Alper Faik Genç
Önümüz aydınlık...geriye bakmayalım dedik...Devletimizi, Bağımsızlığımızı sağlam ellere devrettik...Bu münasebetle de Sn. Eroğlunu can-ı gönülden kutladık...Ancak,
Önümüzdeki yol hiç de gül bahçesine giden yol değildir..
Avrupa Birliği, B.Milletler, Amerika, İngiltere kolları sıvadı...yegane misyonları Ankara’ya baskı yapmak...Önce alttan alıp, “AB’ye girmek istiyorsan, Eroğlu’nu yola getirmelisin” demek olacak...ve gün geçtikçe bu baskıyı arttırmak olacak...
YA ANKARA? Bizim yegane güvencemiz olan Ankara bu baskılara dayanacak mı?
Limanlarını Rum Yönetimine; dolayısıyle, sahte bayrak taşıyan Alman vs. gemilerine açacak mı? İngiliz ve Amerikan baskısına boyun eğecek mi? Kıbrıs Türklerini yarı yolda bırakacak mı? İşte bu dikenli yoldayız şimdi...
BİZE DÜŞEN GÖREV – Bize düşen görev birbirimize sımsıkı tutunarak Ankara’daki hükümeti bütün içtenliğimizle ikna etmek olacak...başka çare görünmüyor.
ERDOĞAN BEY’E GÜVEN...Sayın Başbakan R.T. Erdoğanın bugüne kadar Kıbrıs dersinde aldığı notlar pek de parlak değildir...Giden C. Başkanına uzattığı destek eli
eşyanın tabiatına aykırıydı...kendi inançlarına ters düşmekteydi...Ulusal Kıbrıs davasını tehlikeden tehlikeye sürükleyerek Rumlara umut dağıtmaktaydı ve dolayısiyle Kıbrıs Türk halkını çok üzmekteydi...KKTC’deki seçimlere beş kala Kanal 24’teki beyanı bile vefakar halkımızı derinden sarsmıştır ama artık buna sünger çekmek zamanıdır – unutmak, geçmişe göz yummak zamanıdır.
TÜRKİYE’NİN YÜKSEK MENFAATLERİ: Unutulmamalıdır ki, bugünleri yaşayanlar, elli yıl sonra göçüp gideceklerdir...Bizler de, Anavatandakiler de, AB.dekiler, B.Milletlerdekiler, İngiltere ve Amerika’dakilerin, Rum ve Yunanlıların tümü elli yıl gibi kısa bir dönem içinde bu dünyada olmayacaklardır.
Baki kalacak olanlar kimlerdir bilir misiniz? Kıbrıs’ta, Kıbrıs’ın Türklüğünü koruyan
ŞEHİTLER’dir! Bundan sonra gelecek nesil Türkiye’nin Stratejik haklarını, Türk kıt’a sahanlığını, Türk Hava sahasını, Anadolu’nun bağrında yatan Türk Kıbrıs’ı korumakla görevlidir...Türk Silahlı Kuvvetlerinin bundan sonraki bireyleri Türkiye’nin yüksek menfaatlerini korumakla mükelleftir...
Bu nedenledir ki “bugün var-yarın yok” AK. Parti ve İdarecileri tarih boyunca var olacakmış gibi bir tavır takınamazlar...Avrupa Birliği üyeliği için ve Beş-on yıl bir saltanat için Türk Kıbrıs’ı feda edemezler...
Bunu herkesin bugünden bilmesinde yarar vardır!
C. BAŞKANI Sn. EROĞLU’na gelince..Deneyimli Türk Lideri, her ne olursa olsun, dünyaya şirin görünme ve masayı terketmemek için, ‘Görüşmeleri sürdürme” pahasına, kurulmuş devletimizi, bağımsızlığımızı ve tescil edilmiş Kıbrıstaki Türk haklarını, Rumlara teslim etmeyecek kadar dirayetlidir. İlerideki nesillere, sözüm ona “Birleşik bir Kıbrıs” bırakıp, bu topraklar üstünde daha uzun yıllar savaş ve kan dökülmesine zemin hazırlamak vicdanlı hiçbir kimsenin yapacağı bir iş değildir.
Türkiye’deki iktidar da, kısa sürecek hevesleri bir tarafa iterek, Kıbrıs’a adil bir çare bulunmasına yardımcı olmak zorundadır...Doğu Akdenizde Barışın hüküm sürmesi için alternatifi olmayan yegane hal çaresi budur...
ESAS AÇILIM KIBRIS’TA YAPILMALIDIR: Diğer açılımlar bir yana, esas açılım isteyen, yıllardanberi kanayan bu yarayı kapatmak Türkiye’mizin elindedir...
Her yıl gelip geçen 24 Nisanlar’da Ermeni’lerin tüm dünyayı aldatmaya çalıştığı,
sözüm-ona - soykırım iddiaları Batılıların ‘eğlence’ konusu olmuştur. Türk topraklarını kullanmakta olan Amerika’nın Başkanı Obama, ‘Soykırım’ kelimesini kullanmayıp, Ermenice, ‘Büyük felaket’ dedi diye Obamaya methiyeler yağdırmak Ankara’ya yakışmaz.. Amerika’nın Kızılderililere yaptığı soykırımı TB.Millet Meclisinde tartışmaya açmak zamanı çoktan gelip-geçmiştir.
Kıbrıs Türkiye’nin Milli Davasıdır ve Amerika başta olmak üzere, bize dost olduğunu söyleyenler bunu İspata davet edilmelidir.