Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
Türkiye'nin AB Üyeliği Gündeme Oturdu
Türkiye’de seçimlerde ortaya çıkan tablo,başta AB ülkeleri olmak üzere birçok ülkede önemli yankı buldu.AB lider ülkelerinden Almanya,Türkiye’nin mali ve ekonomik göstergelerine bakarak Türkiye’ye karşı tavrını yeniden gözden geçrimek durumunda kalabilir.Yeter ki “Müslüman ülke” saplantısından kurtulmuş olsun.Oysa Türkiye’nin mali-ekonomik ve buna bağlı göstergeler dünyaya ciddi mesaj vermekte.
Alman Der Spiegel dergisi Osmanlı döneminin en geniş sınırlarını yayınlayarak,bugünkü Türkiye’nin sayısal durumunu da AB ülkeleri ile kıyasladı.Buradan çıkan sonuç Türkiye’nin teker teker birçok Avrupa ülkesini geride bıraktığı gibi,AB’nin toplam ülkelerine ait durumu da geride bıraktığını göstermektedir.”Der Spiegel” dergisi “Türkiye’yi yükselen güç gösterdi.
Alman, Der Spiegel Dergisi Türkiye’deki seçim sonuçlarına ilişkin değerlendirmesinde, kullandığı ifadeler kadar, yer verdiği harita ile de dikkat çekti. Ak Parti’nin 8.5 yıllık iktidarında yakaladığı ekonomik istikrarın oy verenlerin kararında önemli etken olduğunu yazan dergi, Başbakan Tayyip Erdoğan’ı ‘karizmatik’ lider olarak tanımladı. Haberinde Türkiye’nin ekonomik performansını bazı Avrupa ülkeleri ile karşılaştıran Der Spiegel Dergisi’nin kullandığı haritada Türkiye’yi bölgenin merkezine yerleştirmesi ve Osmanlı sınırlarını da çizmesi dikkat çekti.
Der Spiegel, ‘Boğazın yükselen gücü’ başlığı ile yayınladığı bölgesel bir haritada Türkiye’yi merkeze yerleştirirken, Türkiye’nin performansını rakamlarla anlattı. Türkiye’ye komşu ve bazı Avrupa ülkelerinin yer aldığı haritada 2010 yılı büyüme rakamları, kamu borcunun milli gelire oranı, yaş dağılımı, işsizlik oranları ve tüketici harcamaları gibi bilgileri tablolarla anlatan dergi, okurlarına ülkeleri karşılaştırma olanağı verdi.
Avrupa Komisyonu’nun İstatistik Kurumu’nun (Eurostat) verilerine dayanarak hazırlanan tablolarda, Türkiye, Almanya, Fransa, İtalya, İspanya gibi ülkelerin makro ekonomik verileri ile ve Avrupa Birliği’nin (AB) 27 üyesinin ortalamasına da yer verildi.
Der Spiegel, konuyla ilgili haberinde, Türkiye’deki seçim sürecini ve sonuçlarını özetlerken, şu değerlendirmeyi yaptı: Bu sütunda ilk gün belirttiğim gibi dergi de ekonomik başarının oy getirdğini kabul etti. İşte o bölüm: “Son 9 yılda ülkede yakalanan ekonomik patlama Ak Parti’nin zaferinde en önemli unsur oldu. Ak Parti’yi tercih edenlerin çoğunluğu ekonomik istikrar ile kredi kazanan Ak Parti ve Erdoğan’ın önümüzdeki yıllarda kişi başı geliri iki katına çıkarma yönündeki hedefine ikna oldukları için oy verdiler.”
Der Spiegel’in haritasında Türkiye’nin büyüme, kamu borcu, tüketim harcamaları, yaş dağılımı gibi ekonomik göstergelerde karşılaştırıldığı ülkelerden daha iyi durumda olduğu görülüyor. Türkiye işsizlik konusunda yüzde 10.7 oranıyla, Almanya (yüzde 7.1), Fransa (yüzde 9.7), İtalya (yüzde 8.4) ve AB 27’den (yüzde 9.6) daha kötü durumda olduğu görülürken, sadece işsizlik oranı yüzde 20.1’i aşan İspanya’dan daha iyi durumda olduğu görülüyor.
AB’nin Lider ülkelerinden Almanya’da da önemli gelişmeler beklenmektedir. 8 milyona yakın Türkün yaşadığı Almanya’da AB üyeliği konusunda büyük değişim beklenmektedir.AKP’nin yüzde 50’ye yakın bir oranla tekrar iktidar olması büyük yankı buldu. Seçim sonucu Almanya’da Türkiye’nin AB üyeliği ile bağlantılı tartışmaların yeniden gündeme gelmesine de neden oldu.
Seçim sonrasında Başbakan Erdoğan’a bir kutlama mesajı yollayan ve tebriklerini aktaran Alman Başbakanı Angela Merkel sonucu AKP hükümetinin ısrarla yaşama geçirdiği modernleşme politikalarının başarısı olarak tanımladı ve geride kalan yıllarda Türkiye ile Almanya arasında yoğunlaşan ilişkilerin önümüzdeki dönemde de devam etmesine sevineceğini duyurdu. Federal Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle ise Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nu telefonla arayarak tebrik ettiğini açıkladı.
Hükümetteki Birlik Partileri’nden seçimlerle ilgili gelen değerlendirme ve yorumlarda ise Türkiye’nin AB üyeliği konusunda bundan sonra izleyeceği politikalar ön plana çıkarıldı. Hristiyan Sosyal Birlik partisi CSU’lu Bavyera Eyaleti İçişleri Bakanı Joachim Herrmann, seçimlerin Türkiye’nin giderek İslamcı, muhafazakar ve milliyetçi bir toplum olduğunu ve AB’den uzaklaştığını gösterdiğini ve bu koşullar altında Ankara’ya AB üyesi olamayacağının bildirilmesi gerektiğini söyledi. Türkiye’nin ekonomik açıdan giderek güçlendiğinin altını çizen Hristiyan Demokrat Parti CDU’dan Alman Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Ruprecht Polenz ise yükselen milliyetçi ve İslamist akımların önüne geçilmesinin şart olduğunu, ancak sorumluluğun sadece Ankara’da değil, AB’de de olduğunu söyledi. Polenz, her fırsatta Türkiye’nin üyeliğine karşı yapılan açıklamaların Türkiye’deki bu akımları güçlendirdiğini savundu. Yeşiller Partisi Berlin milletvekili Özcan Mutlu üçüncü kez iktidara seçilen AKP’nin Avrupa Birliği’nden gelen eleştirilere daha fazla önem vermesi ve AB yolundaki çizgisini netleştirmesi gerektiği görüşünde.
Türkiye seçimlerinden sonra dışilişkilere sık sık değiniyorum.Dış tabloları aktarıyorum.Amacım nerede olunduğunun bilinmesidir.Çünkü Batının güçlü olarak algıladığı bir Türkiye söz konusu olunca KKTC de bundan önemli yarar sağlar ve pay alır.Temenni edelim Ankara’da oluşacak yeni Hükümet,”Kıbrıs görüşmelerine tutsak olunmamasını” gerektiğini kabul etmiş olsun.Çünkü “Görüşmeler” “Kıbrıs Cumhuriyeti”’ni” tepe tepe kullanan Rum –Yunan oyunudur.