HAYATTAN Kesitler...

BURLAHATUN

Yasaklı Üye
Katılım
21 Tem 2008
Mesajlar
5,116
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
TÜRKİYE
83038g6v174652.jpg
 

BURLAHATUN

Yasaklı Üye
Katılım
21 Tem 2008
Mesajlar
5,116
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
TÜRKİYE
ophelia_filtered.jpg


herz0031.gif

İnsan ve doğanın ana maddesi
Toprak sevimsiz gelir, görülesi değildir
Tek başına olduğunda…
Ona canlılık ve güzellik katan, okşanası yapan
İçinde yeşeren bitkiler, çiçekler gibi
Hayatimin en nadide çiçeği…
Sensiz bende çorak bir toprak gibiydim…


herz0031.gif
 

BURLAHATUN

Yasaklı Üye
Katılım
21 Tem 2008
Mesajlar
5,116
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
TÜRKİYE
Yaşlı bir bey sabah erken evinden çıkmış yolda ilerlerken, bir
bisikletlinin kendisine çarpması ile yere yuvarlanmış ve hafif yaralanmış.

Sokaktan geçenler yaşlı beyi hemen en yakın sağlık birimine ulaştırmışlar.

Hemşireler adamcağızın yarasına pansuman yapmışlar ama biraz beklemesini ve röntgen çekerek herhangi bir kırık veya çatlak olup olmadığını inceleyeceklerini söylemişler.

Yaşlı bey huzursuzlanmış, acelesi olduğunu ,istemediğini söylemiş. Hemşireler merakla acelesinin sebebini sormuş.
Adamcağız karım huzur evinde kalıyor her sabah onunla kahvaltı etmeye giderim. Geç kalmak istemiyorum, demiş. Karınızın siz gecikince merak edeceğini düşünüyorsunuz herhalde demiş hemşire.

Adam üzgün bir ifade ile ne yazık ki karım Alzheimer hastası ve benim kim olduğumu bilmiyor demiş. Hemşireler hayretle madem sizin kim olduğunuzu bilmiyor neden her gün onunla kahvaltı yapmak için koşuşturuyorsunuz demişler.

Adam buruk bir sesle "ama ben onun kim olduğunu biliyorum" demiş.
 

BURLAHATUN

Yasaklı Üye
Katılım
21 Tem 2008
Mesajlar
5,116
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
TÜRKİYE
Bir yerlerde tıkanıp kaldığında hayat,
soluk almak güçleştiğinde,


Yüreğin susup, mantığın sürüklemeye başladığında ayaklarını,
Dağlara dönmeli yüzünü insan.
Yeni patikalar, yeni yollar seçmeli, yüreğini
ferahlatacak; Yeni insanlarla ‘tanışmalı, yeni keşifler yapacak….
Hep isteyip de, bir gün yaparım diye ertelediği ne varsa,
Gerçekleştirmeyi denemeli!
Her geçen gece, ölüme bir gün daha yaklaştığını; zamanın bir nehir,
Kendisinin bir sal olup da,


11ci7xw6.gif
O dursa da yolculuğun devam ettiğini anlamalı.
 

BURLAHATUN

Yasaklı Üye
Katılım
21 Tem 2008
Mesajlar
5,116
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
TÜRKİYE
Baş döndürücü bir hızla geçiyorsa birbirinin aynı günler,
Her akşam aynı can sıkıntısıyla eve giriliyorsa,
Değiştirmeye çalışmalı bir şeyleri;
Küçük şeylerle başlamalı belki; örneğin, bir kaç durak
önce inip Servisten, otobüsten; yürümeli eve kadar,

yüreğine takmalı güneş gözlüklerini;
Gördüğünü hissedebilmeli!
Sağlığını kaybedip, ölümle yüz yüze gelmeden önce,
Değerli olabilmeli hayat!
İlla büyük acılar çekmemeli, küçük mutlulukları fark etmek
için! Başkasının yerine koyabilmeli kendini;
Ağlayan birine "gül", inleyen birine "sus" dememeli!
Ağlayana omuz, inleyene çare olabilmeli!
Şu adaletsiz, merhametsiz dünyaya ayak uydurmamalı;
Sevgisiz, soysuz kalarak!
Dikeni yüzünden hesap sormak yerine gülden,
Derin bir soluk alıp, hapsetmeli kokusunu içine…
Güneşin doğuşunu seyretmeli arada bir,

seher yeli okşamalı saçlarını…
Karda, yağmurda; sevincine, coşkusuna; fırtınada boranda;
Öfkesine, isyanına ortak olabilmeli doğanın!
Bir çocuğun ilk adımlarında umudu;

bir gencin düşlerinde geleceği;
Bir yaşlının hatıralarında geçmişi görebilmeli !
Çalışmadan başarmayı, sevmeden sevilmeyi, mutlu etmeden
mutlu Olmayı beklememeli !
Ama küçük, ama büyük; her hayal kırıklığı, her acı;
Bir fırsat yaşamdan yeni bir şeyler öğrenebilmek için;
Kaçırmamalı !

11ci7xw6.gif

Çünkü; hiç düşmemişsen, el vermezsin kimseye kalkması
için, hiç Çaresiz kalmamışsan, dermanı olamazsın dertlerin;

ağlamayı bilmiyorsan,
Neşesizdir kahkahaların;
Merhaba dememişsen, anlamsızdır elvedaların…
Ne, herkesi düşünmekten kendini, ne; kendini düşünmekten
herkesi unutmamalı!
Bilmeli; çok kısa olduğunu hayatın; hep vermek ya da hep almak için…
Sadece, anlatacak bir şeyleri olduğunda değil,
Söyleyecek bir şey bulamadığında da dinleyebilmeli!
Aklı ve kalbiyle katılabilmeli sohbetlere…
Hafızası olmalı insanın; hiç değilse, aynı hataları, aynı
bahanelerle tekrarlamaması için!
Soruları olmalı, yanıtları bulmak için bir ömür harcayacak!
Dostları olmalı, ruhunun ve zihninin sınırlarını
zorlayacak! Herkese yetecek kadar büyük olmalı sevgisi;
Ama, kapasitesi sınırlı olmalı yüreğinin ki,

0712edflow02pk8wi8.gif
Hakkını verebilsin sevdiklerinin;
Zaman bulabilsin;
Bir teşekkür, bir elveda için…
Yaşam dedikleri bir sınavsa eğer;
Asla vazgeçmemeli sevmek ve öğrenmekten;
Ama, herkesi sevemeyeceğini de her şeyi bilemeyeceğini de
fark edebilmeli insan!
Tıpkı, her şeye sahip olamayacağı gibi
Zamanın ninnisiyle, uykuda geçirmemeli hayatı…!


0712edflow02pk8wi8.gif
0712edflow02pk8wi8.gif

alıntı



&nbsp
 

BURLAHATUN

Yasaklı Üye
Katılım
21 Tem 2008
Mesajlar
5,116
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
TÜRKİYE
161020082039061217946425_9.jpg
Hiçbirşey için “BENİMDİR” deme, sadece de ki;
“YANIMDADIR” Çünkü ne altın, ne toprak, ne sevgili, ne hayat, ne ölüm, ne huzur, ne de keder… DAİMA SENİNLE KALMAZ
H. Lawrence
 

BURLAHATUN

Yasaklı Üye
Katılım
21 Tem 2008
Mesajlar
5,116
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
TÜRKİYE
Alıp başını gittin
hüzün veren hazan yellerince
bir hasret ateşi düştü ki yüreğime
külden ateş, ateşten alev, alevden kor oldu
tutuştu yandı gönül ağacım
yaprağıma acılar üşüştü
kırıldı dudağımdaki mor nenekşe
ardından
kuşları ürkütülmüş bir dal gibi kaldım

acılarıma tipi, saçlarıma kar düştü
yüreğime efkar, feryadıma zar düştü
yapraklarıma sarı sonbahar düştü

ırmak olup çağladım
rüzgar olup estim çığlık çığlığa
duydu herkes feryadımı bir sen duymadın
bir sen duymadın Leylim

gidişin kalbime düşmüş güz yaprağıydı
gidişin kar üstünde bir damla gözyaşı
gidişin tuz bastırılmış ayrılık acısı
gidişin dinmeyen gönül iniltisi
gidişin Nijmegen sokaklarında hüzün sisi

gittin, ardından suların sesi, rüzgarın nefesi
baharın neşesi, yaşama hevesi de gitti
kimselere anlatamadım içimdeki uçurumu
kimseler dinlemedi beni, kimse anlamadı

gittin, baharı, yazı, kışı unuttum
yaşamayı unuttum
bir sen kaldın unutmadığım
bir sarı sabır
bir de kanayan, kapanmayan bu yara yüreğimde

yoksun işte; kahretsin
ellerin yok, gözlerin yok, gülüşün yok, üşüyorum.

Bil ki,
aşkını dağlayıp yüreğime kazımışım
adını aldığım nefesime yazmışım
Ve şimdi ben
Ve şimdi ben
baharımda karakışta kalmışım

son çaremdir diye sığınıp anılara avunsamda;
dinmiyor bu gönül iniltisi leylim;











 

BURLAHATUN

Yasaklı Üye
Katılım
21 Tem 2008
Mesajlar
5,116
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
TÜRKİYE
ne kadınlar sevdim zaten yoktular
yağmur giyerlerdi sonbaharla bir
azıcık okşasam sanki çocuktular
bıraksam korkudan gözleri sislenir
ne kadınlar sevdim zaten yoktular
böyle bir sevmek görülmemiştir
hayır sanmayın ki beni unuttular
hala arasıra mektupları gelir
gerçek değildiler birer umuttular
eski bir şarkı belki bir şiir
ne kadınlar sevdim zaten yoktular
böyle bir sevmek görülmemiştir
yalnızlıklarımda elimden tuttular
uzak fısıltıları içimi ürpertir
sanki gökyüzünde bir buluttular
nereye kayboldular şimdi kimbilir
ne kadınlar sevdim zaten yoktular
böyle bir sevmek görülmemiştir.
ATTİLÂ İLHAN
 

Bige-tuğ Tulken

Halkla İlişkiler
Katılım
10 Haz 2008
Mesajlar
890
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Her yer benim vatanım..
[FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Ne istediğini bilen de var, bilmeyen de..İstemeyen yok. Burası şehir; istemiyorsan yoksun!
[FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Dün gece, sinema çıkışı,şarapçının biri tam on yedi bin lira istedi sadece. Şarap almak için o kadar eksiği varmış. Çok hoşuma gitti. Bir sokak lambasının altında tam on yedi bin lira saydım ona. Daha fazla versem, eksiği artardı..


[FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Bige-tuğ Tulken
 

BURLAHATUN

Yasaklı Üye
Katılım
21 Tem 2008
Mesajlar
5,116
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
TÜRKİYE
Ağlamak için gözden yaş mı akmalı?
Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı?

Sevmek için güzele mi bakmalı?
Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı?
Hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır?
Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı?

Hırsızlık; para, malmı çalmaktır?
Saadet çalmak, hırsızlık olamaz mı?

Solması için gülü dalından mı koparmalı?
Pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı?

Öldürmek için silah, hançer mı olmalı?
Saçlar bağ, gözler silah, gülüş, kurşun olamaz mı?
 

BURLAHATUN

Yasaklı Üye
Katılım
21 Tem 2008
Mesajlar
5,116
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
TÜRKİYE


KIZGIN
bir sobanın üzerinde geçen bir dakika, bir saat gibi.

Güzel bir kadının yanında geçen bir saat, bir dakika gibidir.
İşte izafiyet teorisi budur...Einstein
 

BURLAHATUN

Yasaklı Üye
Katılım
21 Tem 2008
Mesajlar
5,116
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
TÜRKİYE
misrakadin.jpg

............BiR KaDiNi AGLaTiRKeN CoK DiKKaT EDiN..!!! ....... CüNKü ALLaH GöZYaSLaRiNi SaYaR.....!!!!
 
Son düzenleme:
Üst