Yakışmıyor...

Alper Faik GENÇ

Onursal Üye
Katılım
13 May 2009
Mesajlar
93
Tepkime puanı
0
Puanları
0

Alper Faik Genç
Seçimleri geride bıraktık...bıraktık ama, yankıları hala belleğimizde halkımızın hak etmediği ve mücadeleci, vefakar halkımıza yakışmayan izler bıraktı..
Önce; ayrılan CB. Sn.Talat’ın veda konuşmasında yaptığı falso unutulur gibi değil...Sn.Talat kendini Kurucu CB. Sn.Denktaş’la ayni kefeye koyup, yeni Bakanlar Kurulundan giderayak, özel Ofis, özel sekreterler, özel araç ve benzeri isteklerde bulunmaktan çekinmedi...Küçücük Devletimiz her ayrılan C. Başkanına böyle “lüksler” sunmaya kalksa, dünyada ayıplanacak Devlet olurdu...Sn. Talat giderken, dinleyenleri dudak büktüren birçok şahsi ithamlara verdiği cevaplarla da kendini küçük düşürmekten geri kalmadı...
Ne ise ki, halkımızın çoğu kendisine zaten önceden verdiği notu son defa da vererek onaylamış oldu.
Medyanın ve Diğerlerinin Falsoları: Ülkemiz medyasının çok renkli simaları da yine halkımıza yakışmayan ifadelerle kendilerini yeterinden fazla tanıtmış oldu.
Önce doktor ve Birleşik Kıbrıs sevdalısı olduğunu öğrendiğimiz M. Çakıcı adlı meslektaşımız, Parti Lideri Serdar Denktaş bey ile, arz-ı endam ettiği programda, ‘be Serdar...be Serdar..’ifadeleriyle seviyesini belli etti...Bu da yetmezmiş gibi, daha sonraki bir programda mesleğini ön plana atıp yine ayni Parti Liderine tedavi önerdi ki, bunu işitenlere parmak ısırttı.
Bu meslektaşımızın kendisinin bir Psikiyatrist/psikolog olduğunu öğrenince ilk aklımıza gelen şey aslında böyle bir tedaviye herkesten önce kendisinin ihtiyaç duyduğu oldu. Hem de pek fazla gecikmeden !
Öğretmenler Sendikasının Ayıbı:
Otuz-kırk yıl önce biz ve bizim gibi gençler Türkiye’de yüksek tahsil için can atıyorduk; ancak kısıtlı mali imkanlarımız nedeniyle Anavatana gidemedik. Bugün Sendika üyesi olanların belki de tümü Anavatanın burslarıyla okumuştur..Aldıkları maaş astronomiktir. Bugün bu efendiler nankörlüğün örneğini vererek grev hakkına karşı olduğunu iddia ettikleri kendi anavatanlarını İnsan Hakları Mahkemesine şikayet etme cüreti göstermekte, TC. Elçiliği önünde gösteri yaparak utanmazlığın daniskasını sergilemektedirler. bu nankörlüğü lanetlemek - bu ayıbı affetmek imkansızdır.
Eleştiri dozunu arttıranlar arasında, her günün, her Partinin destekleyicileri de ön sıralarda...Özetle, son seçimler bize güzel bir ders verdi...Bazılarının bukalemun gibi nasıl renk değiştirdiğini, yüzleri kızarmadan nasıl dün yandaş olup, bugün karşı çıktığını gösterdi, ama zaman, haklıyı mutlaka gösterecektir.
KIBRIS’IN BİTMEZ ÇİLESİ: Güney Kıbrıs’ta yapılan son ankette Rumların yüzde doksan üçünün Türklerle beraber yaşamak istemediğini ortaya koydu.. (Bunu muhalif medya mensupları öğrendi mi?) Öyle ya...Çekoslovakya gibi bir Ülke Çek ve Slovaklar olarak ikiye ayrılmışken; Avrupa Birliğinin Merkezi, Krallıkla yönetilen Belçikada Holanda, Alman ve Fransız halkalarının çelişkili Federal bir sistem içinde ne denli sancı çektiğini bilmeyen yokken; 27 yıldanberi kendi bağımsız Devletini kuran ve başarıyla yöneten Kıbrıs Türk Halkı, bu hakkını kendini istemeyen Rum’a neden teslim etsin ki?
Kıbrıs Türkleri – görüşmeler ne kadar uzarsa uzasın, kazanılmış haklarını Rumlara asla vermeyecektir...Önce aramızdaki birleşme sevdalıları, sonra da bütün dünya bunu böyle bilsin!
(Not: Özel bir nedenle yazılarıma iki hafta ara veriyorum...iki hafta sonra bu satırlarda yeniden beraber olma umuduyla okurlarıma esenlikler dilerim).
 
Üst