Ya Var Olacağız! Ya Da Yok Olacağız!

Ayla Berkin

Onursal Üye
Katılım
13 Haz 2008
Mesajlar
386
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
74
Konum
Gazimagosa
Web sitesi
www.aylaberkin.com
YA VAR OLACAĞIZ! YA DA YOK OLACAĞIZ!

Türkiye ve KKTC de vatandaş olayların ne kadar farkında acaba. Her iki ülkede de Cumhuriyet rejimi tehlikede. KKTC'de Cumhuriyet tamamen yok edilip, yerine Kıbrıs Cumhuriyeti adı altında Rum'un azınlığına girme çabaları hız kazanmışken, Türkiye'de ise Cumhuriyetimiz Ilımlı İslam Cumhuriyetiyle yer değiştirmektedir.
Bu tehlikeli gidişatın ne kadar farkında acaba vatandaşlarımız. Türkiye de dağıtılan kömürler, iaşe kolileri ve bol keseden atılan vaatlere karşın KKTC'de ise hızlı bir kadrolanma yaşanmaktadır.
İşsizliğin hat safhada olduğu KKTC'de yeniden bir istihdam furyası başlamıştır.
Oy avına çıkıldığı bu günlerde vatandaş soğuktan nasıl korunduğunu, evinde verilen iaşe kolileri sayesinde kaynayan tenceresini düşünürken, birilerinin Cumhuriyeti kalbinden yaraladığının farkında mı acaba.
KKTC'de ekonomik kriz almış başını giderken yapılan bu istihdamlar ise halka bir ilaç gibi gelirken, birilerinin Çözüm müzakerelerinde nelerden vazgeçtiğini önemsiyor mu acaba.
Oysa her iki ülkede de bunlardan da önemli olaylar gerçekleşmektedir. Türkiye de Cumhuriyet yanlıları büyük bir sindirme operasyonu altında ezilirken. KKTC'de ise dış güçlerin iş birlikçileri yeniden atağa kalkmanın hazırlığını yapmaktadır.
Tüm bu ortamda vatandaş seçimlerde bir yandan da kime oy vereceğinin muhasebesini yapmaktadır.
KKTC'de, CTP'nin iktidar olmasının bir nedeni de uzun yıllar UBP iktidarının bir takım yanlış icraatlarının neden olduğu hayal kırıklığının yarattığı arayıştı. Halk alternatif olarak CTP' yi gördü. Bunda dış güçlerin ve de Türkiye de değişen iktidarının katkısı da büyük rol oynamıştır. Vatandaş asıl tehlikeyi fark etmeden yeni bir arayış içine girip, KKTC'nin devamlılığını tehlikeye sokacak adımları atmıştır. Tabi CTP bir yandan baharda Avrupa derken, kimliksiz yaşamak istemiyoruz, derken bir yandan da iş aş vaatleriyle UBP'yi karalama politikasına ağırlık verip, vatandaşın aklını karıştırmıştır. Bunun neticesinde de oylar CTP'ye akıp, UBP'nin uzun yıllar süren iktidarı sona ermiştir. Fakat halk büyük umutlarla seçtiği CTP'nin de seçim meydanlarında ki vaatlerini, tutmadığını onunda partizanca girişimlerle halkı daha da mağdur bir hale getirdiğini, baharda Avrupa ümitlerinin de aslında bir kandırmaca olduğunu çok geçmeden anlamalarına rağmen, hala UBP'ye karşı başlatılan yıpratma politikasının etkisinde oldukları için CTP'yi desteklemeye devam etmişlerdir.
Şimdi KKTC halkı şaşkındır. Bir yanda yeni bir yapılanma içine girdiğini söyleyen, fakat henüz eskinin etkisinden kurtulamamış, fakat Ulusal çizgisinde en ufak bir sapma yapmamış bir UBP. Diğer yanda ise kayırmacı ve işbirlikçi politikasından vazgeçmeyen, sözde barış diyerek KKTC'nin tanınmaması için uğraş veren bir CTP.
KKTC'nin kaderini belli edecek olan bu iki parti arasında sıkışıp kalmış vatandaşın gözlerini açıp, olanı biteni Türkiye ekseninde olan bitenle karşılaştırarak bir karar vermesi gerekmektedir. Bu seçimlerde halkımızın, kim benim kızıma iş verecek, kim bana bir çıkar sağlayacak diye değil de, kim KKTC'nin bekasını istiyor. Kim Rum'a karşı dik durabilir, kim Türkiye ile omuz omuza bu yolu yürümek istiyor diye düşünerek sandığa gitmesi gerekiyor. Eğer bunlar önceliklerimiz olursa, bunu başaracağına inandıklarımızı başa getirebilirsek, devamlılığı korunmuş cumhuriyetimizde zaten anayasamız gereği, Devletimizde vatandaşlarının çıkarlarını gözetmek zorundadır. Aksi takdirde ne anayasamız bizim olacaktır. Nede Cumhuriyetimiz kalacaktır.
Türkiye içinde bunlar geçerlidir. Türkiye'de de yerel seçimlerin artık bir yerel seçim olarak algılanmaması gerekmektedir. Fertlerin çıkarları değil, milletin çıkarını gözeten bir anlayışla sandığa gidilmelidir. Türkiye içinde aynı tehlikeler söz konusudur. Burada da Cumhuriyet üzerine tehlikeli oyunlar oynanmaktadır ve bu oyunlar da yoksullaştırılan halka verilen birkaç parça kömür ve iaşe kolileri ile göz ardı edilmeye çalışılmaktadır. Halkımızın şunu da unutmamsı gerekmektedir! Nasıl ki Kıbrıs Türkiye'nin kırılma noktasıysa, bu günün şartlarına bakıldığında Türkiye tüm Türklüğün ve Kıbrıs'ın kırılma noktası durumuna gelmiştir. Oylarımızı kullanırken bunu da düşünmeliyiz.
Aslında bunlar çok ucuz politikalardır ama karşılığı çok değerlidir. Karşılık olarak vereceğimiz oylarla bir milletin kaderini tayin ettiğimizi unutmamalıyız. Ya var olacağız! Ya da yok olacağız!

24.01.2009
Ayla Berkin
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Üst