Türkiye'de Seçim Heyecanı !

Ayla Berkin

Onursal Üye
Katılım
13 Haz 2008
Mesajlar
386
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
74
Konum
Gazimagosa
Web sitesi
www.aylaberkin.com
TÜRKİYE'DE SEÇİM HEYECANI !

Türkiye seçim maratonunda son bir haftaya girdi. Çok sert bir propaganda dönemi geçirdi Türkiye… Liderler İcraatlarından bahsedeceklerine, birbirlerine hakaret ederek geçirdi bu dönemi. Bu arada gündemi dolduran üç parti vardı. AKP, CHP ve MHP. Diğer partilerin propagandalarına pek değinilmedi. Oysa Güneydoğu da dengeleri değiştirecek bağımsız adaylarında çok önemli mitingleri, çok önemli söylemleri vardı ama nedense Türkiye basını bunları pek gündemine taşımadı.

3 büyük parti kendince görkemli seçim propaganda gösterileriyle Türkiye’nin dört bir yanında kitlelere hitap etme imkanı buldu. Zaman zaman liderlere yakışmayacak söylemlere de şahit olunsa. Ufak tefek protestolarla sıkıntılı anlar da yaşasalar partiler ve partililer yoğun ve heyecanlı geçen bir ayın sonunda kaderlerini belirleyecek güne adım adım yaklaştılar.


Bu seçim propagandalarında üç parti de Türkiye’nin bağımsızlığından, sorunlarından, bu sorunları gidermek için yapacaklarından, yapabileceklerinden bahsettiler genel olarak. Yani Türkiye için var olduklarını tabanlarına vatandaşlarına anlatmaya çalıştılar. Doğal olarak iktidar partisi yaptıklarından ve daha da yapacaklarından söz ederek, yeni çılgın projeler açıklayarak, muhalefetten bir adım önde başlamıştı bu seçim çalışmalarına.


Muhalefet ise İktidarın yaptım dediklerinin aslında göz boyama olduğunu ispata çalışarak kendi yapabileceklerini ortaya koyarak bu çalışmayı sürdürdü.


Netice itibariyle ama öyle ama böyle hiç birisi de Türkiye gerçeğinden vazgeçmemişti. Fakat Güneydoğu da bağımsız adaylar olarak seçime katılan BDP’li milletvekillerinin tamamen bu üç büyük partiden farklı bir amaçları vardı. Onlar Türkiye’nin ilerlemesini, kalkındırılmasını düşünmüyorlardı. Onların tek bir düşüncesi vardı oda Güneydoğu’ya, bu bölgede yaşayan Kürt halkına özerklik verilmesi ve bu bölgede ayrı bir yönetim oluşturabilmekti. Ayrı yerel yönetim isteyen bu sözde bağımsız fakat özde BDP’li milletvekilleri, kendi parlamentolarını kurmak istiyorlardı. Anadilde eğitim istiyorlardı. Güneydoğu’nun bütün yer altı ve yer üstü zenginliklerinin kendilerine ait olmasını isteyen bu vekiller, ayrıca kendi güvenlik kuvvetlerine de sahip olmak istiyorlardı.


Tüm bunları isteyen bu vekiller Güneydoğu halkı tarafından da büyük destek görüyor maalesef.


İşte Türk basınında bu desteğe fazla yer verilmiyor. Üç partinin haricinde, diğer mitingler fazla gündeme gelmiyor. Adeta yok farz edilen bu oluşum, Güneydoğu’da her geçen gün gelişmekte ve kendini kanıtlamaya doğru gitmektedir.


Bizler bunu ne kadar görmezden gelsek de, orada bir şeyler oluyor ve Türkiye buna dur diyemezse olmaya da devam edecek.


Şimdiden, Türkiye’den konuştuğum birçok arkadaşım “artık zamanı gelmişti Kürtlere de özerklik verilmelidir” noktasına gelmiş bile. Vatandaş yavaş yavaş alışmaya, bu durumu içine sindirmeye başlamış bile.


Fakat Türkiye’de ki soydaşlarımız bir şeyi gözden kaçırıyorlar. Bu kabullenişte tıpkı KKTC’de bizden yapmamızı istedikleri al-vere benziyor. Türkiye, Kürtlere özerkliğini verdiğinde bu sorun hallolmayacak. Bu sefer diğer Azınlıklar da özerkliklerini istemeye başlayacaklar. Nasıl ki KKTC’de de bir al-ver süreci başladığında devamının geleceği gibi. Rumların Kıbrıs’ı bir Yunan adası yapana dek sürecektir bu al-ver.


Türkiye’de ise bu tavizkar alışkanlık, içine sindirme, Türkiye’nin Kürt politikacıların dediği gibi 25, 26 Bölgeye ayrılana dek devam edecektir. Bu da AB ve ABD karşısında bütün gücünü yitirmiş, ayrı ayrı devletçiklere bölünmüş bir Türkiye demektir. Bu Türkiye ile sözü edilen 2023 bu olmasa gerek. 2023’te hedeflenen Türkiye bölünmüş bir Türkiye olamaz.


İşte 12 Haziran’da sandık başına gidecek olan gerek Türk, gerekse Kürt vatandaşların bu parçalanma gerçeğini de göz önüne alarak oylarını kullanmaları gerekecektir. Aksi takdirde 2023 Türkiye Cumhuriyetinin güçlenmesi değil, güçsüzleşerek, yeni bir hasta adam haline dönüşmesi demek olacaktır.


Temennim Türk milletinin Bu gerçeği de göz önünde bulundurarak sandık başına gitmesidir. Türkiye eğer bu seçimden yenik çıkarsa, KKTC’de bundan payını alacaktır. Dengeler değişecektir. Hayırlı seçimler dilerken, Türkiye Cumhuriyeti için en hayırlı netice ne ise o olsun diyorum.



Ayla Berkin
08.06.2011
 
Üst