Türk Kadınları-2

Gök Yeleli Bozkurt

New member
Katılım
29 Nis 2008
Mesajlar
1,947
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Bozkurtlardan Birine Sorun
Genç Milliyetçileri, Türk Ülküsüne ve Türkçülük gibi yüce bir olguya hayran bırakan asıl sebeplerden biri de, Türk’ün öz kimliğini teşkil eden unsurların sosyal ve kültürel hayatta hep hak ettiği yeri bulmasıdır. Bunun en bariz örneklerinden biri de Türk Milleti’nin kadına verdiği değerdir.

Eski Türk toplumlarında aile en önemli sosyal birlik olduğundan, ailenin temelini teşkil eden kadın, Türk Destanlarında, Türk Efsanelerinde öyle yüce bir mertebeye konulmuştur ki, kadını böylesine yüce bir varlık haline getiren Töreye, Kültüre hayran olmamanın imkanı yoktur.

Türklerde kadın; erkeğin iki adım arkasında değil yanında yürür. Bazı zamanlarda öne de geçmiştir, Tomris, Süyüm Bike, Nene Hatun, Kozanlı Kara Fatma, Kerküklü Zehra ve daha niceleri… Kadın, Erkeğin biricik yoldaşı ve evdeşi, çocuklarının yani Türk milleti ile özdeşlemiş nice büyük kahramanların anası olmak gibi önemli bir vazifeyi üstlenmiştir

Kahraman anası olmak ne kutlu bir onurdur. Kahraman anası olmak için kadının kendisinin de kahraman olması önemli bir şarttır. Türk tarihinin bilinen ilk kadın kahramanı olan, adı gibi “demir” bilekli Tomris (Temüris) hakkında şu satırlar söylenmiştir;
“ Damarlarında onun kanını taşıyan Türk kızlarının tarihin karanlıkları arasında bir yıldız gibi parlayan bu demir yürekli kahramandan alacakları çok şey vardır.”

Evet.Yukarda ki cümle bize Türk Milletinin kadına verdiği değeri anlatan belki de en güzel örneklerden biridir. Türk Irkı, kadına böylesine önem vermişken, daha birkaç yüzyıl öncesine kadar Avrupa ülkelerinde kadının durumu hepimizin malumudur. Kadını, pazarlarda satın alıp her türlü ağır işlerde kulla nan Avrupalı, onu daima cinsel bir obje olarak görmüştür.Yine İslam öncesi Arapların kız çocuklarını diri-diri toprağa gömmesi hatırlatacağımız örneklerden biridir.

mermiyapankadnlarmz.jpg



Türk Milleti tarih boyunca kadına hak ettiği değeri fazlasıyla verdiği gibi, Türk kadını da bu değere layık olduğunu göstermiş, yukarıdaki resimde olduğu gibi her zaman erkeğine omuz vermiş, iyi ve kötü günde onun yanında olmuştur.

Günümüz Türkiyesinde kadının durumu orta şekerde seyrederken hem siyasi platformda, hem de sivil toplum örgütlerinin bir çoğunda Türk kadını yine en ön saflarda yerini almıştır. Kadının yaptırım gücünü tespit etmiş bazı siyasal akımların, onların azminden destek alarak siyasette başarı sağladığına hepimiz gördük şahit olduk.Türk kadının asıl olması gerektiği Milliyetçi, Türkçü saflarda yok denecek kadar az olması da asıl problemimizdir. Bugün ülkemize karşı girişilen her türlü çirkin oyunlara Bozkurt duruşu sergileyen Türkçü gençler arasında kızlarımızın parmakla sayılacak kadar az olması hedefe doğru gidilen yolda önemli bir engel teşkil etmektedir.

1974 Kıbrıs Barış Harekatı sırasında Almanya’da işçi olarak çalışan bir Türk kızı şöyle haykırmıştı : “ Devletimizin parası yoksa, gemilerimize saçlarımızdan halat öreriz.”

Türk milletinin yiğit kızlarının, kendilerine yaraşan atılganlıkla Türk ırkının meselelerine çözüm üretecek, fikirler geliştirecek hassasiyeti göstermeleri dileğiyle
 

Gök Yeleli Bozkurt

New member
Katılım
29 Nis 2008
Mesajlar
1,947
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Bozkurtlardan Birine Sorun
YEŞİL BOYALI TÜRK KADIN SAVAŞÇILARI

Prof. Dr. Mete Tuncoku, "Buzdağı’nın Altı" adlı son kitabında bir Anzak askerinin mektuplarına yer vermiş. Mektup şöyle:

"Benim de vurulduğum 8 Eylül 1915 günü keskin nişancı bir Türk kızı pusuda çarpışıyordu. Gizlendiği yerden gün boyu ateş etti ve çok sayıda adamımızı vurdu. Ancak gün batmadan bir Avustralyalı tarafından vurulmasına gene de üzüldüm. Güzel, yapılı ve tahminen 19-21 yaşlarında genç bir kızdı."

25 Nisan 1915 ile ilgili bir mektuptan:

"O bir Türk kadın savaşçısıydı, durmaksızın saklandığı evden ateş ediyordu."

Bir başka anlatış:

"Burada pusuya yatıp çarpışan keskin nişancıların çoğu kadın veya kız, kendilerini yeşile boyayıp ağaçlar ve bodur bitkilerle uyum sağlamışlar." (15 Ağustos 1915)

Çanakkale Savaşı erkekler savaşı sanılırdı. Öyle olmadığını, ninelerimizin Çanakkale’de de dövüştüklerini sayın Tuncoku ortaya çıkardı.

Sadece erkek savaşı değildi.
Türk kadını Çanakkale’de de Türk erkeğiyle birlikteydi. Siperde kurşun sıkanından, cephe gerisinde Mehmetçik için mermi yapıp, elbise dikenine kadar

Bu vesileyle YÜCE MİLLETİMİN FEDAKAR KADINLARINI SAYGIYLA ANIYORUM
 
Üst