Bir Peygamber Vasiyeti Sakın Türk'e Dokunmayın

Cevap: Bir Peygamber Vasiyeti Sakın Türk'e Dokunmayın

Türkiye Sevdalısı;

İnsanların bana Türk oğlu Türk demelerinden başka şansları yok.Çünkü hakikat budur. Fikirlerimizde bu içtihat üzerine kuruludur.Sizin gayrı bir durumunuz söz konusu ise bu konuda sizinle hiç bir şekilde anlaşamayacağım aşikardır...

TTK

Cevap: Bir Peygamber Vasiyeti Sakın Türk'e Dokunmayın

Sayın Sıddıkoğlu, şimdi 1988 de satın aldığım, Çağrı yayınlarının Dr. Bekir Karlıağa ve Dr. Bedrettin Çetiner mütercimliğinde hazırlanmış Kesir tefsiri, 5. cilt 2385- 2404 sayfaları arasında anlatılmış olan Maide suresi 54-56. ayetlerini okudum.

Bu geniş anlatım içinde Türklerden hiç söz edilmemiş. İranlılardan ve Selman Farisiden söz ediliyor. Ayeti açıklarken peygamberimizin (SAV) elini Salman Farisinin omuzuna koyarak onlar şunun yakınlarıdır dediği rivayet ediliyor.

Cevap: Bir Peygamber Vasiyeti Sakın Türk'e Dokunmayın

Sevgili Kartal Gözü,

Hangi ülkede ne zamandan beri yaşadığımızı ve bu süre içinde kültürel değişimlerin neler olduğunu siz de biliyorsunuz. İnaçlar değişmiş ancak Türkün hakkaniyetli bir millet olduğu değişmemiştir. Yani Türkler müslüman olunca daha iyi bir millet olmuş değildir. Türkler Müslümanlıktan önce nasıl bir millet ise müslümanlığı kabul ettikten sonra da aynı millet olmuştur.

Ancak bugünün Türkiyesi halkının yüzde 99'u müslüman olan bir ülke olarak adlandırılmaktadır. Bu ülkede yaşayan müslümanlar da ülkeyi hep böyle görmüştür. Milleti Allah ile aldatmaya kalkanlarda bu hesapla yola çıkmışlardır. Müslümanlığın kabulünden sonrada birlikteliğimiz din bağıyla pekiştirmiştir. Bu birliktelik ise yine dinin yozlaştırılmasıyla ortadan kaldırılmaya çalışılmaktadır. Bu nedenle Kuran-ı Kerimle hiç alakası olmayan bir çok hadis ve hikaye üretilmiştir.

Bu nedenle yanlış anlaşılmaların önüne geçmek, hawkeye.72 kardeşimizin düştüğü yanlışlığa diğer kardeşlerimizin de düşmemesi için işin doğrusunu öğrenmeye, öğretmeye çalışmalıyız. Yani dinle kandırılıp bizden uzaklaştırılmaya çalışılan kardeşlerimizi yine işin doğrusunu onlara öğreterek kazanmalıyız. Aksi takdirde bir gün gelir ki o kardeşin, kardeşimiz olduğunu bile anlayamayız.


Saygılarımla

Cevap: Bir Peygamber Vasiyeti Sakın Türk'e Dokunmayın

Sentez ayrı ve zıt kavram ve düşünceler arasında olur. Ben türk-islam sentezcisi değilim hiç bir zaman da olmadım. Ben türk-islam ülküsü'nden yana ve türk-islam ülkücüsüyüm.

Cevap: Bir Peygamber Vasiyeti Sakın Türk'e Dokunmayın

İBNİ KESİR TEFSİRİNDE SÖZ EDİLMEMESİ GAYET NORMAL ADAMLAR TÜRK DÜŞMANI İSE NİYE YAZSINLAR. ELMALILI HAMDİ, Ö.NASUHİ BİLMEN, CELAL YILDIRIM, VANİ MEHMET EFENDİ gibi tefsirlere bakmak gerek..Ayrıca Maide 54. ayette adı geçen milletin Türkler olduğuna tarih şahidlik ediyor. bazı tefsirciler görmezden gelseler de tarihi değiştiremezler..

Cevap: Bir Peygamber Vasiyeti Sakın Türk'e Dokunmayın

Sayın Muharrem Günay SIDDIKOĞLU,

Sizin çoğu konuda benden çok daha fazla islami bilgiye sahip olduğunuzu biliyorum. Ancak benim de yaptığım araştırmalar ve tespitler var. Yıllarımın bir bölümünü dinler tarihini araştırmakla geçti.

İlk başlangıç noktam rahmetli babamın muayenehanesinde bulduğum dinler tarihi adlı kitabı okumaya başlamak oldu. Ondan sonra dünyanın oluşumundan, insanlığın başlangıcından günümüze kadar olan insanlık gelişimini, inançlarını araştırmaya başladım. Size uçuk gelebilir ama ilk canlı ne zaman oluştu, dinazorlar niçin dünyada yerini aldı ve niçin ortadan kaldırıldı, insan ilk olarak hangi devirde ortaya çıktı, inançlar nasıl bir değişime uğradı, peygamberlerin yaşamları nasıldı ve bu günkü islamın bulunduğu konumu araştırdım durdum.

Sizin gibi ilahiyat mezunu değilim ama benim de yaptığım araştırmaları lütfen yabana atmayınız. Sizin yazılarınızı büyük bir heyecanla okuyan ve sizi takdir eden, asil milletimin ülküsüne hizmet etmeye çalışan, bu amaçla vatandaşlarımızın ikilemlere düşmemesi ve tek bir noktada buluşması, birlik ve beraberliğimizin bozulmaması için kendimce yaşadıklarımın ışığında yorumlar yapan sade bir vatanseverim.

Sizin de bu amaçla yazılar yazdığınızı çok iyi biliyorum. Yazılarınıza yorum yapan bizleri de anlayışla karşılayacağınıza eminim. Hepimizin tek bir ülküsü var. Birliteliğimizimin bozulmaması için, konuşma dilimiz olsun, inançlarımız olsun, tarihimiz olsun birlikteliğimiz için tutulan her yol benim yolumdur, yolumuzdur.

Elbette birbirimizle ayrı düştüğümüz fikirlerimiz olacaktır. Sesini yükseltmeden, nezaketi elden bırakmadan, sayfa hakimiyeti kurmaya çalışmadan yapılan her yorumdan benim de öğrendiğim çok şey olmuştur, olacaktır.

Size şu ana kadar yapmış olduğunuz açıklamalarınız için çok teşekkür ediyor saygılar sunuyorum.

Cevap: Bir Peygamber Vasiyeti Sakın Türk'e Dokunmayın

TÜRKİYE SEVDALISI adınız üstünde siz TÜRKİYE SEVDALISI sınız. Elbette bende sizi çok seviyor ve beğeniyorum.. İyiyi güzeli ve doğruyu tartışmadan, yorum yapmadan bulamayız ki... selam ve saygılarımla...Allah yolunuzu açık etsin gönlünüze göre versin..Kimki ilim yoluna girerse Allah ona bilmediğini de öğretir..

Cevap: Bir Peygamber Vasiyeti Sakın Türk'e Dokunmayın

Kim olursa olsun isyterse hıristiyan veya yahudi olsun Peygamber efendimizin adını ağzına MUHAMMED diye alamaz lutfen önce bu konuda dıyarlı olalım. Mehmet Sokmen kardeşimiz bu konuyu bilenlere bıraksın. Kütübi sitte denen sağlam kitaplar ve onların dışında bir çok kitapta Türklerle ilgili hadisler var. Ayrıca bunlara hadis demeden önceden verilen haberler olarak baksak bile o hadislerde anlatılanlar sonraki asırlarda bir bir gerçek olmuş. Tarihin tanıklık ettiği şeyleri yalanlamak ve uydurma hadistir demek ne akla nede insafa sığar..

Cevap: Bir Peygamber Vasiyeti Sakın Türk'e Dokunmayın

Sevgili Muharrem Bey,

Dünyamız 20 milyar yaşındadır ve üzerinde yaşadığımız dünya bu günkü şekline bir milyar yılda gelebilmiştir. I. Jeolojik zaman dediğimiz devrin yüz milyon yıl sürdüğünü ve ancak dünyamızda bu devirde at kuyruğu cinsi bitkilerin, yalnızca omurgasız hayvanların var olduğunu biliyoruz. Bu kadar uzun süren bu devrin sonlarına doğru dört ayaklı bazı hayvanlar, balıklar görülmeğe, dünyadaki yerlerini almaya başlayabilmiştir.

Otuz milyon yıl süren II. Jeolojik zaman içinde de açık tohumlu bitkiler, deniz sürüngenleri, kara sürüngenleri ile uçan sürüngenler bugün ancak Walt Disney dünyasının görüntüleri ile dev yaratıklar dünyanın hakimi olmuşlardır.

Toplam yirmisekiz milyon yıl kadar olan III. Jeolojik zamanda kapalı tohumlular, bir ve iki çenekliler görülmeğe , gittikçe tekamül eden canlılarda ise memeliler ortaya çıkmıştır. Günümüze kadar gelebilenlerin yanında bazılarının nesilleri geniş arz tarihi içinde tükenmiştir. III. Jeolojik zamanın sonlarına doğru ilkel insana dünyamızda rastlayabiliyoruz.

Tanrı yarattığı dünyada, o güne kadar yarattıklarını kafi görmemiş olmalı ki insanı yaratmıştır. İster Havva ile Ademden olmuş deyip dini yolla, ister evrimsel gelişim deyip ilmi yolla oluşumunu tarif ettiğimiz insan dünyaya ayak basmış, uzunca bir zamanda evrimini tamamlayarak dünyaya hakim olmuş, onu diğer yaratıklardan ayıran zekasıyla zor iklim şartları içinden çıkmasını bilmiş ve varlığını koruyarak bugüne gelebilmiştir. Zor iklim şartları dedim, zira dünyamız henüz yer yer buzullarla kaplıdır. Beşyüzbin yıl süren yılda son buzulların çözülmesi için zamanın geçmesini beklediğini söylersek insanoğlunun ne kadar zor şartlarda varlığını koruduğunu anlayabiliriz.

Önce tabiatla sonra da çevresindeki vahşi hayvanlarla mücadele etmek zorunda kalan insanoğlu, beslenme nedeniyle diğer yaratıklardan üstün vasfı olan zekasını kullanarak araçlar yapmış, bunlarla hem kendisini savunmuş hem de avlanarak beslenmesini sağlayabilmiştir. Bu ilkel insanın yaptığı ilk aletleri Anadolumuzun bir çok yerinde de görebiliyoruz.

Buraya kadar dünyamızın ve insanlığın gelişimini çok kısa olarak anlatmaya çalıştım. Böyle bir uzun dünya tarihini, çok kısa olarak islam tarihi ile sonlandırılmasına katılmıyorum. Dünyamız belki 20, 30, 40 milyar yıl daha canlı kalacak. Bu sürede hangi toplumların dünyamızda yerini alacağını bilemeyiz.

Artık uzaya baktığımızda diğer alemlerde hayatın var olabileceğini hayal ediyoruz. Şu an yazımı sonlandırmak için acele ettiğimden hadis mi, ayet mi tam hatırlayamadım, “yıldızlara bile gitseniz ölüm sizi yakalayacaktır” diye. Doğrusunu artık siz söylersiniz.

Bu gün insanoğlu eğer yıldızlara gidemeyecekse o yıldızların işi ne ? Sadece gece süsü olduğunu düşünmüyorum. Mutlaka insanoğlu oralara ulaşacaktır.

Madem tanrıya halifedir insanoğlu, mutlaka kainatta söz sahibi de olacağından oralara ulaşacaktır.

Anlatmaya çalıştığım bugün savunduğumuz düşünceler, yarın fiyaskoyla sonuçlanabilir. Yarının neleri getirip neleri götüreceğini kimse bilemez.

Transformasyonu sanırım bilirsiniz. Bir tıltıl ömrünü tamamlayıp, koza sonrası mükemmel renklere dönüşen bir kelebek olarak gelişimini tamamlamaktadır. Eğer siz bu değişimi bilmeseydiniz ve kelebeği incelemiş olsaydınız o kelebeğin daha önce tırtıl olduğuna dair hiçbir biyolojik bulgu bulamayacaktınız. Tırtılken gördüğünüz için olayın özünü biliyoruz.

Yaratıcı yarattığı bir çok örneklerle mesajlar vermektedir. Habil ile kabilin kavgası cinayetle bittiğinde de karga ne yapacağını göstermesi bu mesajlara olan örneklerden biri değilmidir. Yani insanoğlu nereden geldiğini araştırmak için ne yaparsa yapsın asla bulamayacaktır. Ne olacağını da asla öğrenemeyecektir.

Bu sırlar zamanla çözülecektir ve bu oldukça uzun bir zamandır. Geleceği bilmeden olayı bugüne bağlamanın, kaynaklamanın yanlış olduğunu düşünüyorum.

Bizim yapacağımız erdemli insan olabilmek için yapmamız gerekenlerdir. Aynı havayı koklayan, aynı dili konuşan, aynı kültürü paylaşan yurtdaşlarımızla olan bağı kuvvetlendirmek için var gücümüzle çalışmalıyız.

Saygılarımla

Cevap: Bir Peygamber Vasiyeti Sakın Türk'e Dokunmayın

mehmetsokmen, sen kendin aslinda art niyetli olmasaydin veya, kendin Türk düsmani olmasaydin (sebetaymisin sen?) düsüncelerini iletirken Türk düsmani iki ........... burda anmazdin, isimlerini sen yazmissin, peki o iki ............. soylulular Peygamberimin yanindamiydi, Peygamber bu tanimi yaparken, veya oikisi niye Türklere yoruyor, peygamberin dediklerini. ben sana söyleyim ....... olsun diye. yecüc-mecüc ve ne kadar ........ varsa icinizi kaplamis, afiyet olsun.

Cevap: Bir Peygamber Vasiyeti Sakın Türk'e Dokunmayın

turanli38 arkadaşım, yazmış olduğun yorumlarda ne kadar haklı olursan ol, bu haklı yanın sana yorumlarında argo kelime kullanma hakkını vermiyor, bu tür yorumlardan dolayı Otağımızda üyeler yasaklanmaktadır, bu yasağı senin için bir kereye mahsus olarak uygulamayacağım.

Türklük – Türkçülük temelleri Türk örf ve adetleri ile Türk kültüründen ve terbiyesinden gelmektedir.

Burada sadece bizim düşüncemizi paylaşan kişiler değil bize sempati duyan insanlarda yorumlarımızı takip etmektedir.

Bu kişiler yaşları itibariyle bizlerin, babalarımız – analarımız - ağabeylerimiz – ablalarımız – kardeşlerimiz olabilirler, bunların yanında gerçek hayatta nasıl bir üslup ile konuşuyorsak aynısını sanal ortamda yapmalıyız.

Anlayışın için sağ ol
Esen kal
T T K

Cevap: Bir Peygamber Vasiyeti Sakın Türk'e Dokunmayın

Haklısınız Sayın Göktürk, ben mi bulamadım acaba mehmet Sökmen ismi sitemizde kayıtlı değil mi?

Kim bu bey turanlı38 başka başka şeyler yazıyor, bir de adap dışına çıkıyorsunuz, ayıp değil mi? Bu ne biçim Turancılık?

Cevap: Bir Peygamber Vasiyeti Sakın Türk'e Dokunmayın

turanlı38 isimli üyemizin kullandığı üslubu anlayışla karşılamak mümkün değildir. Mehmet Sökmen isimli üyemizin yorumu bilgi eksikliğinden veya yanlış yorumlamasından kaynaklanmıştır. İşin doğrusu, bu üyemize hakaret etmek yerine, herkesin bildiği bir şey varsa doğrusunu anlatmasıdır. İlhan Arselin, Turan Dursun hakkında ise bir hüküm vermeden önce onların fikirleri hakkında geniş bilgiye sahip olmak gerekir. Öfkemize hakkim olmadıkça, duygudaşlık (empati) yapmadıkça, paradigma (veri toplamı) yapmadıkça kaybedenin karşımızdaki kişinin değil, bizzat kendimiz olduğu anlaşılacaktır. turanlı38 isimli üyemizin konuya ilişkin bilgilerini öğrenmek isteriz. Yorumda kullandığı argo kelimelerin yorumun anlamını bozmayacak şekilde değiştirilmesini veya silinmesini arzu ederim.

Saygılarımla

Cevap: Bir Peygamber Vasiyeti Sakın Türk'e Dokunmayın

Sayın Türkiye Sevdalısı: Şahsıma "inanmak istemediği Türkler" demişsin! Ne demek ben yıllarca bu anlamda mücadele verirken ve web sitelerim de bunu daima en ön planda tutmuşumdur. Siz istediğiniz kadar söyleyin. Ancak sizlerin koyu din safsatalarıyla milletin beynini yıkamanıza Türklere olan sevginizi orantılamaktadır. Ayrıca siz ne kadar din hakkında biliyorsunuz ki Pr. İlhan Arsel ve din uzmanı Turan Dursun'un ortaya koyduklarının sizin için anlamı olmadığını vurguluyorsunuz? Bir kere bilimsel süzgeçten geçmeyen bir mantıkla yaklaşımda bulunmanız karşısında zaten size başka söylemenin anlamı yoktur.
Türkiye sevdalısı olmak, bilim ve yüksek teknoloji alanında mücadele vermekle geçer, safsatayla değil. Siz madem ki araştırıyorsunuz; Kur'an yeni dünya kıtalarını tanımıyor ve kuzey kutbunda uzun süren gece ve gündüz de bulunacak bir müslüman nasıl ibadet edecek? Eğer din bilgileriniz yeterli ise sağlıklı yanıt verebileceksiniz.
Saygılarımla
Not: zamanım olmadığından uzun süre burada yazılanları takip edemiyorum.

Cevap: Bir Peygamber Vasiyeti Sakın Türk'e Dokunmayın

Sayın Mehmet Sökmen kardeşim,

Zamanınız olmadığı için yazıları takip edemediğinizi söylüyorsunuz ama ben yazdıklarınızın tamamını okuyorum. Bazen iki ayrı konuda yazınıza tek bir yazıda toplayarak cevap vermeye çalışıyorum. Bu yazımda diğer konulardaki yazılarınızı içeren bir cevap yazımdır.

Tüm arap ülkelerinin malum yerlerini gezmeye lütfen bilimsel ve teknolojik araştırma demeyiniz. Bu seyahatlerle de Türkiye Sevdalısı olunmaz. Artık günümüz dünyasında her şeye kolayca erişiliyor. Boşuna zaman harcamışsınız. Amerikayı yeniden keşfetmeye hiç gerek yoktu. Hepimiz oralarda neyin döndüğünü anlıyoruz, biliyoruz. Oralarda gezmekle harcadığınız zamanınızı keşke ülkem vatandaşı için harcasaydınız.

Her şeyden önce şunu bilmeni isterim ki, senin tahminlerinin çok çok ötesinde bir araştırma delisiyim. Sizin ilgi alanızla benim ilgi alanım mukayese bile edilemez. Yorum yazılarımı okumadan, anlamadan yaptığınız suçlamalar hiç hoş değil. Niye yazımı tam olarak okumadan, anlamadan cevap veriyorsunuz. Bunu biraz olsun anlamanız için daha önce yazmış olduğum yorumlarımı okumanızı tavsiye ederim.

Ondan sonra gel neyi tartışmak istiyorsan tartışalım. Bu ülkeye sevdalı olmak için, senin düşüncene göre en başta dini yok saymak gerekiyor öyle mi ? Yıllarca bunu esas alarak mı mücadele ettin. Bu düşünce bile ne kadar boşa mücadele verdiğini, daha da ötesi Atatürk'ü hiç anlamadığını gösteriyor. Lütfen ülkemi düşman işgalinden kurtarırken kimlerden faydalanıldığı gözden geçir. Ondan sonra da olumsuzlukların nasıl bertaraf edildiğini araştır. Şimdiden mücadeleyi kaybetmiş durumdasın. Bu mücadeleyi sadece ateist vatandaşlarla kazanamazsın. Bu savaşta her kesimin desteğine ihtiyaç olduğunu aklından çıkarma. Mücadeleye başlarken yalnızlaşma olur mu ?

Şimdilik söyleyeceklerim bu kadar.

Cevap: Bir Peygamber Vasiyeti Sakın Türk'e Dokunmayın

Bunları gördükten sonra yakın zamanda ATATÜRK'le ilgili yazıları siteye koymanın gereğini gördüm. Bu konuda baskıya hazır 300 sayfalık çalışmam var. Tabiki TÜRKİYE SEVDALISI doğru söylüyor. Atatürk gerçek bir dindar...

Cevap: Bir Peygamber Vasiyeti Sakın Türk'e Dokunmayın

Yazdığınız yazıya kısa cevaptır: Diğer yazılarımdaki açıklamalarımı idrak etme yetiniz bulunmadığınıza göre siz ve sizin gibi hareket edenler asla memleket sevdalısı olamaz, asla yüksek teknoloji efendisi olmaz. Senin ülken Türkiye bölünme ve tasfiye sürecine girmiş sen halen din ve safsata dan dem vurmaktasın. Neymiş ben Amerikayı yeniden keşfe çıkmışım ve boşa zaman harcamışım! Siz sizden bekleneni yazmışsınız. Daha başka size ne diyeyim ki?
Sizler bu şekilde devam ederseniz yakında ana gemimiz olan ülkemiz senin ve senin gibi tayfanın basiretsizlikleri yüzünden batmış olacak. Sen halen olan bitenlerin farkına varamamışsın, farkına ne zaman varacaksın bilmiyorum ama vardığında ise yine anlamayacaksın tıpkı Irak halkı gibi.... Çünkü kafaları öyle safsata ile efsunlanmış ki kendilerini kimlerin bu hale getirdiğini ve 3.7 milyon kadınının kimlerin fahişe ettiğini hala bilmiyor ve farkında değil. Unutma Atatürk asla sizin safsatalarınızı benimsememiştir. Yerine ve zamana göre gerekeni yapmıştır. Ama herkes işine geldiği şekilde Atatürk'ü yorumlamaya çalışmaktadır. Bilgi dağarcığınız sizin hiçte araştırma delisi olmadığınızı ortaya koyuyor. Gerçek araştırmacı mantıklı düşünen ve ona göre davranandır. Size suçlama getirmem, sadece yazdıklarınıza bilimsel temelde yanıt verdim. Kimseyi incitici davranışım olamaz.
Saygılarımla, sevgiyle kal....

Cevap: Bir Peygamber Vasiyeti Sakın Türk'e Dokunmayın

Benim cevabım sizinkinden de daha kısa olacaktır. Yazılan yazılarımıza verdiğiniz cevaptan idrak etme yeteneğinize hayran kaldım. Bölünme ve tasfiye sürecine girmiş diye adlandırdığınız, ülkeye çözüm için yüksek teknolojiyi arap ülkelerinde aramanızı (nasıl bir bilimsel araştırmaysa) takdir ettim. Sakın Atatürk'ün adını bir daha ağzına almayınız, bu zihniyeti taşıdığınız sürece, bu isim ağzına hiç ama hiç yakışmayacaktır. Bilimsellik adına yazdıklarınız bunlardan ibaretse çok yazık. Bilimsellik adına, sizin söyleyip söyleyebileceğiniz bu ülkenin insanının değerlerine hakaretten başka bir şey olamaz. Burası Çekoslavakya değil, bu ülkede yaşayanlarda Çek değil. Keşke siz biraz da Türkiye'de yaşamış olsaydınız. Hadi bana anlatınız şu yüksek teknolojik, bilimsel bilgilerinizi, anlatın da herkes anlasın, dinlesin. Ne cevherler varmış bu ülkede diyebilelim. Biz de sayende iki laf edip bilimsel temele oturtalım.
Bak, ben de senin gibi kimseyi incitmeden cevap verdim.