Tunuslu askerler, savaşa nasıl getirildi?

CANBULAT

-Otağ Hanı-
Katılım
21 Mar 2008
Mesajlar
4,111
Tepkime puanı
0
Puanları
36
Konum
Tanrı Dağları Yaylağım, Orhun Nehri Sulağım
Tunuslu Askerler, Savaşa Nasıl Getirildi
--------------------------------------------------------------------------------
Tunuslu askerler, savaşa nasıl getirildi
İngilizlerin, Osmanlı’ya karşı oyunları dudak uçuklatacak niteliktedir. Savaş sırasında esir alınmış ve karşısındaki düşman sandığı kişilerin bizzat korumak istediği Osmanlı askerleri olduğunu öğrenince gözyaşları içinde düştüğü acziyeti anlatan bir Tunusluyu ve onun ağzından İngilizlerin aynı dine mensup ve birbirini seven insanları nasıl kandırdıklarını ibretle görelim
“Evvela bizi iğfal ettiler ‘Sizin halifenizle beraberiz. Onun düşmanı olan Almanlarla savaşıyoruz. O halde sizin de halifenize yardım etmeniz, dini açıdan borcunuzdur.’ dediler. Sonra hakikat meydana çıkınca baskıya, şiddete başvurdular. Askere gitmek istemeyenlerin anasını, babasını hapislere atıp işkenceler altında inlettiler, evini barkını yıktılar. Bundan başka, şayet savaşta kanımızı son damlasına kadar dökmeyecek olursak, ailelerimizi perişan edeceklerini tekrar tekrar söylediler. Analarımız, babalarımız, çocuklarımız bugün onların elinde rehindir!” (Bkz İbrahim Refik, Çanakkale’nin Ruh Portresi, S, 21. İst. 1998)
EZAN SESLERİYLE UYANAN SÖMÜRGELER!
Çanakkale Harbi’nin en dehşetli günlerinden birinde Tayyar Paşa, ordunun içinde sesi güzel ne kadar asker varsa sabah namazından önce hep birden ezan okumaları emrini verir. Emri alan onlarca asker, şafak kızıllığı ile birlikte, dâvûdî sadalarıyla o lahuti nağmeleri Çanakkale’nin kanla karışık soğuk sularına kadar dinletirler. Çok geçmeden düşman mevzilerinden taşa sarılmış kağıtlar atılmaya başlanır. Askerlerimiz açıp bakarlar. Bunlardan Farsca yazılmış bir tanesinde şöyle yazılmaktadır; “Bizler Hindistanlı Müslüman askerleriz. İngilizler bize Almanlara karşı Osmanlı’nın yanında savaşacağımızı söylediler. Biraz önce ezan sesi duyduk, siz kimsiniz” Mehmetciğin kanı donar. Tarih, kandırılmışlığın böylesine pek az şahit olmuştur. Hemen cevap cerilir “Burası Osmanlı payitahtının kapısı. Bizler de Osmanlı askerleriyiz!”
 
Üst