Türkiye Seçimleri, AB ve ABD

İsmet Kotak

Onursal Üye
Katılım
13 Nis 2009
Mesajlar
318
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Türkiye Seçimleri, AB ve ABD

Türkiye seçimlerine dıştan nasıl bakılmaktadır?Medya kendi görüşünü yansıttı.Politika dışında kalan bazı yetkililer son derece ilginç değerlendirmeler yaptılar.İngiltere’nin eski Dışişleri Bakanı Straw, “Türkiye’deki seçimler AB’nin yenilgisidir” dedi ve AB’yi yeni politika izlemeye davet etti.

AB olaya nasıl yaklaştı? “12 Haziran seçimlerinin galibi konusunda Türkiye’deki gibi Avrupa Birliği’nde de sürpriz beklenti yoktu. Brüksel’de merak edilen ana konuyu siyasi partilerin alacakları oy oranları arasındaki farkın ne kadar olacağı oluşturuyordu. Seçim sonuçlarıyla ilgili olarak Avrupa Birliği kurumlarının temsilcilerinden gelen açıklamalar hem ilişkilere yeni bir ivme kazandırma konusunda bir istek olduğunu, hem de Türk hükümetinin yeni anayasa hazırlama konusundaki söylemlerini hayata geçirmesi konusunda yoğun bir beklenti bulunduğunu ortaya koydu.”

“Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy ve Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, ortak bir mesaj yayımlamayı tercih etti. Avrupa Birliği’nin en tepesindeki iki isim önümüzdeki dönemin yeni reformlar ve Türkiye ile tüm Birlik ülkeleri arasındaki güveni güçlendirme konusunda yeni olanaklar sunduğu kanaatinde olduklarının altını çizdi. Yeni anayasanın da mümkün olan en geniş danışma süreciyle, diyalog ve uzlaşı ruhuyla yapılmasının gerekli olduğu ana unsuru oluşturdu. “Vatandaşlarımız ve bölge lehine olan diyalog ve işbirliğimizi güçlendirmeye kararlıyız” ifadelerini kullanan Van Rompuy ve Barroso, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı ilk fırsatta Brüksel'de görmek istediklerini belirttiler.

Avrupa Parlamentosu Başkanı Jerzy Buzek, kutlama mesajını resmi ziyaret gerçekleştirdiği Gazze’den verdi. Kapsamlı bir anayasal reformun gerekliliğine dikkat çeken Buzek, bu yapılırken kapsayıcı bir yaklaşım benimsenmesinin, toplumun tüm ilgili kesimleri ve muhalefetle yakın işbirliği sağlanmasının önemine vurgu yaptı. Seçimlerden daha fazla sayıda kadın ve Kürt kökenli milletvekili çıkması Buzek’in memnuniyet duyduğu unsurlardan birini oluşturdu. Yeni hükümetin Avrupa Birliği sürecine yenilenmiş bir kararlılık ve enerjiyle devam etmesini umduğunu ifade eden Buzek, çeşitli alanlardaki mevcut eksiklerin giderilmesi gerektiğini söyledi.

Avrupa Birliği-Türkiye Karma Parlamento Komisyonu Eş Başkanı Helene Flautre ise yeni hükümetin yeni anayasa ya da Kürt sorunu gibi büyük projelerde uzlaşı aramak durumunda kalacağını belirtirken Avrupa Parlamentosu Türkiye raportörü Ria Oomen Ruijten, Erdoğan’ın zaferinin reformlar konusuna eğilmek, üyelik sürecine tam bağlılık sergilemek, Avrupa Birliği'yle yapıcı bir ilişki yürütmek ve Türkiye'nin geleceği için güçlü bir vizyon oluşturmak için büyük bir sorumluluk getirdiğini söyledi.

& & &

KKTC kökenli dostumuz Bülent Ali Rıza Uluslararası ve Stratejik Araştırmalar Merkezi (CSIS)Türkiye Programı Direktörü olarak 12 Haziran seçim sonuçlarını ve bundan sonraki olası gelişmeleri değerlendirdi. Bülent Alirıza, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin arka arkaya üçüncü kez seçimi kazanmasının önemli bir başarı olduğunu çünkü bunun Türkiye tarihinde ikinci kez gerçekleştiğini söyledi.Genelde ABD’de olaya başarı olarak yaklaşıldığı işaret edildi.

Tanınmış dışpolitika stratejisti George Friedman,Türkiye’deki seçimlerde,seçmenlerin %50’sinin AK Parti karşısında oy kullandığını önemseyerek,bunun Anayasası istenildiği gibi değiştirmeye engel olduğuna dikkat çekti.Friedman,ABD’nin dost kaybetmediğini ama AB’nin kendi politikalarını gözden geçirmesi gerektiğini öne sürdü.

Öte yandan Dünya Adalet Projesi adlı kuruluş Türkiye’deki seçimin ardından “Ülkenin karnesini” yayınladı. Ülkelerin hukuk devleti ilkelerine bağlılığını inceleyen bir araştırma, sıralamasında Batı Avrupa ülkelerini en üst düzeye oturtuyor.

146 sayfalık araştırma ülkelerin hukuk devleti prensiplerine bağlılığıyla gelir düzeyi arasında ilişki kuruyor. Türkiye’yi gelir açısından “orta-üst” düzeye yerleştiren araştırma, bununla birlikte hukuk devletine bağlılığı açısından küresel düzeyde 35 ülke arasında orta ve alt sıralara yerleştirmiş.

Dünya Adalet Projesi adlı kuruluş yıllık Hukuk Devleti listesini, hükümetlerin güvenilirliği, adalet sisteminin işlerliği, hakların ne denli güvence altında tutulduğu, suç ve yolsuzluklarla nasıl mücadele edildiği kriterlerine dayanarak hazırlıyor.

İstanbul, Ankara ve İzmir’de toplam bin kişi arasında yapılan araştırmaya göre, Türkiye özellikle kısıtlı hükümet yetkileri; net, basılı ve istikrarlı yasalar ve temel haklar sınıflarında 35 ülkelik listenin alt sıralarında tutulurken, yolsuzluk, asayiş, adalete erişim ve ceza yasalarının etkinliği gibi konularda Hukuk Devleti 2010 listesinin ortalarında yer alıyor.

Türkiye’nin, dıştan etkin çevrelerden görünümü bu.
 
Üst