Birileri Kandil’lere kadar gidip terör ağalarının ağzından PKK’nın ne kadar barış yanlısı olduğunu birileri de ısmarlama raporlar yazıp Öcalan’ın aslında ne kadar barış yanlısı olduğunu ispatlamaya çalışırken; diğer taraftan PKK’nın siyasi kanat sorumluları Kürdistan meclisi kurmaya, onlara cesaret veren bazı siyasiler Anayasa’da Türklüğü çıkarmaya çalışırken, Yüksekova’da gündüz gözü ile iki tane civan arkalarından kahpece vurularak yerlere serilip up uzun yatıyor..
Ülkemizde gelinen nokta maalesef bu..
Üstelik Yüksekova’da meydana gelen son olaydan önce tam 4 can, 4 civan aynı akıbete maruz kalmış ve failleri bulunamamıştır.
24 Mayıs 2009’da Yüksekova’nın Cengiz Topel Caddesi’nde kız arkadaşıyla yürüyen polis memuru Metin Batak uğradığı saldırı sonucu şehit oldu..
14 Temmuz 2010’da, Cengiz Topel Caddesi üzerinde yürüyen sivil kıyafetli uzman Çavuş Yasin Ak uğradığı silahlı saldırı sonucu şehit oldu..
24 Nisan’da Cengiz Topal Caddesi’nde yürüyen Yalçın Bozok ve Durdu Çapar adlı iki uzman çavuşa maskeli bir kişi tabanca ile ateş etti. Ağır yaralanan askerler hastanede yaşamlarını yitirdi.
İşte meselenin en can alıcı noktası bu.. Yüksekova’da güpegündüz insanlar öldürülüyor ve devlet bunu sadece seyrediyor. Ölene tabut kalana zabıt tutmakla meşgul..
Başbakan da, bazen kendi partisi söz konusu olunca, sanki bu ülkede zabıta müdürüymüş gibi olan bitenden şikâyetçi oluyor. Sayın Başbakan siz bu ülkede 3. dönemdir göreve gelen hükümetlerin 9 yıldır başında bulunmaktasınız. Özellikle Hakkâri ve Yüksekova ile Cizre, Silopi, Nusaybin hattında olup biten olaylara karşı ne zaman harekete geçeceksiniz.
Bir sözümüz de askere. Personeli lojmana sokmakla, yok bekârları askeri tesislere sokmakla bu sorunlar hal olmaz. Yüksekova 50 bin nüfuslu bir şehir. Bu şehre hâkim olamıyorsanız, ki askeri istisnasız lojmanlara sokma çabası bunun işaretidir, bunu açık yüreklilikle ifade edip gereğini yapacaksınız.
Ve bütün Türk kamuoyu bilsin ki Yüksekova’da yerde yatan aslında devletin namusudur..