Yeni Olay Yok! Rauf R. DENKTAŞ

Rauf DENKTAŞ

Admin
Admin
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
108
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Konum
K.K.T.C
Web sitesi
www.kibris1974.com
YENİ OLAY YOK!
Rauf R. DENKTAŞ

“1 Nisan EOKA günü”, 54 yıldır resmi Rum makamları, okulları ve kuruluşları tarafından Yunan bayraklarının donattığı coşkulu gösterilerle kutlanır. 1 Nisan nedir? sorusunun yanıtını Hristofyas’ın ağzından verelim: “Şanlı EOKA mücadelesi bugünkü mücadelemize yön vermektedir ve ilham kaynağımızdır”.

1 Nisan 1955’de “Enosis ve sadece Enosis” diyerek başlatılan cinayet furyası sonunda Enosis’e karşı çıkan İngilizlerden 250, Türklerden 200 ve bağımsızlık istedikleri için 400 Rum öldürülmüştü. 1955-58 arasında 33 karma köyden göç etmek zorunda kalmıştık. Rum-Yunan ikilisinin EOKA terör örgütüne dayanarak başlattığı Enosis mücadelesi Türkiye’nin kararlı tutumu sayesinde 1959’da Zürih ve Londra Antlaşmaları ile dengeli bir sonuca bağlanmış, Enosis (ve buna cevap olan çift Enosis veya Taksim) bu Antlaşmalarla yasaklanmıştı. 1960’da ilân edilen Türk-Rum Ortaklık Cumhuriyetini Rum liderliği “Enosise sıçrama tahtası” olarak kabul etmişti. 1963 sonunda başlattıkları saldırı ile ortaklık çökertilmiş ancak bu suçu işleyen Rum ortak adanın “meşru hükümeti” addedildiği için Kıbrıs meselesi diye bilinen (fakat kimsenin teşhis koymadığı) bu mesele Rumlar açısından halledilmiş hale getirilmişti. Bu sahte unvan altında seyreden eli kanlı Rum liderliği 1963’den 1974 Barış Harekâtına kadar “Kıbrıs meselesi azınlık olan Türk cemaatının adayı bölmek için başlattığı isyandan kaynaklanmaktadır” yalanının arkasına saklanmış fakat 1974 Barış Harekâtından sonra “Kıbrıs meselesi 1974’de başlayan Türk istilâsından kaynaklanan bir meseledir” takdimi ile kuyruklu yalana dönüştürülmüştü. Bugün Hristofyas da “Kıbrıs meselesi işgalden kaynaklanan bir meseledir” demekte ve “Federasyon görüşmelerine Federasyona inandığım için değil; Türk askerini adadan çıkarmak için razı oldum” diyerek Rumlar açısından meselenin Garantilerden ve Türk askerinden kurtulmaktan başka bir şey olmadığını kanıtlamıştır.

Gasp edilen “Meşru Kıbrıs Hükümeti” unvanını “Kıbrıs Halkı” olarak korumak ve bu görüntü altında Kıbrıs’ın tümüne sahip çıkmak Rum-Yunan ikilisinin milli siyasetidir. Bu nedenledir ki 1968’den bu yana başlatılan her müzakere sürecini Rum tarafı olumsuzluğa sürüklemiş ve sonuçtan “Rum’un meşru hükümet olmadığını savunan, Garantilerin devamında ısrar eden, azınlık olmadığını vurgulayan) Türk tarafını suçlayabilmiştir. Hedefleri Enosisi engelleyen Garanti Anlaşmasından kurtulmak ve “Kıbrıs Halkı iki toplumdan oluşur” yalanının arkasına saklanarak gün gele “Kıbrıs Halkının” (yani çoğunluk oyu ile kendilerinin) kendi kaderini tayin hakkını kullanarak Enosise sıçrama kapısını açık tutmaktır”. Bunlara göre, Enosis, gündemden düşmeyen ve düşürülmesi de mümkün olmayan, er geç elde edilecek bahtiyarlığın, hürriyetin, güzelliğin ta kendisidir. Milli Konseyde alınan ve her lideri bağlayan kararlar arasında Enosis en başta gelmektedir. Bu güne kadar müzakerelerden bir sonuç alınamamışsa Türk tarafının Enosisi engelleyen Garantilerden ve bunların gerektirdiği Türk askerinin varlığından vazgeçmediği içindir.

1Nisan 2009’da Rum tarafı EOKA tedhiş örgütünün 54’üncü yıldönümünü coşku ile kutlarken Baş Papaz Hrisostomos “EOKA’nın Yunanistan’a bağlanmamızı öngören Enosis mücadelesini (Kıbrıs’ın Yunanistan’la birleştirilmesi hedefini) yeniden gündeme getirelim” dedi. Türk ve KKTC basını bu haberi sanki yeni bir gelişmeymiş gibi verdi. Halbuki Başpiskopos Rum tarafının 45 yıldır elde etmeğe çalıştığı hedefi dile getiriyordu. “Halkımızın 1955’ten beri arzu ettiği ancak maalesef Zürih-Londra anlaşmaları ile başaramadığını başarmak için tek yumruk olalım. Bugün birlik içerisinde çok daha iyi şartlara sahibiz ve bunu başarabiliriz” diyen Başpiskopos’un bu sözlerini yorumlamak gerekmemektedir. Kıbrıs meselesine ABD ve Garantör İngiltere 1963-64 yıllarında gerçekçi bir teşhis koymuş olsalardı, bu meselenin halli için “ya çift Enosis, ya da Türklerin güven içinde yaşayabilecekleri daha sağlam bir ortaklık” formülünü masaya getirirler ve her iki tarafa da katıksız eşit muamele yaparak 45 yılımızın çalınmasına izin vermezlerdi.

Bugün değişen bir şey yoktur. 1963’deki saldırının nedenleri ne iseydi bugün bu nedenler aynen devam etmektedir. Kısacası Akritas Planı uygulanmaktadır ve Rum idaresi “meşru Kıbrıs hükümeti” olarak addedildiği sürece de “müzakere yolu ile meselenin halli” düşüncesi ve uygulaması kendi kendimizi aldatmaktan ibaret kalacaktır. KKTC’ne sahip çıkmaz ve bazı sütü bozukların savundukları gibi Türkiye’nin fiili ve etkin Garantisinden vazgeçersek Kıbrıs Girit olacak ve Kıbrıs’tan Türkler silinip yok edilirken, Türkiye de denizlere açık bir ülke olmaktan çıkacaktır. Arş yiğitler Vatan imdadına denecek günleri yaşamaktayız.
 

BİLGE KAĞAN

Dost Üyeler
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
3,774
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
40
Konum
Kırmızı Benizli,Alın Teri ile Islanmış Vatanımın K
Cevap: Yeni Olay Yok! Rauf R. DENKTAŞ

Değerli büyüğümüz sayın Rauf Denktaş;

Gerçektende bugünleri yaşarken ileride tarihe geçecek günlerin içinde olduğumuzu düşünüyorum.Siz o kanlı günlerin en canlı sahidi ve kıbrıs türkünün bugunlere gelmesini sağlayan liderisiniz.üzüntü ile izlemekteyimki bunca acılar bu kadar taze iken göz göre göre kuzu ile kurdu dost yapmaya calışılmaktadır.Rumlar dünde aynı fikire sahipti bugunde.Değişen ne?Değişen bizim idarecilerimiz,Empatik düşüneceğiz diye türkün cıkarlarından başka bütün çıkarlara hizmet eden faaliyetleri.Sayın Liderim unutmayınız,nasılki Kıbrıs mücadelesinde abilerimiz babalarımız sizin yanınızda aynı davada çarpışıyorsa,bizde Türk gençleri olarak her daim yanınızdayız.

Allah Türkü Korusun ve Yüceltsin....
 

Dr.Yalnızefe

Dost Üyeler
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
1,339
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cevap: Yeni Olay Yok! Rauf R. DENKTAŞ

Sayın cumhurbaşkanım,
Öncelikle bu güzel katkınız için teşekkür ederim..
1955'ten bu yana rumların milli hastalığı olan "Enosis" yeniden nüksetmiş gibi görünse de, aslında hiç bitmediği de hepimizin malumudur.Yaklaşık 5 asırdır bu topraklarda bulunan Türk hakimiyetini hiçbir zaman hazmedemeyen rumlar, günümüzde aynı zihniyetin torunları olarak her türlü saldırı modelini kullanarak adadaki Türk varlığını yok etmeye çalışmaktadırlar.
Ne acıdır ki savaşla yok edemedikleri Türklüğü, günümüzde gerek AB üzerinden, gerekse de Türk toplumu içinde buldukları destekler aracılığıyla yok etmek için büyük bir gayret içindeler. Bunu bazen kuzu postu içinde (AB ve yandaşları ile), bazen de açık bir çakallıkla ( yukarıdaki papaz efendinin çıkışı gibi) başarmak için gece gündüz çalışıyorlar..
Pekii..Bizler bu ortamda neler yapıyoruz ve neler yapabiliriz?
Bence ana sorun burada...
Umarım demokratik çözümün ilk basamağı olan 19 Nisan seçimleri bugünlerin çözümü için bir başlangıç olur..
Saygılarla..


TTK ve Y
 

Bülent Baysal

Dost Üyeler
Katılım
21 Ağu 2008
Mesajlar
481
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Tanrı ve Hıra Dağlarında
Cevap: Yeni Olay Yok! Rauf R. DENKTAŞ

1 Nisan tarihini "şanlı eoka mücadelesi bugünkü mücadelemize yön vermektedir, ilham kaynağımızdır" diye bayram kabul ederek niyetini açıkça ve inatla sürdüren ve 1960 yılında kurulan Türk-rum Ortaklı Cumhuriyeti, "enosise sıçrama tahtası olarak gördüğünü" her zaman hedef tutan hristofyas palikaryası ile aynı masaya oturup ne konuşur bizim idarecilerimiz acaba, merak ederim. Hedefi bu olan bir toplumun lideri ile neyin pazarlığı yapılır acaba ? Her halde bazıları sanıyorlar ki; rum ile beraber AB deryasına kavuşacaklar. Yok öyle yağma, rum, amacı olan Kıbrısın tamamını palikarya toprağı yaptıktan sonra hepsini dışlayacak ve buna karşı da AB meraklıları hiç bir şey yapamayacaklar. Gerçi biz can tende durdukça buna müsaade etmeyeceğiz. Onun için bazılarının şimdiden akıllarını başa almaları gerekir.


Bazıları da var ki bilinçli olarak, kurgulandıkları merkezlerin emir ve direktifleri doğrultusunda hareket etmek zorundalar. Onlar emperyalizmin memurlarıdır. Onların içi boştur, Türk'lük ve Müslümanlık namına kırıntı kalmamıştır. Satılık meta gibidirler. Onlara bir sözümüz yok. Zaten onlar içimizdeki palikaryalardır.


Muhterem Birinci Cumhurbaşkanımıza esenlik dolu, salih ömürler diliyorum. Tanrı onu Kıbrıs Türk'ünün başından eksik etmesin, onun gibi düşünmeyenleri Tanrı islah edip, akıl fikir ve biraz da izan ve onur vererek Ulusal Birlik çatısı altında Kıbrıs'ımızı, Büyük Türk Birliği yolunda Anavatan'a yönlendirecek rotaya götürmek üzere bütün Türk'leri Bir ve Güçlü kılsın. Amin.


19 Nisan 2009 da sandık başında Ulusal Birliğe doğru haydi......
 

Ekli dosyalar

  • Türk.jpg
    Türk.jpg
    18.8 KB · Görüntüleme: 16
  • Kahraman Denktaþ Seninleyiz.jpg
    Kahraman Denktaþ Seninleyiz.jpg
    42.6 KB · Görüntüleme: 18
Son düzenleme:

Mürüde Sevicer

New member
Katılım
21 Ağu 2008
Mesajlar
176
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Lefkoşa
Cevap: Yeni Olay Yok! Rauf R. DENKTAŞ

40 yıldır Rumun başaramadığını başarmak için çaba sarfedenler 1 nisan tarihini bilmeyenler inşallah Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin nasıl kazanıldığını, Türk Askerinin değerini çok iyi anlarlar. Gitmek istedikleri yolun sonunda Hristofyas ve Papaz kendilerini bekler ne olur akıllarından çıkarmasınlar çünkü bir kez daha sizin gibi büyüklerimin ömrü yetmez onları kurtarmaya. Kan ve can vererek kazanmış olduğunuz Vatan topraklarını teslim etmek hiçbir TÜRK evladına yakışmıyor. Türk kanı taşırlarsa yollarının haritasını iyi çizsinler lütfen çünkü geriye dönemeyecekler. Teşekkürler Sayın Kurucu Cumhurbaşkanım.
 

KARA BUDUN

Yasaklı Üye
Katılım
26 Kas 2008
Mesajlar
30
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cevap: Yeni Olay Yok! Rauf R. DENKTAŞ

Şu an sizin yazınıza teşekkür yazısı yazdığım için çok gururluyum...
Siz K.K.T.C nin ATATÜRK' üsünüz...
ve ben şu an size yazıyla selam yolluyorum...
Kıbrısta, RAUF DENKTAŞ' ı ve Türkiye'de ATATÜRK' ü unutturmaya çalışıyorlar...
Fakat işleri ÇOOOOK ZOR BİLMİYORLAR!!!!!!!!!
Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti ve Yavru VATANIMIZ!!!!!!!!!
YAŞASIN BÜYÜK TÜRK BİRLİĞİ
Bu yazılarımız yüzünden, bizi takip edip, her türlü şantajdan çekinmeyen,ismi Milliyle başlayıp da, Milli bile olamayan her türlü teşkilatın...
ve Milliymiş gibi gözüküp de, bizi, yeraltındaki petrol ve maden kaynaklarımız yüzünden, ele geçirmek ve yok etmek isteyen ülkeler efradıyla, bir arada hareket eden, bütün o sahte MİLLİ' lerin ve bütün o "omzu kalabalık yıldızlı" ların....
ALLAH BELASINI VERSİN....
Yaşasın Yüce Türk Milleti....

http://www.imeem.com/umutlu101/musi...mal-sahir-grel-aytekin-g-ata-soner-akaln-yan/
 
Son düzenleme:

Volkan

-Otağ Hanı-
Katılım
20 Haz 2008
Mesajlar
969
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Altaylar
Cevap: Yeni Olay Yok! Rauf R. DENKTAŞ

sayın Cumhur Başkanım; RAUF DENKTAŞ , yüce Atamız ın da gençlige hitabesinde dedigi gibi ;

ATATÜRK'ÜN GENÇLİĞE HİTABESİ

Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyet'ini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetln imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerait, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dagıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hiyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasî emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen; Türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda, mevcuttur!

K. ATATÜRK
20 Ekim 1927


bizleri herşeyimizden mahrum etmek isteyecek dahili düşmanlarımızıda artık biliyor ve görüyoruz. onlara cevabımızsa ;


Gençlğin Ata'ya Yanıtı
Ey büyük Ata!

Varlığımızın en mukaddes temeli olan, Türk istilal ve Cumhuriyeti'nin ebedi bekçisiyiz. Bu karar, sarsılmaz irademizin değişmez ifadesidir.

İstikbalde hiçbir kuvvet bizi yolumuzdan döndürmeyecektir...Bizler bütün hızımızı senden, milli tarimizden ve ruhumuzdaki sönmez iman ateşinden alıyoruz. Senin kuruduğun kuvvetli temeller üzerinde attığımız her adım sağlam, yaptığımız her hamle şuurludur. En kıymetli emanetin olan Türk istiklal ve cumhuriyeti, mevcudiyetimiz esası olarak eğilmez başların, bükülmez kolların, yenilmez Türk evlatlarının elinde ilelebet yaşayacak ve nesillerden nesillere devredilecektir. Bu mukaddes emanete yönelen dahili ve harici bütün tecavüzler, iman dolu göğsümüze çarpacak ve parçalanacaktır. İstiklal ve cumhuriyetimize kast edecek düşmanler, en modern silahlarla mücehhez olarak, en kuvvetli ordularla üzerimize saldırsalar dahi, milli şuurumuzunn ve yenilmez Türk gücünün zerresini bile sarsamayacaklardır. Çünkü, istiklal ve cumhuriyetimize kast edenler karşılarında binlerce türk tarihinin yılmaz evlatlarını, Cumhuriyet inkılaplarının feyizli ve imanlı gençliğini bulacaklardır.

Ey en büyük Türk! İstiklal ve cumhuriyetimizi korumak mecburiyeti hasıl olunca, içinde bulunacağımız ahval ve şerait ne olursa olsun, kudret ve cesaretimizi damarlarımızdaki asil kandan alarak; bütün engelleri aşıp, her güçlüğü yenmek azmindeyiz.


ve en büyük cevabıda 19 Nisan'da bu dahili bedbahtlar KIBRIS TÜRK halkından alacaklardır.inşaallah.
saygılarımla.
 

rersan

New member
Katılım
6 Nis 2009
Mesajlar
22
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cevap: Yeni Olay Yok! Rauf R. DENKTAŞ

Sayin cumhurbaşkanim çok teşekkür ederiz bu katkilarinizdan dolayi
allah yardimciniz olsun...
 

yasar2406

New member
Katılım
8 Nis 2009
Mesajlar
49
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cevap: Yeni Olay Yok! Rauf R. DENKTAŞ

Türkiye ve Türk evlatlari sizinle gurur duyuyor Türkiye ve Kıbrıs Türklerindir Türk kalacak
 
Üst