Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Türkiye'nin güvenliği için Kuzey Irak topraklarındaki kara harekatını hem yerinde, hem de başarılı buluyoruz. Hiç kuşkusuz, harekatın, tüm terör odaklarının temizlenmesine kadar sürmesini isterdik. Ancak, çeşitli nedenlerle bu yapılamamıştır.
Bizim, baştan bu yana üzerinde durduğumuz en önemli konulardan birisi, Kuzey Irak'taki kürt Yerel yönetim Lideri Barzani'nin tutumu ve durumu olmuştur. Barzani, tam anlamı ile bir Türk ve Türkiye düşmanıdır. Bu operasyonda, Barzani'nin de kolunun kanadının kırılması gerektiğini savunanların başında geliyoruz. Çünkü, bu adam, küstahlığını ve düşmanlığını bundan sonra daha da azdırarak sürdürmek isteyecektir.
Nitekim, harekatın sona ermesinin ardından Bölgesel kürt Parlamentosu, Kuzey Irak'ta bulunan Türk üslerinin kapatılmasını kararlaştırdı. Barzani'nin isteği üzerine alınan bu karar , Küstah Barzani'nin Türk düşmanlığını bir kez daha gözler önüne sermesi açısından önemlidir.
ŞİMDİ NE YAPILACAK?
Önce, Kuzey Irak'taki Türk üsleri ile ilgili kısa bilgi verelim:
Türk askerleri, 1995 yılında, Barzani ve Talabani arasındaki çatışmaları önlemek amacı ile ve onların isteği ile Kuzey Irak topraklarına yerleşmişti. Bu kapsamda, Bamerni, Batufa, Kanimasi ve Dilmentepe'deki birliklerde 1400 ila 2000 arasında Türk askeri ile bir tank taburu bulunuyor. Birlikler, aynı zamanda pkk(terör örgütü)'ya yönelik operasyonlarda izleme ve gözetleme görevi de yapıyor.
Şimdi, önemli olan bundan sonra ne yapılacağıdır. Bu satırlar yazılırken, askeri kaynaklardan gelen haberler, Türk askerinin Kuzey Irak topraklarından çıkmayacağı yönündeydi. Bu kararı büyük bir memnuniyetle karşılıyoruz.
Irak Cumhurbaşkanı Talabani Cuma günü Ankara'ya geliyor. Türkiye, Irak'taki muhatap olarak Talabani''yi görüyor. Görüşmelerde bu konu da gündeme getirilecek. Çünkü, Kuzey Irak Bölgesel kürt Parlamentosu'nun aldığı bu kararın yürürlüğe girmesi için Merkezi Hükümeti'nin onayı gerekiyor. Türkiye, bu noktada bütün ağırlığını ortaya koymalı ve Barzani'nin kolunu ve kanadını kırmalıdır. Bunu bekliyoruz.
Üst düzey bir askeri yetkilisinin şu sözlerinin altını çizmek istiyoruz:
" Bölgesel kürt Parlamentosu'nun aldığı bu karar bizi bağlamaz. Silahlı Kuvvetler, son terörist kalana kadar bölgedeki varlığını sürdürecektir."
Bu noktada, siyasi iktidarın ne kadar ağırlıklı olup olmadığını da göreceğiz. Çünkü, ABD'nin işgali altında bulunan bu topraklarda atılan her adımdan ABD'nin haberdar olmaması mümkün değil. Barzani'nin böyle bir karar almasının ardında ABD'nin etkisi var mı yok mu? İlerleyen zaman içinde bunu da görmüş olacağız.
MUHALEFETİN TEPKİ NEDENİ
Bilindiği gibi muhalefet partileri ile Hükümet ve askerler arasında son derece gerilim yaşanıyor. Muhalefet, Kuzey Irak operasyonunun kısa kesildiğini, tüm terörist unsurlar yok edilinceye kadar bu operasyonların sürmesi gerektiğini söylüyor.
Şimdi, operasyon sonrası görüntülere baktığımızda muhalefetin niye bu kadar operasyonda ısrar ettiğini görmüş oluyoruz. Çünkü, bu operasyonda en büyük ders, Kuzey Irak topraklarında teröristlere destek veren Barzani'ye verilmeliydi. Bu yapılamadı. Bugün,aynı Barzani kin ve düşmanlığını daha da açık biçimde ortaya koymaktan kaçınmıyor.
Sanıyoruz, muhalefet partileri bunları gündeme getirerek operasyonun kısa kesilmemesi konusunda tutumlarını sergiliyorlar. Bir de hiç kuşkusuz operasyonların dış etki ile kesilmiş olabileceği ihtimali ile hareket ediyorlar.Ancak, bütün bunlara rağmen, askerle olan gerilimi daha fazla uzatmamak ülkemiz açısından önem taşımaktadır.
Bizim görebildiğimiz de Kuzey Irak'taki operasyonun kısa sürede sonuç vermeyeceği yönündedir. Buradaki tüm terör unsurları mutlaka yok edilmelidir. Teröre destek veren bütün unsurlar da aynı çerçeve içerisinde değerlendirilmelidir. Sonucun ancak bu şekilde alınabileceğini sanıyoruz.
Genelkurmay Başkanı'nın açıklamalarına bakılacak olursa, operasyonlar sürecektir. Askerin elde ettiği başarının gölgelenmemesi açısından bundan sonraki operasyonların da aynı şekilde Türk askerine yakışır biçimde yerine getirilmesidir. Çünkü, terör odaklarına karşı başlatılan operasyonlarda millet olarak tek vücut,tek yürek olduğumuzu dost ve düşmanlarımız çok iyi görmüş ve analiz etmişlerdir.
Necdet B. Sivaslı