Ulusal Egemenlik!

Ahmet Ötüken

Onursal Üye
Katılım
17 Nis 2012
Mesajlar
35
Tepkime puanı
0
Puanları
0
ULUSAL EGEMENLİK!

4sgx6.jpg

Bu gün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve çocuk Bayramı!

Bu anlamlı gün nedeniyle; büyük önderin ‘ Ulusal Egemenlik’le ilgili sözlerini köşemize taşımayı görev saydık.

Çünkü kimilerinin ‘Kıbrıs sorunu’, kimilerinin ‘Kıbrıs uyuşmazlığı’ kimilerininse emperyalizmin ‘böl yönet siyaseti’nin yansıması’ olarak takdime çalıştığı sorun; aslında Kıbrıs’ın bir bütün halinde Rum egemenliği altına sokulmak istenmesinden kaynaklanmaktadır. Yani Kıbrıs sorunu bir ‘egemenlik sorunu’ndan başka bir şey değildir.

Müzakerelerin geldiği bu kritik aşamada, bu topraklardaki varlık ve bekamız için bundan sonra izlenmesi gerekli ulusal politikaların hangi zeminde geliştirilmesi gerektiğini;bir halk ve ulus için ‘egemenliğin’ ne anlama geldiğini büyük deha Atatürk’ün sözlerinde aramak gerekir!

Atatürk diyor ki:
Egemenlik, hiçbir mana, hiçbir şekil ve hiçbir renkte ve işarette ortaklık kabul etmez. 1922 (Nutuk II, S. 700)

Toplumda en yüksek hürriyetin, en yüksek eşitlik ve adaletin devamlı şekilde sağlanması ve korunması ancak ve ancak tam ve kat’i manasıyla millî egemenliğin kurulmuş bulunmasına bağlıdır. Bundan ötürü hürriyetin de, eşitliğin de, adaletin de dayanak noktası millî egemenliktir. Toplumumuzda, devletimizde hürriyet sonsuzdur. Ancak onun hududu, onu sonsuz yapan esasın korunmasıyla mevcut ve çevrilidir.

Bir insan, belki kendi arzusuyla şahsi hürriyetini yok etmek ister, fakat bu teşebbüs koca bir milletin hayatına ve hürriyetine zarar verecekse, muazzam ve şerefle dolu bir millet hayatı, bu yüzden sönecekse ve o milletin çocukları ve torunları bu yüzden yok olacaksa bu teşebbüsler hiçbir vakit meşru ve kabule değer olamaz. Ve hele böyle bir hareket hiçbir vakit hürriyet namına müsamaha ile telakki edilemez.

Hiç şüphe yok, devletimizin ebedi müddet yaşaması için, memleketimizin kuvvetlenmesi için, milletimizin refah ve mutluluğu için hayatımız, namusumuz, şerefimiz, geleceğimiz için ve bütün kutsal kavramlarımız ve nihayet her şeyimiz için mutlaka en kıskanç hislerimizle, bütün uyanıklığımızla ve bütün kuvvetimizle millî egemenliğimizi muhafaza ve müdafaa edeceğiz. 1923 (Atatürk’ün S.D. I, S. 298)

Egemenlik kayıtsız ve şartsız milletindir. 1923 (Atatürk’ün S.D. II, S. 58)

Millî egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar yanar, yok olur. Milletlerin esareti üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmağa mahkûmdurlar. 1929 (Atatürk’ün B. N., S. 82-83)

Bir millet, varlığı ve hukuku için bütün kuvvetiyle, bütün fikri ve maddî güçleriyle alâkadar olmazsa, bir millet kendi kuvvetine dayanarak varlığını ve bağımsızlığını temin etmezse şunun, bunun oyuncağı olmaktan kurtulamaz. Millî hayatımız, tarihimiz ve son devirde idare tarzımız, buna pek güzel delildir. Bu sebeple teşkilâtımızda millî güçlerin etken ve millî iradenin hâkim olması esası kabul edilmiştir. Bugün bütün cihanın milletleri yalnız bir egemenlik tanırlar: Millî egemenlik... 1920 (Nutuk III, S. 1185)

Bütün cihan bilmelidir ki artık bu devletin ve bu milletin başında hiçbir kuvvet yoktur, hiçbir makam yoktur. Yalnız bir kuvvet vardır. O da millî egemenliktir. Yalnız bir makam vardır. O da milletin kalbi, vicdani ve mevcudiyetidir. 1923 (Atatürk’ün S.D. I, S. 300)

Egemenliğine doğrudan doğruya sahip olmanın kıymetini pekiyi anlayan ve pekiyi bilen millet, bu mukaddes egemenliğine karşı baş gösterecek her tehlikeyi kahredecektir. 1923 (Atatürk’ün S.D. II, S. 135)

Millî egemenlik uğrunda canımı vermek, benim için vicdan ve namus borcu olsun. 1923 (Atatürk’ün S.D. II, S. 76)

Bir milletin ruhu zabt olunmadıkça, bir milletin azim ve iradesi kırılmadıkça, o millete hâkim olmanın imkânı yoktur. Halbuki asırların getirdiği bir millî ruha, hiçbir kuvvet mukavemet edemez.

Mahkûm olmak istemeyen bir milleti, esareti altında tutmağa gücü yetecek kadar kuvvetli müstebitler artık dünya yüzünde kalmamıştır. 1924 (Atatürk’ün B.N., S. 81)

Yeni Türkiye Hükümetinin öz cevheri millî hâkimiyettir. Milletin kayıtsız ve şartsız hâkimiyetidir. (1923)

Gerek askerlik, gerekse siyaset hayatımın bütün devir ve safhalarını dolduran mücadelelerimde daima hareket düsturum millî iradeye dayanarak milletin, vatanın muhtaç olduğu gayelere yürümek olmuştur. (1920)

* * * * *

Yüce Ulusumuzun ve Halkımızın bu güzel ve anlamlı bayramı kutlu olsun!
Ne Mutlu Türküm Diyene!
 
Üst