Verhaugen, Gölge Etme Başka İhsan İstemeyiz!

İsmet Kotak

Onursal Üye
Katılım
13 Nis 2009
Mesajlar
318
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Verhaugen, Gölge Etme Başka İhsan İstemeyiz!

Kıbrıs Türk Halkının başına en büyük belayı saran zamanının AB’nin genişlemeden sorumlu komiseri ve de Rum muhibbi Günther Verheugen,Bayram değil seyran değil,kalkıp KKTC’ye geldi ve KKTC Cumhurbaşkanı M.A.Talat’la akşam yemeği atıştırdı.CTP çevrelerince basına “Türk dostu” olarak sunulmaya kalkılan Verheugen, aslında Türk Halkına “Annan plânı referandumu” kazığını atanların başmimarıdır. Şimdi maske geyip KKTC’ye gelen bu garip adam, referandumdan sonra dünyayı vaad etmişti Kıbrıs Türk halkına…Bilemem birileri bu ziyaretinde onun yüzüne bunları vurdu mu? Yoksa Türk konukseverliği zırhı gerçeklerin yüzüne söylenmesin e engel mi oluşturdu?

Verheugen demek:

1.İşgalci Rumu “Kıbrıs(Rum)Cumhuriyeti” olarak AB’ye tam üye aldırtmak! Türkün ortaklık hakkını,Uluslararası Kıbrıs antlaşmalarını ve Anayasasını ayaklar altına alıp çiğneyerek gasbetmek!...Uluslararası antlaşmalar, “Türkiye ve Kıbrıs Türk Halkının iradesi olmadan,beş tarafın yer almadığı pakt,anlaşma veya oluşumda yer alamayacağını” öngörmekte idi.Bu “Hukuk” diyen Avrupalıya inanmamak gerektiğine en güzel bu örneği oluşturmaktadır.

Verheugen, önce Yunanlı armatörlerle ve politikacılarla kolkola girmiş ve “Kıbrıs(Rum)Cumhuriyeti’nin” AB üyeliğini Atina’da Parthenonda açıklayacağını peşinen kabul etmişti. Nasıl onurlandırıldığını bilemem ama Verheugen sözünü tuttu,bizi basıp geçti ve işgalci Rumları,Atina’dakilerin istediği gibi Yunan Tanrıçalarının huzurunda AB’ye üyesi ilân etti.

2.Referandum sonrasında Türklere uygulanan tüm ambargoların kaldırılması gerektiğini v e Rumların cezalandırılmasının gerekleri üzerinde durduğunu açıkladı ama tek adım atmadı.Bunlar zaman içinde uyutuldu ve unutturuldu. Kıbrıs Türk Halkı hâlâ AB dahil ambargo altındadır.Masada konuşma yapılırken eşit muamele görmemektedir. İşgâlci Rum hâlâ “Kıbrıs Cumhuriyetinin” sahibi olarak Kabul edilmektedir. Her ödün Türklerden istenmektedir.

Kim nederse desin, Verheugen’in kendi sözlerine ve davranışlarına bakarak bir sahtekar olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bunu kendi kanıtladı. KKTC’ye gelecek yüzü yoktur. Onun için gölge etmesin başka ihsan istemeyiz. Bizi yeniden aldatmaya kalkmasın.Bu kez yutmayız. Başka kapıya…

&&&

MECLİSİ BİLGİLENDİRME YETMEZ

19 Nisan iradesi Cumhurbaşkanı M.A.Talat ve UBP’nin yenilgisi ile son buldu.Tarafsız olması gereken Talat’ın seçim döneminde kendine uygun gömlek biçmek istediğini ve CTP’yi kuyudan çıkarmaya çaba harcadığı bilinmektedir. Bu konuıda halkı aşamadı. Bu kez halkın iradesi ortaya çıkınca buna da karşı geldi.Görüşmelerde UBP temsilcisine yer vermedi.Bunu Ankara’ya gammazladı. Takviye istedi. Onlar da bunu büyük marifet saydılar ve UBP’ye gözlemci veya görüşmeci atanmamasını salık verdiler. Öyle anlıyorum.

Ya CTP milletvekllili Nami ne olacak? Halk onun partisini reddetti. Bu CTP ve Talat’ın politikalarının reddi anlamındadır.Ankara istese de seçim sonucunu değiştiremez. O hâlde 24 Nisan iradesi son buldu ve 19 Nisan geldi. Bu iradeye uymayan,dikkate almayan ve “Bildiğini okumakta kararlılık” gösteren Cumhurbaşkanı M.A.Talat, Meclise gidip ne söyleyecek? Bu oyuna UBP omuz mu verecek?Halkın istemini temsil etmeyen çözüm formüllerine kafa sallayan ve hergün Ruma ödün veren bu Cumhurbaşkanına bu Meclis nasıl onay verecektir? Egemenlik hakkımızı Ruma tavla teslim eden Talat’ın artık daha ileri gitmeden seçimi kabulü gerekmez mi?Son oyun Yeşilırmak kapısı değil mi? Denizde petrol arama unutuluyor mu?Yurt dışında hem de garantörlerle bile Türke karşı yapılan anlaşmalara ve yapılan açıklamaları görmezden gelmek olası mıdır?

KKTC Cumhurbaşkanı M.A.Talat’ın 23 Haziran Salı günü, Meclise Kıbrıs sorununun içinde bulunduğu aşama ile ilgili bilgi vereceği ve soruları yanıtlayacağına ilişkin haber neye yarar? Önemli olan M.A.Talat’ın çalışmaları konusunda “Güven oylaması” yapılmasıdır. Çünkü M.A.Talat’ın resmi görüşme dışında belki de onu ikiye katlayan sürede Hristofyas’la başbaşa gizli görüştüğü bilinmektedir.Burada ne konuşulmaktadır? Gidiş nereye?Bilen var mı?

Yine Kıbrıs dışında BM,AB ve öteki güçler bizim dışımızda anlaşma ve Anayasa hazırlamaktadırlar. Biliyoruz. Eli kulağında getirip suratımıza “Kabul ediniz” diye yine fırlatacaklar. Hatta bu konuda belki Ankara’dan da AB’nin yüzü suyu hörmetine destek alacaklar.Bu konuda da Meclise bilgi ve belge verilecek mi? Bizim namımıza o gizli toplantılara haberimiz olmadan kimler katılmaktadır? Yoksa Annan Planı benzeri bir planla gibi yine hotluyor mu?

KKTC’de 19 Nisan iradesi görüşmelere de yansıtılmadıkça “Milli dava” yara almaya devam edecektir.”Talat’a dokunmayınız” demekle bir yere varılamaz. KKTC tekli yönetimle yönetilemez.Burası Enver Hocanın Arnavutluk’u değildir…
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Üst