Başka bir adla bildikleri “üzüm” için dört kişinin kavga yapması Mevlana’nın Mesnevisinde şöyle hikaye edilir.
“Bir adam dört kişiye bir dirhem verdi.
Biri, “Bunu engura vereyim” dedi.
Diğer biri Arap’tı “Hayır, ben ineb istiyorum, Ey düzenci !” dedi.
Biri, Türk’tü ve “Bu, benim; ben ineb istemiyorum, üzüm istiyorum” dedi,
Bir Rum, “Bu konuşmayı bırakın.İstafil istiyoruz” dedi.
Adların sırrından habersiz olan kişiler, çekişmede savaşa giriştiler. Aptallıkla birbirlerini yumrukladılar; cahillikle dolu ve bilgiden boştular. Bir sır sahibi, yüz dilli bir aziz kişi bulunsaydı onları barıştırırdı. Sonra o derdi: “Ben, bu bir dirhemle hepinizin arzusunu veriyorum.”
***
Örgütlerin dil kalıpları derken; kullanılan dil, terminoloji, slogan, insan beynine ve ruhuna hitap ederek büyüsü ile insanı etkisi altına alan, bilinçaltına nüfuz eden sözü kastediyoruz. Bu dili çözüp deşifre ettiğimiz takdirde bilincin karşı koyabileceği bir savunma mekanizmasını da devreye sokmuş olacağız. Kolluk görevlilerinde, “örgütçünün kafası çalışmaz, iradesi yoktur, fikir üretemez” şeklinde bir ön yargı vardır. Belki bu kısmen doğru olabilir ama insan bu sürece nasıl getirilir bunu irdelemeden böyle bir isnatta bulunmak gerçeklerden kaçmanın en masum yöntemi olarak görülebilir.
Sol ve bölücü örgütlerin tamamı ateist, materyalist felsefeden beslenmelerine rağmen, kullandıkları dil kalıplarının neredeyse tamamı metafizik içerikli bir slogandan ibarettir. Aslında bu tezat tek başına materyalist felsefeyi çürütmeye yetebilecek kuvvettedir. Şimdi, Marksist-Leninist-Maoist örgütlerin ortak olarak kullandıkları bazı slogan ve dil kalıplarına kısaca bir bakış yapalım.
-ŞEHİTLER ÖLMEZ- ŞEHİT NAMIRIN-
Örgütlerin dillerine pelesenk ettiği sloganların başında gelmektedir. Şehitlik semavi dinlerde geçerliliği olan ve kabul gören bir itikattır. Kur’an-ı Kerim’de Bakara Suresi 154 ve Ali İmran Suresi 169’ncu ayetlerin mealleridir. Kısacası ateist örgütler Allah’ın yarattığı akıl ile Allah’ı inkar ederken bile “ALLAH” diyorlar. Bununla da kalmayıp bir de ayet okuyarak takvalarını(!) artırıyorlar.
-YAŞASIN ÖLÜM ORUCU DİRENİŞİMİZ-
Oruç İslamın 5 temel şartlarındandır ve bizden önceki ümmetlere farz kılındığı gibi bizlere de farz kılınmıştır (Bakara Suresi 183-184 ayetler). Dini afyon olarak gören Marksist-Leninist örgütler görüldüğü üzere dine ait ne kadar değer varsa kullanıyor. Metafiziğe inanmadıkları halde fizik dünyasına neredeyse hiç uğramıyorlar. Bu ne yaman çelişkidir. Dine karşı çıkarken kendilerinin yeni bir Din kurduklarının farkında bile değiller. Allah’a iman edip adam gibi orucunu tutmayanlara Allah istemeseler de öyle bir oruç tutturuyor ki sonunda dayanamayıp ölmek zorunda kalıyorlar. Buna da ÖLÜM ORUCU diyorlar.
-YAŞASIN HALKLARIN KARDEŞLİĞİ-
Bu sloganda Kutsal kitabımızda bizlere öğretilen ve hatırlatılan bir husustur. Tüm insanların Adem ile Havva’dan geldiklerin ve kardeş olduklarını, ırkların, renklerin bir birine üstünlüğünün olmadığını, birbirlerimizi tanıyıp kaynaşmamız için değişik renk ve ırklarda yaratıldığımız bir çok ayette anlatılmaktadır. Hz.Peygamber de: “ Allah’ın kulları kardeş olunuz!” buyurarak ayrılığı, rekabeti, kini, nefreti bırakıp kardeş olmamızı emretmiştir. Daha fazla tasvir ve detaya gerek olmadığı kanaatindeyiz.