Tav - U.K

Alihan Pehlivan

Onursal Üye
Katılım
28 Eki 2010
Mesajlar
526
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Tav - U.K

Önceki gün yaşanan iğrenç olay bir kez daha toplum içindeki nefret tohumlarının sulanmasına yol açtı adeta. İnsan olan herkesin vermesi gereken tepkiyi bazıları yine “ırkçılığa” bulaştırdı maalesef.

Ölmüş tavuğa yapılan tecavüz ne kadar çirkin ise, bunu yapanlar üzerinden “ırkçılık yapmaya yeltenmekte” aynı çirkinlikte.

Sosyal medya üzerinden tavuk sapığını kınamak yerine “devleti suçlu ilan etmek” de o denli acizlik bence.

Elin sapığı bir delilik yaptı diye ne binlerce kişiyi aynı kefeye koymak sağlıklı bir düşüncedir nede bu olay üzerinden devleti yıpratmaya kalkmak kabul görecek bir davranıştır. İkisi de sapkınlıktır.

Sapık düşünceler maalesef dünyanın her yerinde var. Medeniyetin beşiği diye kabul edilen İngiltere’de buna dahil!

İşte İngiltere’den bir rapor size. Rapor yeni sayılır zira 2012 yılını ait.

'İngiltere’de 100 bin saldırı, bin tecavüzcü mahkum'

İngiltere’de her 30 tecavüzcüden yalnızca birinin adalete hesap verdiği bildirildi. Cinsel suçlarda mahkûmiyet oranı ise çok daha düşük: binde bir civarında.

İngiltere Adalet bakanlığı, içişleri bakanlığı ve ulusal istatistik Enstitüsü’nün araştırmalarına göre İngiltere’de her yıl çoğu kadın 60-95 bin kişinin tecavüze maruz kaldığı tahmin ediliyor.

Ancak yılda ortalama 1070 kişi bu tür suçlardan mahkûm oluyor. independent gazetesindeki habere göre mağdurlardan yalnızca %15'i polise gidiyor, diğerleri araştırmacılara "utandıkları için, önemli olmadığı için ya da özel mesele/aile meselesi olduğu için" şikâyetçi olmadıklarını söylüyor.

Oysa tecavüz kurbanlarının %90'ı, saldırganın kimliğini bildiğini belirtiyor. Mağdurlar polise gitseler de çoğu, mahkemede saldırgana karşı ifade vermeyi göze alamadığı için dava açılmıyor. Bu sebeple İngiltere’de geçen yıl 2.910 kişiye dava açılmış, bunlardan 1070'i hüküm giymiş.

Kadına yardım adlı destek grubundan Deborah Mcilveen tecavüz ve cinsel suçlar hakkında var olan tüm bilgilere, çalışmalara rağmen suçlulardan çoğunun adalete hesap vermemesini eleştirmiş.”

* * * * * *

İngiltere gibi birçok AB ülkesinde ve de ABD’de durum pek farksız değil. Üzücü ama gerçek dünyanın birçok noktasında sapıklık yapılıyor. Tecavüzün idam cezası ile cezalandırıldığı İran’da bile her yıl onlarca sapık halkın gözü önünde idam ediliyor.

Şimdi, sapıklığın dini, milleti olmadığı gerçeği ile hareket edelim ve bu olayı suiistimal edip toplumun içine nifak tohumları ekmeye çalışan zihniyetlere engel olalım...

Zira güzel şeyleri paylaşırken nasıl seviniyorsak, üzücü şeylerde nasıl birlikte ağlıyorsak, çirkin şeylere de hep birlikte karşı durmayı bilemektir asıl erdemlik.

Tufan Hoca’ya sorular?

· Şimdi tecavüze uğrayan tavuğun görüntüleri ortalıkta dolaşıyor ya, Özel Hayatın Gizliği yasasına göre bu görüntüleri yayınlayanlar hakkında ne gibi bir işlem yapılacak?
· Ölmüş tavuğa tecavüz etmenin cezası ne?
· Ölmüş tavuğa tecavüz edenin kökeni üzerinden ırkçılık yapmanın cezası ne?

Güzel Şeyler...

Dünkü Bakanlar Kurulundan bir karar;

“Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, ülkede üretilen narenciyenin iç tüketimini özendirmek için, turistik tesislere ve işletmelere, Cypfruvex’ten yaptıkları narenciye alımları için ton başına 100 TL prim ödeneceğini açıkladı”

Yıllarıdır ekranlardan, gazete köşelerinden söyleye söyle dilimizde tüy bitmişti. Dün nihayet Bakanlar Kurulu Kararı ile portakal suyunun ülkeye gelen turistlere ikram edilmesinin önü açılmış oldu.

Başta Sayın Başbakanımız Özkan Yorgancıoğlu olmak üzere kararı üreten ve aldıran tüm kabineyi canı yürekten tebrik ediyorum.

Ve bir öneri de benden; sadece turistik tesisler için değil, devletin okulları içinde benzer bir uygulama yapılabilir. Hatta Üniversiteler de işin içine dâhil edilebilir.

Hem portakal suyumuzu değerlendirmiş oluruz hem de C vitamini açısından çok zengin olan portakala suyu ile öğrencilerimizin hastalıklardan uzak kalmasını böylece hastane ve ilaç giderlerinin azalmasına katkıda bulunmuş oluruz.

Özkan YORGANCIOĞLU: Dünkü bakanlar kurulunda narenciye için çok önemli bir kararı aldınız. Umarız kararın genişleyerek yayılmasının da önünü açarsınız.

Hüseyin ÖZGÜRGÜN: İttifakın yürüyebilmesi için tabana bir coşku bir ateş yakılması lazım. Zira tabanda ciddi bir umutsuzluk seziyoruz.

Serdar DENKTAŞ: Girne adayını dahi bulamamış iken şimdi de Güzelyurt’ta aday arayışına girmek ne denli akılcı. Gaza gelmemekte fayda var şu günlerde.

Önner SENNAROĞLU: Geçen yıla ilişkin itiraza düşen primler çiftçiye ödenmiş. Sağ olsun Kemal Öztürk ağabeyimiz durumdan bizi haberdar etti. Yanlışlık için özür dileriz.

Asım AKANSOY: Komitede muhalefetle iyi bir uyum yakalamışsınız ve yerel seçimle birlikte seçim ve halk oylamasının değişmesi için yasa çalışmalarına hız vermişsiniz. Aman elinizi çabuk tutun zira seçime 94 gün kaldı.

Hasan TAÇOY: 88 kişinin görevlerine devam etmesi için uzlaşı sağladığınız yönde haberler geliyor. Bu konuda net bir açıklama yaparsanız kamuoyuna herkes tatmin olacaktır.

Zorlu TÖRE: Dün Sadık Gariyanoğlu’nun ofisinde mini bir zirve gerçekleşmiş. Umarız zirvede alınan kararlar sonrasında bir ara formül bulunur.

Ersin TATAR: Meteoroloji hafta sonu için yağış uyarısı yaptı ama gene de vatandaş sizin tahmininizi bekliyor. Yağış var mı? Yok mu?

Cemal BULUTOĞULLARI: Dün yenge bir tencere dolma yapmış. Ancak siz ofise geç geldiğiniz için dolmaları ofise gelen misafirler yemiş. Kime niyet kime kısmet.

Ahmet ÇALUDA: Telefonların çaldığı günleri yeniden görmek istiyorsanız önce savaş baltalarını gömecek kırdığınız kalpleri yeniden kazanmanız gerekecek.

Hakan DİNCYUREK: Diyet yapmaya karar vermişsiniz. Tamda seçim üstü bu diyet işi tutmaz doktorum, boşuna uğraşmayın. Seçimden sonra kısmetse.

Dilek KIRICI: Sen geleceksin diye okey takımı aldık, ıstakalar ve taşlar kutusunda öylece duruyor.

Kutlay ERK: Şu istihdam listesi ile ilgili açıklama yapmaktan kaçınıyorsunuz. Oysa bizden daha iyi biliyorsunuz ki bu ülkede gizli diye bir şey en fazla 3 gün gizli kalır. Liste tamamlandı mı bari?

Güliz KANER: Pazar günü yapılacak olan seçimlerde oy vermek için Türkiye’ye gidiyormuşsunuz. Bir oy bir oydur değil mi?

İsmail ARTER: Doğru hamleler atarak ittifakı kurumsallaştırmak adına elinizden geleni yapmanız iki partinin tabanında ilk meyvelerini vermeye başladı.

Andaç GÜNAY: Eğlence sektörüne ara verip gıda sektörüne ağırlık verme kararı almışsınız. Geçen gece tüm şefleri tek çatı altında toplayıp ürünlerinizi de başarılı bir sunumla tanıtmışsınız.

Levent YÜKSEK: Gördüğün gibi bu seçimlerde taktik değişti. Eskiden tek kurumsal reklam yapılırken bu seçimlerde her adayın ayrı bir reklam kimliği oluşturuldu.

Ziver HAYATSEVER: Şu günlerde sizin restaurant seçim ofisi gibi oldu diyorlar. Bölgede önemli kararlar sizin orada alınıyormuş.

Oğuz CEYDA: Artık siyasetten uzak kalmaya yemin etmişsiniz ve üyeliğinizi sildirmişsiniz. Bakalım yemininize ne kadar sadık kalacaksınız?

GÜNÜN SÖZÜ
“Eğer çözüme bu kadar yakın isek o zaman 29 Haziran tarihinde yapılacak olan yerel seçimleri erteleyin. Nasıl olsa dağıttırdığınız toprak haritalarında Güzelyurt, Alayköy, Paşaköy, Akdoğan ve Vadili size göre ‘elden gidecek’.
Şener Elcil

BİZİM TEMEL
Temel dâhiliyeciye gitmiş. Doktor ona neyinin olduğunu sormuş.
-Öksurayrum, demiş Temel.
-Ne zamanlar öksürüyorsun?
-Tuvalette oturayurken kapiyu tiklattiklari zaman, demiş Temel.

GÜNÜN FOTOGRAFI
Ahmet İmamzade
xRdDm6.jpg

 
Üst