Türk Birliğinin Düşmanları
Türk Dünyası’nın sayesinde bugünkü durumunu sağlamlaştıran art niyetli güçler Türk Birliği’ne bugün karşı oldukları gibi yarın da karşı olacaktır.
Onlar her zaman Turancılığı ve Türkçülüğü kendi milletine korkunç bir tehlike olarak göstermeye devam edecektir. Türklük karşıtı propagandanın birçok ülkelerde yalandan başka bir şey olmadığının farkında olmasına rağmen, nedense, biz bu konudaki görüşlerimizi dile getirmekten korkuyoruz. Birçok ülkelerde Türkçülük meselesi yasaklanmıştır. Hatta yeni bağımsız olan devletlerdeki bir çok politikacılar bu konuyu eksik değerlendirmektedirler. Bu Rus bilgi alanından çıkamayanlara özgü bir olgudur. Bundan dolayı, destan ve efsanelerdeki Türk Atamızın kurtarıcısı olan dişi kurt onlar için Türk barbarlığı ve vahşiliğinin sembolüdür.
Ayrıca, Rusa yeni sömürgecilik ve Rus şövenizm esaslarına dayalı ve belirli güçlerin belirlediği yaklaşımını sonsuza dek silerek gelişme ve kalkınma stratejisini bir daha düşünmledir. Ruslar Türk Dünyasıyla ittifak sağladığı halde yaşamını devam edebilecektir. Türk halklarının üstünden geçinme ve kendi pozisyonunu sağlamlaştırma düşüncesinin cilveli olmasınarağmen,bu yol felaketlere yol açacak ve böyle sonuçlandığında çok geç olacaktır.
Ne Yapmalıyız?
Maalesef, bugün Türk entegrasyonu meselesi hala başlangıç safhasındadır. Yapabilecek imkânlarımızı değelendirisek net yapabildiklerimiz hiçtir.
Birbirimize yakınlaşma değil, birbirimizden uzaklaşma sözkonusudur.
Dilin ve ekonominin gelişmesi farklılık arzetmektedir. Büyük üzüntüyle Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi’nin başlattığı Türk Dünyası Ortak Terminoloji Projesi’nin istenilen sonuca varılmadığını kabul etmek zorundayız. Kardeş ülkelerde Ramazan ve Nevruz bayramlarının farklı tarihlerde karşılanmakata olduğunu nasıl açıklayabiliriz?
Diğer yandan Türk Milleti diğer milletler tarafından asimile edilmektedir. Ancak biz Türkler kendi egomuza kapılarak kendimizi kurtarma endişesinden uzağız. Ve maalesef, beş asır önce aynı gamsızlık bizim çoğumuzu köleye dönüştürdüğünü unutuyoruz!
Ulu Türk milletinin bir parçası olan Türk halklarının herhangi biri kendini kim ya da ne olarak zannederse etsin, şanlı tarihi geçmişe sahip olursa olsun tek başına kürsel olgulara ne etki edebilir ne de kendi kaderini kurtarabilir. Bizim kurtuluşumuz birliktedir.
Genel olarak değerlendirirsek, boş sözden net işe geçmeye bizi sadece kendi egomuz ve geçmişin kölelik stereotipleri engellemektedir.
2007’de Bakü’de gerçekleştirilen TÜDEV kurultayında Türkiye Başbakanı T. R.Erdoğan TÜDEV Türk Birliği Meselesi İle İlgili Danışma Sekreterliği’nin oluşması hakkındaki kararı dile getirdi.
Bir sene önce benzer tekilifi N. Nazarbayev sunmuştu. Resmi Ankara’nın Türk Devletleri Asamblesi girişimi desteklenmelidir. Bütün bunlar olumlu gelişmelerdir, ama, gene de yetersizdir.
Devletlerimiz Türk Devletleri Birliği oluşumunda daha net ve daha hızlı adımlar atmalıdır. Aynı zamanda, Orta Asya Devletler Birliği’nin oluşumundan da vazgeçmemeliyiz. Türk külütürü ve sanatı doğrultusunda faaliyet göstermekte ve hükümetlerarası ortak kurumumuz olan “TÜRKSOY”un faaliyetlerinin önemi büyüktür.
Birliğe kavuşmamız için devletlerimizle birlikte insanlık vasıflarını taşıyan her Türk insanı da yoğunlaşmalıdır.
Bu doğrultuda acil olarak şunların yapılması gerekir:
1. Türk Halklarının birleşmesi amacıyla Uluslararası Türk Siyasi Partilerin Birliği oluşmalıdır. Bugün Türk Birliği ihtiyacını anlayan birçok siyasi parti ve siyasi hareketler mevcuttur (Örneğin, Kırgızistan’daki Turan partisi, Özbekistan’daki “Türkistan” hareketi ve Azerbaycan ve diğer birçok ülkelerdeki kurumlar);
2. Dünya Türk Asamblesi ve Dünysı Türk Gençleri Birliği gibi kurumların birlikte çalışmaları için olanaklar sağlanmalıdır.;
Ortak Bilgi Alanının oluşması vs.;
Türk Dünyası ortak bayramı olarak Türk Birliği gününü belirlemeliyiz. Birçok Türkler’in kuzeyde yaşadığını dikkate alarak bayramın daha etkili ve canlı kutlanması amacıyla etkinlik mevsimini yaz aylarının biri olması daha uygun olabilir.
Şüphesiz Türk entegrasyonuna götürecek birçok yollar mevcuttur.
Şu anki tarihi an tereddütleri ve yolumuzdaki engelleri aşarak Türk Birliğine el sıvamazı talep etmektedir.
Bu yol Türk Dünyası’nın ortak ülküsü olmalıdır.
Not:Alıntıdır.