Bir Peygamber Vasiyeti Sakın Türk'e Dokunmayın

Katılım
26 Kas 2008
Mesajlar
83
Tepkime puanı
0
Puanları
0
BİR PEYGAMBER VASİYETİ ‘SAKIN TÜRK’E DOKUNMAYIN


Bir Peygamber düşününüz ki, “Ben, insanlar kelime-i şahadet getirene yani, Allah’ın birliğine inanana kadar onlarla harp etmeye Allah tarafından memur edildim” (Sünen-i Mace) desin. İran ve Bizans ülkelerini Müslümanlara hedef göstersin. Fakat Türkler söz konusu olunca “Sakın Türklere dokunmayınız” ; Hattâ daha da ileri giderek “Ümmetimin idaresi Türklerin eline geçecek” desin. İşte bu Peygamber Cenâb-ı Hakk’ın ‘Habibim-Sevgilim’ dediği ve âlemlere rahmet olarak gönderdiği Hz. Muhammed’(S.A.V.) dir.

Kütüb-i Sitte müelliflerinden Ebu Davud (doğumu. M. 825) Sünen-i Ebu Davud isimli eserinde şu hadisi nakletmişlerdir (burada Türklerle ilgili toplam beş adet hadis vardır.):

“Hz Peygamber buyurmuşladır ki, Habeşliler size dokunmadıkça siz de onlara dokunmayın. Hele Türkler size dokunmadıkça siz de Türklere dokunmayınız.“ (Sünen-i Ebi Davud ve Tercemesi, tercüme İbrahim KOÇAŞLI cilt 5, sayfa 107 İst.1983)

İmam-ı Nesai’nin „ Sünen-i Nesai „ adlı eserinin dördüncü cildinin 44. sayfasında ise İmam-ı Davud’un naklettiği hadise benzer bir hadis nakledilmektedir. Bu hadiste İranlılar, Bizans ve Habeşliler ve Türklerin adı birlikte geçmektedir. Hz.Peygamber, Bizans ve İran memleketlerinin Müslümanların eline geçmesi için dua ettikten sonra şöyle devam etmektedir:

Sakın Habeşliler size dokunmadıkça siz de onlara dokunmayınız. (Türkler de böyledir) Hele Türkler size ilişmedikçe sakın siz de Türklere ilişmeyiniz. (onlara saldırmayınız)” (Z.Kitapçı, a.g.e. T.D.A.V. Yayını; s:108)

Yine Büyük İslam alimlerimizden Eski Afyonkarahisar Müftüsü Celal Yıldırım, Maide suresi 54. ayetin tefsirini yaparken Türklerle ilgili dört adet hadise yer vermiştir. Bunlardan birisinde Peygamber Efendimiz şöyle buyuruyor:

Türkler size ilişmedikçe siz de onlara ilişmeyin. Çünkü ümmetimin mülkünü ve Allah’ın onlara olan bol ihsanını onun elinden ilk alan Kan tura oğulları olacaktır.” (Camius-Sağir/ Süyuti : UTRÜK( Türkler) maddesi) (Celal Yıldırım, İlmin Işığında Asrın Kur’an Tefsiri cilt 4/ 1719)

İmam-ı Nesai, meşhur eseri Sünen-i Neseî adlı eserinde “Cihat Bölümü”nde aşağıdaki hadisi nakletmektedir:

“Hz. Peygamber Ahzap harbinde (Hendek Savaşında) Medine’nin civarına “hendek” kazılmasını emir buyurduklarında, işte bu hendek kazımı sırasında ashabın karşısına (büyük) bir kaya parçası çıkmış idi. (işler duraksadı) Bunun üzerine Hz. Peygamber ayağa kalktı, balyozu eline aldı ve mübarek hırkasını hendeğin (bir kenarına) bırakarak o kaya parçasının başına geldi. Bu sırada ise Selmân-i Farisi ayakta durmuş, Hz. Peygambere bakıyordu. Hz. Peygamber balyozunu kaya parçasına indirmesi ile birlikte, vurduğu yerden göz kamaştırıcı son derece parlak bir ışık çıktı. Bunu ikinci ve üçüncü darbeler takip etti ve her defasında böyle oldu, son derece parlak bir ışık çıktı. Bunun üzerine Selmân:

“-Yâ resulallah! Senin balyozu her indirdiğinde öyle bir vuruşun vardı ki her birinden mutlaka göz kamaştıran parlak bir ışık çıkıyordu” dedi. O zaman Hz. Peygamber:

“-Ey Selmân demek sen bunu gördün öyle mi” dedi. Selmân:

“-Öyle, Seni hak din ile gönderen Allah’a yemin olsun ki “evet” gördüm” dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber şöyle konuşmuşlardır:

“-Ben birinci balyozu indirdiğimde (gözümün) perdesi kalktı ve işte bu gözlerimle Kisra’nın başkenti (Medain) ve çevresini hatta daha bir çok şehirleri gördüm.” O zaman yanında bulunanlar:

“-Ya resulallah, buraların fethini bize nasip etmesi için Allah’a dua et. Onların varlıklarını, servetlerini ganimet olarak paylaşalım Onların yurt ve yuvalarını da ellerimizle virân edelim!” Hz. Peygamber böyle olması için dua etti. Yine Hz. Peygamber devamla şöyle dedi:

“-Sonra ikinci balyozu indirdiğimde yine gözümün perdesi kalktı. Bu defa da Kayser’in başkenti (İstanbul’u) ve çevresini olduğu gibi gözümle gördüm.” O zaman yanındakiler yine:

“-Ya resûlallah, buraların fethini bize nasip etmesi için Allah’a dua et. Onların varlıklarını servetlerini ganimet olarak paylaşalım. Onların yurt ve yuvalarını da ellerimizle viran edelim! Hz. Peygamber bunun için de Allah’a dua etti. Yine Hz. Peygamber sözüne devamla:

“Sonra üçüncü balyozu indirdiğimde yine gözümün perdesi kalktı. Bu defa Habeşistan’ın başkenti ve çevresindeki bir çok köyleri olduğu gibi gözlerimle gördüm” dedi. Böyle buyurduğu sırada Hz. Peygamber (çevresindekilere daha konuşma fırsatı vermeden) şöyle buyurmuşlardır:

“-Sakın Habeşliler size dokunmadan sizde onlara dokunmayınız. (Tükler de böyledir) Hele Türkler size ilişmedikçe sakın siz de Türklere ilişmeyiniz. (onlara saldırmayınız)!”
(Z.Kitapçı, Hz. Peygamberin Hadislerinde Türkler, 1. cilt, s:164)

Henüz Müslümanlar Medine’de küçük bir şehir devleti ve Mekkeli müşriklere karşı kendilerini korumak için hendek kazmak mecburiyetinde kaldıkları bir dönemde dikkat edilirse Hz. Peygamber hem İran’ı hem Bizans’ı Müslümanlara hedef gösteriyor, ardından ümmetine “Sakın Türklere ilişmeyin, saldırmayın” diyordu. Hiç kimse unutmasın ki Hz. Peygamberin vasiyeti ve ümmetine çizmiş olduğu devlet politikası bu gün de kıyamete kadar da geçerlidir.
 

Kartal Gözü

Dost Üyeler
Katılım
6 Eki 2008
Mesajlar
1,388
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cevap: Bir Peygamber Vasiyeti Sakın Türk'e Dokunmayın

Bu peygamber vasiyeti Muaviye tarafından dinlenmedi. Muaviye tarafından Türklere çok eziyet edildi. Gerçi intikamı mezarı açılarak içine insan dışkısı doldurularak bir kaç yüzyıl sonra alındı. Belki de bu nedenledir Türklerin Aleviliği başlatması. Türklere eziyet edilirken aynı zamanda peygamber soyuna da eziyet ediliyordu ve bir çoğu da arap yarımadasını terk etmişlerdi. Geldikleri yer ise Türklerin diyarıydı.
 

KÜLTEGİN

Genel Koordinatör
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
1,731
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
Tanrı Dağlarında
Cevap: Bir Peygamber Vasiyeti Sakın Türk'e Dokunmayın

Bu vasiyetler yada hadisler sahih değildir.
 

Kartal Gözü

Dost Üyeler
Katılım
6 Eki 2008
Mesajlar
1,388
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cevap: Bir Peygamber Vasiyeti Sakın Türk'e Dokunmayın

Ben hadisden önce tarihi olaylara bakıyorum zaten. Bize dokunana biz de dokunuruz. Amma velakin bugüne kadar insaflı dokunup sonra da rehavete düşmenin cezasını bugün çekiyoruz. Bundan sonra az insaf göstersek, yapabilir miyiz ki?
 

hawkeye.72

New member
Katılım
12 Nis 2009
Mesajlar
1
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cevap: Bir Peygamber Vasiyeti Sakın Türk'e Dokunmayın

Sinaa çölünde Yavuz Sultan Selim'e yol gösteren de Peygamber efendimizdi. Yavuz tüm islam alemini birleştirmek için sefere çıkmıştı. Bu kutsal amaç doğrultusunda da Peygamberimiz ona yol göstermiş, (koskoca Sina çölünden geçerken (o zaman harita yok, pusula yok) ordu yolunu kaybedip zayii olabilirdi.) Yavuz da bu sayede amacına ulaşabilmişti. (Yavuz, Sina çölünde derhal atından inip, huşu içinde hiç konuşmadan çölü yaya olarak geçmiştir. Kendisine de neden atınıza binmiyorsunuz diye soran komutana da "Bre! Mendebur önümde peygamer yürürken ben nasıl ata binebilirim" demiştir.)
Cuma günü Ümeyye Camiinde Cuma namazı kılınırken imam Hutbede halifenin ismini zikredip (Hakim-ül harameynişşerifeyn = Mekke ve Medine'nin hükümdarı) demiş oturduğu derhal kalkan Yavuz, "İmam efendi Hakim-ül harameyn deme; Hadim-ül harameyn = Mekke ve Medine’ye hizmet eden de" diye imamın sözünü düzeltmiştir.
Muhakkak ki Peygamber Efendimiz bu olayları görebildiğinden, bu hadis-i şerifi ümmetine söylemiştir.
Paylaşım için teşekkürler.
 

Kartal Gözü

Dost Üyeler
Katılım
6 Eki 2008
Mesajlar
1,388
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cevap: Bir Peygamber Vasiyeti Sakın Türk'e Dokunmayın

Az biraz insaf arkadaş, ağır ol da molla desinler.

Ne demek o dönemde pusula yok, harita yok. Siz pusula, harita ne zaman keşfedildi sanıyorsunuz?
 

Türkiye Sevdalısı

Dost Üyeler
Katılım
26 Eki 2010
Mesajlar
190
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Tanrının emanet verdiği bedende
Cevap: Bir Peygamber Vasiyeti Sakın Türk'e Dokunmayın

Söz konusu hadislerin ve/veya hikayelerin doğruluğunu destekleyici ilgili mercilerin açıklamalarına ihtiyaç vardır. Aksi takdirde hawkeye.72 isimli kardeşimizin yanlış bilgilendirildiği gibi, bir çok kişi tarafından yanlış değerlendirmelere sebep olabilecektir.

Hangi Hadis olursa olsun, bir hadisi ortaya koyarken destekleyici Ayetinin de mutlaka olması gerektiği noktasından hareketle, adı geçen bu hadislerin de destekleyici ayetinin hangisi olduğunu (dinimizde ırkçılığın yerinin olmadığına inanan biri olarak) sizden (Sayın Muharrem Günay SIDDIKOĞLU'ndan) özellikle rica ediyorum.

Saygılarımla
 
Son düzenleme:

Beysam42

Dost Üyeler
Katılım
24 May 2009
Mesajlar
42
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cevap: Bir Peygamber Vasiyeti Sakın Türk'e Dokunmayın

Eski, klasik söylemler. Hadislere dayanarak bir şeylerin doğruluğu kuşkuludur. Binlerce hadis vardır, pek çoğu yanlışlarla doludur. Başta Zekeriya Kitapçı denen kişinin kitaplarını okudum ve onun Süfyaniler soyu Emevi komutanı Kuteybe denen Türk düşmanını göklere çıkartan övgülerini bir Türk olarak içime sindiremiyorum. Bilemyenlere söyleyim ki ünlü M.S 700'lerde yazılan Kültekin ve Vezir Tonyukuk yazıtları Türkistandaki Emevi komutan zalim Kuteybe'ye karşı verilen mücadelelrin destanıdır.


Aslında Peygamberin: "Türkler size dokunmadıkca sizde onlara dokunmayın" diye bir söz söylediği pek çok kaynaklarda olmadığıdır. Daha uzun olacağından yazmadığım Zulkarneyn diye geçen sözlede Ecüc ile mecüc-Gog-Magog diye geçen topluluklardan söz edilir. Bu topluluklar da Türkledir. Zekeriya Kitapcı sentezcilik yaparak, bazı şeyleri İslam'a yaranmak için Kutebe'nin Türkleri Talkan ve diğe Türkistan şehirlerinde katletmelerine dair "E efendim, Eğer Kuteybe öyle yapmamış olsaydı Türkler Müslümalaşmazlardı" diye bir sözü ile Kuteybe'ye haklılık vemektedir.
 
Son düzenleme:

mehmetsokmen

New member
Katılım
18 Mar 2009
Mesajlar
10
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Antalya
Web sitesi
www.mehmetsokmeninyeri.com
Cevap: Bir Peygamber Vasiyeti Sakın Türk'e Dokunmayın

Bu yazı tamamen palavra, bu adam kime hizmet ediyor? Neymiş Muhammet Türklere dokunmayın demiş! İlhan Arselin Şeriat ve Kadın Kitabını okuyun, Turan Dursun Kitaplarını okuyun... Muhammed Türkleri ablak suratlı yecüc ve mecüc olarak tanımlamış ve Türklere düşmanlığını ila etmiştir. Hala kalkıp yalan söylemeye devam ediyor.
 

Türkiye Sevdalısı

Dost Üyeler
Katılım
26 Eki 2010
Mesajlar
190
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Tanrının emanet verdiği bedende
Cevap: Bir Peygamber Vasiyeti Sakın Türk'e Dokunmayın

Mehmet Sökmen isimli kardeşimize,

İlhan Arselin olsun, Turan Dursun olsun veya Mürit Kefer olsun. Tüm yazılarını okudum. Sadece bu yazarların yazılarını değil, Kuran-ı kerimin Türkçe mealinide defalarca okudum, araştırdım, araştırıyorum. Yazılanlarla beynim arasında mantık köprüsünü kuramazsam yazıların da benim için bir anlamı olamaz.

Tarih kitaplarında 7.000 senedir TÜRK adı yer almaktadır. Uzun yıllar savaştığımız, kız alıp kız verdiğimiz Çinlilere ait tarih kitaplarında bile TÜRK adı geçmektedir. Bu nedenle Ye’cuc-Me’cuc veya Gog-Magog olarak adlandırılan topluluklarla uzaktan yakından ilgisi yoktur. Toplum ile millet arasındaki fark dağlar kadardır. Herhangi bir ırkın bozulmuş bir parçası olan küçük bir topluluk o ırkın tamamını kapsamaz. Her ırkın, her toplumun da bozuk parçaları olabilir. 7000 yıldır tarih kitaplarında adı TÜRK olarak geçen bir ırkı, Kurandaki kehf suresindeki ayetlerde geçen kelimelere bakarak "bunlar olsa olsa TÜRK olabilir” demek kendini inkardan başkası değildir. Daha doğrusu ben bir TÜRK olarak kendime o kelimeleri yakıştıramadım. Yakıştıran kişiyede fazla bir sözüm olamaz.

Senin inanmak istemediğin TÜRKLER dünyada 7000 sene gibi uzun bir süre üç kıtaya eğemen olarak adaletle yönetmiş asil bir millettir. Bu gün Macaristan olsun, Çekoslavakya olsun, avusturya olsun Avrupanın hangi ülkesine gidersen git, o ülke insanlarının Osmanlıya olan sevgisini gösteren eserleri göreceksin. (Budapeste’deki Güllü Baba Türbesi sadece küçük bir örnektir) Ülkeler arasındaki düşmanlığın kaynağında devletlerin ekonomik çıkarları yatmaktadır. Vatandaşları arasında düşmanlık göze çarpmamaktadır.

7.000 senedir TÜRK olarak adı geçen bir milletin adının Kuran-ı Kerimde Ye’cuc-Me’cuc olarak adlandırılması, adı geçen kelimelerle ilişkilendirilmeye çalışılması son derece yanlış bir değerlendirmedir.

Sevgilerimle
 
Son düzenleme:
Katılım
26 Kas 2008
Mesajlar
83
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cevap: Bir Peygamber Vasiyeti Sakın Türk'e Dokunmayın

Bu hadisi şerif maide suresi 54. Ayetin ruhuna uygundur. Ilgilenenler bu ayetin tefsirine baksınlar. Ayrıca Türklerle ilgili hadisler son derece sağlam kaynaklarda kütübi sitte de yer alır ve bu hadisler kitap halinde yayınlandığı zaman henüz Türkler müslüman bile değildi. Hadislerden şüphelenmek son derece yanlış ve mantık dışı..
 
Katılım
26 Kas 2008
Mesajlar
83
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cevap: Bir Peygamber Vasiyeti Sakın Türk'e Dokunmayın

Maide Suresi 54. Âyet
Bir çok Tefsir âlimine göre Maide suresi 54. âyet-i kerimede Allah tarafından geleceği müjdelenen ve övülen millet Türk milletidir. Başta Ömer Nasuhi Bilmen olmak üzere, Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır, Said Nursi,Osman Keskioğlu, Celal Yıldırım gibi İslâm alimleri Türk milletinin bu ayetin sırrına mahzar olmuş ve Allah tarafından övülmüş bir millet olduğunu ifade ederler.
Mealen bu ayeti kerimede şöyle buyurulmaktadır:
“Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse Allah ta onların yerine öyle bir kavim getirir ki, Allah onları sever; onlar da Allah’ı severler. Onlar müminlere karşı boyunları bükük ve alçak gönüllüdürler. Kafirlere karşı başları dik vakarlı ve güçlüdürler. Allah yolunda (korkmadan) cihat ederler. Kınayıp ayıplayanların ayıplamasından da endişe etmezler. İşte bu Allah’ın lûtfu ve ihsanı çok geniştir ve her şeyi bilen de O’dur.” (Maide/54)
Maide suresi 54. âyetle ilgili olarak Said Nursi şöyle der:
İşte ey ehli Kur’an olan şu vatan evlatları, altı yüz sene değil belki Abbasiler zamanından beri bin senedir Kur’an-ı Hakim’in bayraktarı olarak bütün Cihana karşı meydan okuyup Kur’an-ı ilan etmişsiniz. Milliyetinizi Kur’an’a ve İslâmiyet’e kal’a yaptınız. Bütün dünyayı susturdunuz. Müthiş tehacümatı (toplu hücumları-Haçlı seferlerini) def ettiniz. Tâ ‘Fe sehve ye’tillâhi bi kavmin’ âyetine güzel bir masadak oldunuz. (Bu ayetin işaretine sadık kaldınız)” (S. Nursi, Risale-i Nur Külliyatı, c:1, s: 500)
Said-i Nursi hazretleri yine Emirdağ Lahikası sayfa 37’de Maide suresi 54. âyetin yorumunu yaparken şöyle demektedir. “…daha sonra da Allah Türkleri göndermiş, Arapların, Farsların (İranlıların) kadrini bilmeyip zayi ettikleri Devlet-i İslâm’ı onlar ele alarak İstanbul’a ve ordan da kıtaat-ı arzın her tarafına yaymışlar, binaenaleyh ‘ Ebnayı Faris’ hadisinin delaleti ve ‘Fethi Kostantiniyye’ hadisinin sarahatı ile ve yine ‘Ola ki Allah (onlara) kendi katından bir zafer ihsan edecek (Maide/52) vaadi ilahisinin işareti ile Türkler de bir kavim ki Allah onları sever tebşirine dahil olmuşturlar.
Yine bu ayetle ilgili olarak Said-i Nursi: “Allah-ü Zülcelâl Hazretleri, Kur’an-ı Kerim’de; öyle bir kavim göndereceğim ki onlar Allah’ı Allah’ta onları sever buyurmuştur” (Maide 54) Bende bu beyân-ı ilâhi karşısında düşündüm. Bu kavim bin yıldan beri Âlem-i İslâm’ın bayraktarlığını yapan Türk milleti olduğunu anladım” der. (Z.Kitapçı, a.g.e. s.61)
Türkleri sevmenin ve Türk taraftarı olmanın gereğine dikkat çeken Üstad Said-i Nursi söyle der:
“Ey Efendiler! İslâmiyet ordularının en kahramanı Türkler olduğudan Meslek-i Kurâniyem cihetiyle her milletten ziyâde Türkleri sevmek ve taraftar olmak kudsî hizmetimin muktezâsıdır.” (Z.Kitapçı, s.61) Said-i Nursiye göre: “Türk milleti tarihte İslâm’ın reisliğini en iyi şekilde yapmıştır. Şimdiden sonra da İslâm’ın reisliğini yine onlar yapacaktır.” (B.Berk, Türkiye’de Nurculuk davası, s. 261, İst. 1975) Ayrıca Said-i Nursi eserlerinin bir çok yerinde Türklerle ilgili hadislerin varlığına dikkat çekmiş ve: “Türklerle ilgili Senâ-i Peygamberi muhakkaktır…” (Emirdağ Lahikası, s. 37) demiştir.
 

Kartal Gözü

Dost Üyeler
Katılım
6 Eki 2008
Mesajlar
1,388
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cevap: Bir Peygamber Vasiyeti Sakın Türk'e Dokunmayın

Muharrem bey keşke şahit olarak başka birisini belirtseydiniz. Bu kişinin eğitimi donanımı nedir ki kendisine inanıp güvenelim. Okur yazarlığı dahi yok, hocasını bilemiyoruz, haydi dinlemekle donanmış olsun. kitaplarını rüysında görmüş uyanınca yazdırmış.

Ayinesi iştir kişinin demiş Ziya paşa. söz konusu kişinin yaptığı da ortadadır. Osmanlının son zamanlarında başlamış bölücülüğe ve günümüzde müridleri devam ediyor. Allahaşkına söyler misiniz Müslüman içine nifak sokan, hristiyanların menfaatine Müslüman kanı döktüren adam Müslüman olabilir mi?

Kaldı ki kitaplarında yazılanlar ile tarihi olaylar karşılaştırıldığı zaman bahailik ile birebir örtüştüğü de görülüyor.

Eğer söz konusu kavmin Türk milleti olduğuna inancı
saf olmuş olsaydı, isyan çıkartmazdı zaten. Onun çıkardığı isyan nedeni ile bugün Irakta Türk kanı oluk gibi akıyor. Günlük kandırmalarına inanmasak derim.
 

Türkiye Sevdalısı

Dost Üyeler
Katılım
26 Eki 2010
Mesajlar
190
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Tanrının emanet verdiği bedende
Cevap: Bir Peygamber Vasiyeti Sakın Türk'e Dokunmayın

Sayın Sıddıkoğlu,

Açıklamanız için teşekkür ederim. Ancak sizin “Sakın Habeşliler size dokunmadıkça siz de onlara dokunmayınız. (Türkler de böyledir) Hele Türkler size ilişmedikçe sakın siz de Türklere ilişmeyiniz. (onlara saldırmayınız)” şeklinde belirttiğiniz ilk yazınız ile Maide suresinin 54 ayeti arasında çok fark vardır. Ayrıca Kuran-ı Kerim ayetleri tarafından desteklendiği takdirde hadislerden şüphelenmek elbette yanlıştır.

Kısaca söylemek gerekirse burada anlatmak istediğim Kuran-ı Kerim’in hiçbir ırka ayrıcalık tanımadığıdır. Farklılığı ırkın kendisi yaratır.
 
Katılım
26 Kas 2008
Mesajlar
83
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cevap: Bir Peygamber Vasiyeti Sakın Türk'e Dokunmayın

Sayın Kartal Gözlü Kürt İsyanını çıkaran Şeyh Sait ile Saidi Nursi'yi karıştırmayınız. O ayrı biri bu ayrı birisi...
 

KÜLTEGİN

Genel Koordinatör
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
1,731
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
Tanrı Dağlarında
Cevap: Bir Peygamber Vasiyeti Sakın Türk'e Dokunmayın

Yahu arap bize dokunsa ne olur dokunmasa ne olur?

Yüzyıllarca biz mi arapların tebası olmuşuz yoksa araplar mı bizim bayrağımızın altında yaşamış.Sanki karşımızdaki arap toplumu şu an ve geçmişte dünyanın süper gücü olmuş yada geçmişte süper güç idiler, ve bizde böyle ellerimizi ovuşturarak "araplara yalvardık ne olursunuz bizlere dokunmayın bizi öldürmeyin katletmeyin" diye karşılarında diz çöktük.Ümmetçiliği bir kenara bırakın artık. Kuran'daki bir ayeti evirip çevirip Türkleştirmenin ne alemi var bize ne faydası olacak. Türkçe yazılmış Türkçe düşünülmüş Türk'e hitap edilen orhun anıtlarındaki buduna seslenişi bir kez olsun okudunuz mu?


 

Türkiye Sevdalısı

Dost Üyeler
Katılım
26 Eki 2010
Mesajlar
190
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Tanrının emanet verdiği bedende
Cevap: Bir Peygamber Vasiyeti Sakın Türk'e Dokunmayın

Sayın Koordinatör,

Kimsenin ayeti evirip cevirdiği falan yok. “Yahu” diye hitap eden de yok. Ümmetciliği savunan da yok. Sayın Sıddıkoğlunun yazısını ve yazısına yorum yapanları haksız eleştirmeye ve suçlamaya ise hiç hakkınız yok. Eğer bildiğiniz bir şey olursa seve seve biz de sizi dinleriz.

İlahiyat fakültesinden mezun olan 5 kişiyi bir araya getirseniz hepsi birbirinden farklı konuşur. 10 kişiyi bir araya getirseniz onuda farklı şeyler söyler. (Bu her konuda böyledir anlamı çıkarılmasın sakın) Televizyonlardaki oturumlar buna açık delildir. Neden böyle bir anlaşmazlık içinde oldukları hakkında elbette bir bilgim var. Problem Kuran-ı Kerim ayetlerinin Türkçeleştirmesinden kaynaklanmıyor. Yani birilerinin söylediği gibi " Arapça çok zengin bir dilmiş, çevirisini yapmak çok zormuş, anlam yüklemek için çok derin bir arapça bilgisine gerek varmış" gibi ucuz bahanelere de hiç gerek yok. Kuran- Kerim anlaşılsın diye, yani araplar anlayabilsin diye arapça indirildi. Arapçadan dolayı kavram kargaşaları oluşsun da inananlar birbirine düşşün diye değil. Kuran-ı Kerimi anlamak için elbette Arap olmaya da gerek yok. Problemin kaynağı uydurma hadislerden ve hikayelerden kaynaklanmaktadır. Kuran-ı Kerim için "herkesin ezberinde vardı, hafızlar vardı, oraya buraya kaydedilen ayetler vardı. Bu nedenle Kuran-ı Kerim Hz. Muhammed öldükten yıllar sonra hatasız bir kitap haline getirildi" diyebiliyoruz. Peki hadisler için aynısını söylemek mümkün mü ? Herkesin ezberinde vardı, oraya buraya yazılırdı" diyebiliyor muyuz. Elbette bu mümkün değil.

Kuran-ı Kerimle örtüşmeyen bazı hadisler yanlış yorumlanırsa yollar ayrılmaya başlar ve kırılmalar oluşur. Hatta bu hadisler yüzünden dinden bile uzaklaşılır. Bilindiği gibi her ayet bir olay üzerine gereklilikten inmiştir. Bana bir ayet söylenecek olursa " arkadaş bu ayetin inmesine neden olan olayı söyle" derim. Aksi takdirde bildiğimiz hadislerin anlaşılamayan daha doğrusu ortak noktada buluşulamayan tekrarından başka bir şey ifade etmeyecektir.

Eğer bir fikir üretecek olursak mutlaka o konuda derin araştırma yapmak ve bilgiye sahip olmak gerekir. Aksi takdirde bazıları kendini o kadar kaybeder ki, tutar Rabbime teslim oldum derken, şeyhlere teslim olduklarının, hatta dinden çıktıklarının farkına bile varamazlar.

Bunu sen de istemezsin sanırım
 
Son düzenleme:

KÜLTEGİN

Genel Koordinatör
Katılım
18 Şub 2008
Mesajlar
1,731
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
Tanrı Dağlarında
Cevap: Bir Peygamber Vasiyeti Sakın Türk'e Dokunmayın

Nasıl hitap ettiğim beni bağlar, sonrada üstüne alınan sözlerimi alınır,varsada hitap şeklimden yarası olan gocunur.
Ayetleri evirip çevirip Türk'e uydurmaktan başka, burada yapılan nedir?
Siz hem bu konuda müktedir misiniz?
Yahu diye ben hitap ettim.Sözler bana ait.Genel konuştum varsa sizi ilgilendiren bir tarafı yazarsınız.Bana hitap dersi vermek size düşmez.Düşersede sizi aşar.Sizi aşan mevzuda kişinin haddi olmaz.
Eleştirme hakkına sonsuz derece sahibim.Eleştirilmeyecekse konunun burada ne işi var.Eleştiriye kapalı konu yada makale olur mu?
Benim bildiğim tek birşey var.Ne ayete nede hadise göre hayatımı düzenlerim.Türk'ün töresinde herşey yazar.Arabın hukukuna yada sözlerine karşı milli bilincimi ve duruşumu korumak zorundayım.Ümmetçilik yapılıyorsa karşı çıkarım.Ayetler yada hadisler biz Türk'lerin kutsallığına ve kaderine asla hakim olamaz.Bunlardan çok oturun orhun kitabelerini,elegeş yazıtlarını,ırkbitiği,divanü lügati't Türk'ü okuyun ki; Böyle saçma sapan beşeri aforizmaların etkisinde kalmayıp titreyip Türklüğünüze dönersiniz, ümmetçilik yapmaktan vaz geçersiniz...

TTK
 

Türkiye Sevdalısı

Dost Üyeler
Katılım
26 Eki 2010
Mesajlar
190
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Tanrının emanet verdiği bedende
Cevap: Bir Peygamber Vasiyeti Sakın Türk'e Dokunmayın

Okuduklarından, bana tavsiye ettiğin kitaplardan ve benim yazdıklarımdan anladığın buysa boşver bana ümmetçi desinler, Türklükten çıkmış desinler. Ben buyum işte sayın koordinatör. Sana da Türkoğlu Türk desinler.

Fazla söze gerek yok
 
Son düzenleme:

Kartal Gözü

Dost Üyeler
Katılım
6 Eki 2008
Mesajlar
1,388
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Cevap: Bir Peygamber Vasiyeti Sakın Türk'e Dokunmayın

İki değerli insanın yok yere birbirini kırdıkları cevapları üzüntü ile okudum.

Koordinatörümüz sayın Kültegin, bizler fevrileşince sakinleştirmek size düşerken sizin "yahu" diyerek öfke ile söze başlamanız beni şaşırttı.

Siz de biliyorsunuz ki, "Türk İslam Sentezi" yapma ihtiyacı duyanlar var. Bu ihtiyacın gereksizliğini anlatmanın yolu sert eleştirilerden geçmiyor. Hani bir söz var bal ile sirkeden daha çok sinek yakalanır mealinde. Bu söz tam anlamı ile doğrudur. Ayrıca bizim atalarımız da "tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır demişler".

Değerli yazar ve üyelerimizden bir çoğu sentez yanlısı. Bize düşen yani senin benim gibi senteze gerek olmadığını, sentezin milli kimliğimizi ötelediğini, araplara yaklaşmanın da emperyalistlerin kucağına düşmeyi getirdiğini düşünenlerin yapması gereken doğru davranış sertlik değil.

Türkiye sevdalısı bu eleştirini hak etmiyor.

Ben eminim ki seni sevdiği için yazabileceklerinin pek çoğunu yazmamış.

Muharrem bey bana da kürt sait ile saidi nursiyi karıştırmayın demiş, zaten karıştırmıyorum. Birbirlerinden habersiz veya ayrı hareket etmediklerini biliyorum sadece.

saidi nursi isteseydi kürt saide engel olabilirdi, olmadı ve destekledi. Bunları görmezden gelemeyiz. Bugün terör örgütü cemaatler ile yakin ilişki içinde ve Müslüman (!) görüntüsü vermeye özen gösteriyor. Oysa hepimiz biliyoruz ki kürt liderler kürt ve Müslüman değiller.

cemaatlerin Müslümanlığı (!) zaten ortada.

Bunlar için kırıcı olmamalıyız derim. Bu karşılıklı yazışmalarda sert söylemlerden uzak durmak en uygunu. Öfkeni anlıyorum ama içinde canlı durup seni güçlendirmesini tercih ederim.
 
Üst