Türkiye Odak Noktası

İsmet Kotak

Onursal Üye
Katılım
13 Nis 2009
Mesajlar
318
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Türkiye Odak Noktası

Biz KKTC’de Cenevre görüşmesi ve iç sorunlarla uğraşırken, Akdeniz havzasında sürmekte olan olaylar, Türkiye’yi odak noktası hâline getirdi.Bu amaçla “Kıbrıs” damgalı olayların ötesini gözlemlemek istedim.Etrafta işe yarayacak ne varsa derledim.Bari 7 Temmuz Cenevre görüşmesi sürerken günü iyi değerlendirmiş olalım.Çünkü “Güçlü Türkiye” KKTC’ye de gerekmektedir…

Türkiye’de seçim sonrası Mecliste kaos yaşanmaktadır.Başka ülkelerde seçilen kişilerin kesinleşmiş hükümlerine rağmen Meclis görevini yerine getirmek için salıverildiği söz konusu iken Türkiye’de henüz tutuklu olan ve henüz yargı önüne çıkarılıp suçlamanın bile yapılmadığı ve hatta iki yıldan beri yargılamayı bekleyen kişilerin seçildikleri hâlde dayanaksız ve de Anayasaya aykırı bir mahkeme kararı ile salıverilmemeleri, Ankara’da gerilim yarattı ve TBMM’nin çalışmasına çomak soktu.Herkes bunu aşmak için çaba harcarken,yeni Anayasa yapılması da bir numaralı hedef olarak gösterilmektedir.

İşte bu sırada Türkiye’nin taraf olduğu Arap ülkelerinde sıcak gelişmeler yer almaktadır. Mısır’da sular erken durulduğundan Başkan Mübarek görevden uzaklaştı, Türkiye de yeni Mısır Yönetimini tanıdı. Oysa Suriye’de dost Esat’tan ötürü Türkiye sıkıntı içindedir. Suriyeli göçmenler ise akın akın Yayladağ yakınlarında sınırı geçmekte ve Kızılay kampına sığınmaktadırlar. Türkiye Suriye’ye demokratik adım atılmasını salık vermekte, Başbakan Erdoğan dost Esat’ı iknaya çaba harcamaktadır. NATO ve ABD, Suriye’ye, Mısır ve Libya gibi fiilen müdahale etmemişse, bu Türkiye’nin oynadığı rolden ötürüdür.İran da şimdilik gündemdedir.Libya olayı tamamlandığı anda İran olayı patlak verecektir.

Libya’da Türkiye politika değiştirdi.Artık Kaddafi’nin gitmesini ve Bingazi Yönetiminin Libya’ya egemen olmasını desteklediğini açıkladı.Tripoli’deki Büyükelçisini geri çekti.Türkiye artık NATO ve ABD politikasını aynen benimsemiştir. Hedef Kaddafi’nin gidişi.

Türkiye-Israil-Filistin cephesinde ise ABD’nin girişimi ile gizli yumuşama yaşanmaktadır.Gazze konvoylarının ertelenmesini Türkiye de kabullendi.Buna karşılık Hamas’ın Batı tarafından tanınması Türkiye’nin ısrarı olarak ortada durmaktadır.

AK Parti’nin Mecliste büyük bir çoğunluğu ele geçirmesi,oy düzeyinde de %50 oya ulaşması,gerek AB ve gerekse ABD nezdinde yeni politikaların üretilmesini gündeme taşıdı.Buna önem veren ABD,Afganistan’a gönderdiği heyetin Ankara’da etkin temas yapmasını da gerekli kıldı.

Her zaman Türk dostu olarak bilinen başkan adaylarından Senatör John McCain, etkin Yahudi lobisinin önemli ismi Joe Liberman ve ABD’nin dış müdahalelerinde önemli politik kişiliği olan Lindsey Graham,geçen hafta Cuma gecesi Başbakan R.T.Erdoğan ile uzun ve dev son derece gizli bir görüşme yaptı.

Bu heyetin gündeminde,

1.Suriye’de Esat sonrası ve Türkiye’nin tavrı;

2.Türkiye’nin Israil’e yeni yaklaşımı,vardı.

Öte yandan Israil’in her zaman etkin politikacısı Devlet Başkanı Şimon Perez de buna paralel olarak “Kıbrıs (Rum) Cumhuriyeti’ni” ziyaret etmektedir.Bunun bir denge politikası olduğu bellidir.Buna paralel olarak Kıbrıs sularında petrol ve doğal gaz aranması konusundaki girişim de bu çerçevede görülmektedir.

Amerikan heyeti,Ortadoğu’daki Arap ülkelerinde yaşanan olaylara bakarak, “Güçlü AKP Hükümetiyle” işbirliği yapılmasını kabullenmektedirler.Ancak aynı zamanda Türkiye-Israil ilişkilerinin normalleşmesine de ağırlık vermektedirler. Aşamadıkları, Türkiye’nin Israil’den beklediği “Özür ve Mavi Marmara’da Şehit edilenlerin tazminatı” konusudur. Bu konuda Israil’in de küçük düşürülmemesine özen gösterilmektedir.

Amerikan heyeti “Hamas’ın”, Israil’i resmen tanımasını ve görüşmelere bundan sonra dahil edilmesini istedi. Bu görevi de Başbakan Erdoğan’ın yerine getirmesi gerektiği işaret edildi.

Heyette bulunan Lindsey Graham Başbakan Erdoğan ile yapılan görüşmeden sonra “Şimdiye kadar bir ülke lideri, ile yaptığım en iyi görüşmeydi” diyerek temasın başarını saklamadı.

İşte biz “Türk-Rum görüşmeleri” ile meşgûlken,Ankara da Ortadoğu’da üstelendiği önemli rolden ötürü hayli meşgûldür.Bakalım AB,Türkiye’ye bakış açısını değiştirecek mi?Çünkü “Asrın Projesi” denilen AB, gıpta edilecek cennet olmadığını birçok ülkede fire vererek kanıtladı.Yunanistan bunun en kötü örneği oldu.Ne var ki ABD Ankara’ya sıcak yaklaşırken AB’nin etkin ülkesi Almanya ve Fransa hâlâ Türkiye’yi AB dışında tutmanın oyununu oynamaktadır.Bu da “Kıbrıs olayını” olumsuz etkilemektedir.
 
Üst