Yavuz Sultan Selim Han ve Sina Çölünde Yaşanan Müthiş Olay

kerem71

Guest
Katılım
25 May 2008
Mesajlar
1,739
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yavuz Sultan Selim Han ve Sina Çölünde Yaşanan Müthiş Olay



5000000003633402.gif
Mercidabık savaşını kazanarak Suriye'yi ele geçiren Yavuz Sultan Selim,Osmanlı Devleti aleyhine İran'la ittifak eden Memlükleri ve Mısır'ı kesin olarak hakimiyeti altına almak istedi.Mısır fethedilmedikçe, kazanılan Mercidabık zaferinin geçici olduğunu düşünerek Mısır'ın fethine karar verdi.

Mısır'a yürüyen Osmanlı ordusunun aşmak zorunda olduğu en büyük engel,Mısır ve Filistin arasındaki kum çölleriydi.Cihan padişahı Yavuz Sultan Selim Han'ın çelik iradesi,müthiş otoritesi,Peygamber Efendimiz (s.a.v)'e olan sevgisi ve aldığı tedbirlerle bu büyük engel Allahu Teala(c.c)'nın yardımı ile aşıldı.
Şimdi.Sina Çölü'nde meydana gelen müthiş olayı birlikte izleyelim.Mücahid Serdar Selim Han,atı Karaduman'ın üzengilerinin üstünde doğruldu ve askerlerine son defa hitabbetti : " Ey Cennet yolcuları!Ey can Kardeşlerim !.. Bilirsiniz ki müslüman Türkler muharebe meydanında ve bütün ömürlerince yalnız ve sadece Allahü Teala(c.c)'dan korkarlar.Önüne çıkan hiç bir engel,onu Allah yolunda cihaddan alıkoyamaz.Sizler cenab-ı Hakk'ın emirlerine uydukça,O'nun yardımıyla bu çölü geçmek de sizlere nasib olur inşallah."
Sonra atı Karaduman'ı kızgın Sina Çölü'ne sürdü.Arkasından koca Osmanlı ordusu düğüne gider gibi alevli Sina Çölü'ne daldı.Kum fırtınaları etrafı kasıp kavuruyordu.Gündüzleri dayanılmayacak kadar sıcak,geceleri ise dondurucu soğuktu.Ordu bu şekilde yol almaya devam ederek çölü yarıladı.Suyu herkes idareli kullanıyor,teyemmüm yapılarak namaz kılınıyordu.Bir ara Yavuz Sultan Selim Han, birden bire Karaduman'dan yere atladı.Onu gören başta vezirazam Sinan Paşa olmak üzere Anadolu ve Rumeli beylerbeyi de atlarından indiler.Rütbe rütbe bütün komutanlar,sipahiler,süvariler de yaya yürümeye başladılar.Koca Osmanlı ordusu,piyade (yaya) bir ordu haline dönüvermişti.
Üstelik Padişah,çok saygılı bir şekilde ve önüne bakarak yürüyordu.Bütün vezirler,kumandanlar ve asker merak içinde kalmışlardı.Her zamanki gibi,Hasan Can'a müracaat ettiler.O da ne olduğunu anlıyamamıştı.Fakat öğrenmek için Selim Han'ın yanına yaklaştı; " Hayırdır inşallah Sultanım! Bütün ordu merak eyler;"Devletlü Padişahımız,acep niçin yaya yürürler? diye telaş ederler" dedi.Bu dünyayı iki cihangire fazla gören büyük Sultan şöyle fısıldadı : "İki cihan Sultanı Peygamber Efendimiz Sallallahü aleyhi vesellem önümüzde yaya yürülerken,biz nasıl at üzerinde olabiliriz Hasan Can?.." Bir müddet bu şekilde giden Selim Han,tekrar atına binince diğerleri de atlarına bindiler.
 
Üst