Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya Chrome kullanmalısınız.
Her yılın Mayıs Ayı’nın ikinci haftası, ‘Vakıflar Haftası’ olarak kutlanmaktadır…
Bu günlerde ‘Vakıflar Haftası’ kutlama etkinlikleri özellikle Bursa’da sürdürülüyor…
12 Mayıs 2012’de “Bursa’dan Balkanlara, Vakıf Medeniyeti Sempozyumu” gerçekleştirilmiştir…
İsminden de anlaşılacağı gibi bu sempozyum Balkanları ve Balkanlardaki Osmanlı dönemine ait vakıflar ve vakıf miraslarını konu almaktadır…
Dolayısıyla bu sempozyımda Kıbrıs’ta mevcut Osmanlı dönemine ait vakıflar ve vakıf miraslarından söz edilmemiştir…
Bu yılki diğer ‘Vakıflar Haftası’ kutlama etkinliklerinin herhangi birinde Kıbrıs konu edildi mi bilemiyorum…
Niye İlle de Kıbrıs’taki Vakıf Malları?
Vakıf Malları dünyanın her yerinde titizlikle korunmaktadır…
Bir şekilde sahip değiştirmiş vakıf malları, aradan geçen on yıllara karşın birer birer sahipleri durumundaki Kiliselere ve diğer kurumlara iade edilmektedir…
Bu cümleden olmak üzere Türkiye İktidarı da geçtiğimiz yıllarda benzer Vakıf mallarını eski sahipleri Rum, Ermeni Kiliselerine ve cemaat kurumlarına iade etmiştir…
Hâlbuki Kıbrıs’ta çok sayıda vakıf malı, İngiliz Sömürge Yönetimi ve Rumlar tarafından yapılan evrak sahteciliği ve uyduruk gerekçelerle düzenlenmiş yasadışı koçanlar verilerek gasp edilmiştir, çalınmıştır…
Biz, İngiliz Sömürge döneminde Evkaf’a sahip çıkmak için verdiğimiz uzun soluklu mücadeleden sonra; çalınan ve gasp edilen Vakıf Mallarımızın Vakıflar İdaresine iadesinin beklentisi içindeyiz.
Diğer yandan bu konuda yaşadıklarımız bizi adeta hüsrana uğratmıştır.
Üzülerek ve Kıbrıs Türk Halkının adadaki bekasını sağlamak adına kendi evlatlarının haklarını yok sayarak mallarını Vakfeden fedakâr insanlar adına utanarak söylemek durumundayım ki Kıbrıs’taki çalınmış ve gasp edilmiş vakıf mallarımız bugün görüşme masalarında bile pazara çıkarılmıştır…
Ne acı ki; Vakıf Malı MARAŞ, bütünlüklü bir çözümde pazarlık konusu edilmek üzere görüşme masasında bekletilmektedir…
Bu kadar da değil; Maraş’taki Vakıf Malları Rumlara iade ediliyor, bu mallar için kullanma hakkından doğan manevi tazminatlar ödeniyor…
Anlayacağınız; Türk Vakıf Mallarını Rum’a gönüllü olarak verirken; üstünden manevi tazminat da ödeniyor…
İngiliz Sömürge yönetiminde Evkafa sahip çıkmak için verilmiş mücadele, bugün çalınmış ve gasp edilmiş Vakıf Malları için misliyle sürdürülmelidir…
İşte bu özel nedenlerinden dolayı Kıbrıs’ta Gasp edilmiş Vakıf Malları; bu yılın ve her yılın,
‘Vakıflar Haftası’ etkinliklerinde ihmal edilmemeli…
Rumlar çıkarları gereği Maraş için ve çaldıkları tüm Vakıf malları için amansız bir mücadele sürdürürken;
BM, tüm prensiplerini ve sözleşmesinde yazılı tüm değerleri ayaklar altına alarak bu ahlaksızca mücadeleye destek vermektedir…
Aramızdaki işbirlikçileri de Rumların çıkarlarına hizmet ederek Maraş’ın pazarlanmasına katkı ve destek veriyor…
Biz, Kıbrıs Türkleri olarak, Vakıf Mallarımızı ne hırsızlara, ne Hıristiyan Kulübüne, ne Emperyalizme ne de soysuzlara bırakmayacağız…
Bu, böyle biline...
Kamil Özkaloğlu
13 Mayıs 2012