HAYATTAN Kesitler...

BURLAHATUN

Yasaklı Üye
Katılım
21 Tem 2008
Mesajlar
5,116
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
TÜRKİYE
2110200818294551540g77rjl5xzp.jpg






Yalnızlık, yaşamda bir an,
Hep yeniden başlayan..
Dışından anlaşılmaz.







Ya da kocaman bir yalan,
Kovdukça kovalayan..
Paylaşılmaz.














Bir düşün''de beni sana ayıran
Yalnızlık paylaşılmaz
Paylaşılsa yalnızlık olmaz.
 

BURLAHATUN

Yasaklı Üye
Katılım
21 Tem 2008
Mesajlar
5,116
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
TÜRKİYE
22102008163926pocztowki_08.jpg

Bugün çok özledimde söyleyemedim sana… buram buram tüttüğünü burnumda.. bugün çok göresim geldiğini… tutmak istediğimi ellerini sımsıcak.. söyleyemedim seni özlediğimi… yanında olmak istediğimi söyleyemedim..
Bugün çok yalnız kaldım kalabalıkta ..bunca insan içinde yalnızdım KİMSESİZDİM..SENSİZDİM...koskoca çınarda sallanan tek bir yaprak misali… SÖYLEYEMEDİM...
Çok özledim seni bugün söyleyemedim sana gel diye… titredi ellerim .. üşüdü bedenim ama söylemedim gel demedim sana …
GELMEDİN….
Burnumun sızladığını içimin burulduğunu, sensizliğin dayanılmaz olduğunu söyleyemedim, gözlerimin buğulandığını ve yaşların boşaldığını içime söyleyemedim…
GELMEDİN……
Sensiz bir gün daha bir gün daha ve bir gün daha geçiyor BİRTANEM….
Oturdum ellerimin arasında başım…
Bir yanım eksik, bir yanım yanmakta için için…
Sessiz çığlıklar atmakta yüreğim NERDESİN…..
Çok özledim de söyleyemedim gel diyemedim…
Sensiz olmuyor diyemedim erirken bile için için…
Sensiz olmuyor ………..
GELMEDİNNNNNNN..

alıntı
 

BURLAHATUN

Yasaklı Üye
Katılım
21 Tem 2008
Mesajlar
5,116
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
TÜRKİYE
22102008104847pocztowki_10.jpg
Gürültü Patırtının ortasında sükunetle dolaş..;sessizliğin içinde huzur olduğunu unutma.Başka türlü davranmak açıkça gerekmedikçe herkesle dost olmaya çalış.Sana bir kötülük yapıldığında verebileceğin en güzel karşılık unutmak olsun....BAĞIŞLA VE UNUT....
Ama kimseye TESLİM OLMA...
İçten ol..! telaşsız kısa ve açık-seçik konuş... BAŞKALARINA DA KULAK VER. Aptal ve cahil olduklarında bile dinle onları çünkü dünyada herkesin biri öyküsü vardır...
Yalnız planlarının değil başkalarının da tadını çıkartmaya çalış..İşinle ne kadar küçük olursa olsun ilgilen:hayattaki dayanağın odur. Seveceğin bir iş seçersen hayatında bir an bile çalışmış olmazsın..İşini öyle sev ki ; başarıların, bedenin ve yüreğini güçlendirirken , verdiklerinle de yepyeni hayatlar başlatmış ol...
Sevmediğin zaman sever gibi yapma. Çevrendekilere önerilerde bulun ama hükmetme...İnsanları yargılarsan onları sevmeye zamanın kalmaz. Unutma ki insanların yüzyıllardır öğrendikleri;sonsuz uzunluktaki bir kumsaldaki bir tek kum taneciğinden fazla değildir...
Aşka burun kıvırma sakın..o çöl ortasında YEMYEŞİL BİR BAHÇEDİR... O bahçeye layık bir bahçıvan olmak için her bitkinin sürekli bakıma ihtiyacı olduğunu unutma...
Kaybetmeyi ahlaksız bir kazanca terch et...İlkinin acısı bir an diğerinin vicdan azabı bir ömür boyu sürer..Bazı idealler o kadar değerlidir ki; o yoda mağlup olman bile bir zafer sayılır..Bu dünyada bırakacağın en büyük miras DÜRÜSTLÜKTÜR..
Yılların geçmesine öfkelenme, gençliğine yakışan şeyleri,gülümseyerek teslim et geçmişe..Yapamayacağın şeylerin yapacağın şeyleri engellemesine izin verme...Rüzgarın yönünü değiştiremediğin zaman ,yelkenlerin yönünü rüzgara göre değiştir..Çünkü dünya karşılaştığın fırtınalarla değil; gemiyi limana getirip getirmediğinle ilgilenir...
Ara sıra isyana yönelecek olsak ta hatırla ki, evreni yaratmak imkansızdır... Onun için kavgalarını sürdürürken bile KENDİ KENDİNLE BARIŞ İÇİNDE OL...
Hatırlarmısın doğduğun zamanları???sen ağlarken herkes sevinçle gülüşüyordarlı. Öyle bir ömür geçir ki..herkes ağlasın öldüğünde...ve sen mutlaka GÜLÜMSE...sabırlı şevkatli ve bağışlayıcı ol...
Görmeye çalış ki.. büün pisliğine ve kalleşliğine rağmen DÜNYA İNSANOĞLUNUN BİRİCİK GÜZEL MEKANIDIR....

alıntı
 

BURLAHATUN

Yasaklı Üye
Katılım
21 Tem 2008
Mesajlar
5,116
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
TÜRKİYE
Aşk dediğin elif gibi olmalı, dümdüz, dosdoğru…
Aşk dediğin şın gibi olmalı, şeksiz, şüphesiz ve üç noktası özü, sözü, gözü anlatmalı…
Aşk dediğin kaf gibi olmalı, kaf dağı gibi ulaşılmaz erişilmez olmalı, iki zirvesi iki nokta gibi göğe uzanmalı, biri can biri canan olmalı… Hem kaf aşkın kalbidir onu çıkarınca gariye aş kalır mide kalır…
Aşk gönül işidir; gıdası cananın tebessümü, bir tatlı sözüdür…
Alemin var olma sebebi Aşk’tır, dünya Aşk ile döner, güneş her sabah Aşk’a gülümser, yıldızlar kara gecede Aşk’ı aydınlatır, yağmur bile Aşk’ı yeşertmek için yağar aleme…
Gülün nazı, bülbülün niyazı hep Aşk içindir…
Şairlerin yazdığı, ressamların çizdiği hep Aşk değil midir?
“… Aşk sözcüğü zaten sözlükte sarmaşık demekmiş. Bir sarmaşık çınarları servileri nasıl sarmalarsa Aşk da öyle sarıp sarmalarmış çınar gibi yiğitleri, servi boylu dilberleri ve her sarmaşık sardığı ağacı kuruturmuş; sonunda dıştan yemyeşil ve güzel gösterirmiş ama içten içe kurutur, çürütür, çökertirmiş… ”
“ … sevmenin tabakaları muhabbet, Aşk ve dert olmak üzere üç derecedir;
- muhabbet odur ki; mahbubunu görürse memnundur, görmezse kaydında değildir,
- Aşk odur ki; mahbubunu görürse memnundur, görmezse mahzundur,
- dert odur ki; mahbubunu görürse de mahzundur, görmezse de mahzundur… ”
Aşk hüznün dostudur, hasretin yoldaşı… Gurbettir hep aşkın mekanı… Hep biri ister, biri gözler, birden başkası düşmanıdır aşkın…
Aşkın tek gıdası, ekmeği, aşı, aşığın gözyaşıdır. Aşkın bayramı maşuğun bir tek tebessümüdür…
Aşk; görebilmektir, binlerce kişi içinde onu görebilmek, ama bazen de görmezden gelebilmektir.
Aşk dua etmektir; “Yarabbi ona da benim sevgimi ver” gibi dualar aşığın duası değildir, çünkü aşkta karşılık beklemek yoktur. Aşığın duası her an “Yarabbi onun hakkında hep en hayrlısını nasip et, ona gelecek dertler, üzüntüler bana gelsin” diyebilmektir. Ya da “Ben öleyim o kalsın, ben ağlayayım o gülsün” …
Ama en önemlisi Hz.Ebubekir’in duası gibi dua etmektir. Hani diyor ya “Yarabbi benim vücudumu o kadar büyüt ki cehennemde benden başka kimseye yer kalmasın.” İşte Aşık en azından diyebilmeli ki “Yarabbi benim vücudumu iki kişilik yap eğer onun cezası varsa onun yerine de ben yanayım, yer kalmasın cehennemde o dışarda kalsın.”
Hatırlamak; unutanlara has bir özellktir. Aşk dediğin unutmak tükenmektir diye bilip hiç unutmamaktır…
Aşk; herşeyi, her anı, her zamanı, her mekanı O ve diğerleri diye ayırmaktır. Onsuz bir geçmişi buruşturup çöpe atabilmek, onsuz bir geleceği hayal bile etmemektir.
Aşk, Nazdır. Tüm sevdaların olmazsa olmazı naz.. Türk’ün ta Türkistan’dan çıkıp geldiği, İstanbul’un Fatih’e ettiği naz… Naz anlayana niyazdır. Bilesin!
Aşk en çok da haddini bilmektir…
Ve aşk susmayı bilmektir, susabilmektir…
Aşk dediğin…
Neyse…
alıntı​
 

BURLAHATUN

Yasaklı Üye
Katılım
21 Tem 2008
Mesajlar
5,116
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
TÜRKİYE
Yaşamaya zaman ayırın..zaman bunun için yaratılmıştır.
Çalışmaya zaman ayırın..başarının bedeli budur.
Düşünmeye zaman ayırın..güçlü olmanın kaynağı budur.
Çevrenize nazik davranmaya zaman ayirin..mutluluğa giden yol budur.
Etrafiniza bakmaya zaman ayırın..günler bencilliğinize yetmeyecek kadar kısadir.
Gülmeye zaman ayırın..ruhunuzun müziği budur.
Oynamaya zaman ayırın..zevklerin en büyüğüdür.
Terbiyeli olmaya zaman ayırın..insan olabilmenin sembolü budur.

Goethe
 
Son düzenleme:

BURLAHATUN

Yasaklı Üye
Katılım
21 Tem 2008
Mesajlar
5,116
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
TÜRKİYE
Güzel arkadasliklar da var, kurulmasi gereken ihtiyac olan dostluklar da paylastikca paylasilanlar da.. ya diger arkadaslik... öbür yüzlerini sirin diger yanlarini farkli gösterenler..
Bu yazimi yazarken aslinda düsündüm yazmalimiyim yoksa sadece herkesin bildigi gibi mi kalmali, ama diger tarafdan da bu yasamin gercekleri,
insanoglunun karmasik ruhu, degiskenligi , binbir yüzlü prizma sanki, iyiler var kötüler var,dürüst olanlar olmayanlar...Gercek dostlugu bulana kadar cok deneyimden geceriz,geciririz de bir söz vardir '''' Bu da gecer'''' gecer evet ama nelerde gecer . Gercekten de acilari yasayarak pisiyoruz ...

insanlar neden bu sekilde davranirlar? öyle karmasik nedenler var ki herhalde saymakla bitmez.Her insanin sorunu da kendine özgüdür bundan kaynakli davranis sekilleri de, arkadasligin diger yüzü ise kiskancliklar, cekememezlik.cikarcilik cesit cesit... kimi ari gibi sokar ignesini, göstermekte ustadir,kimi saka ile karisik zalimce alay eder,kimide alayci alayci tavirlar sergiler gördükce sasirirsiniz daha neler neler cikar...Insanlarin bize davranislari ancak biz izin verdigimiz müddetce olur, arkadaslarimiza hak taniyor, özgürlügüne, fikirlerine begenilerine saygi duyuyorsak ayni saygiyida ondan beklemek hakkimizdir.
Herkesten önce kendimizi sevelim ! Kimsenin bizi , kirmaya incitmeye asla izin vermeyelim sakin bu olaki bencilliklede karistirma olmasin,kendini sevmek,sahip cikmak,korumak.kollamak demektir ilk önce kendimize karsi sorumluyuz,kendimizi sever ve sayarsak ta baskalari da sayacaktir ve arkadaslik iliskilerinide ona göre davranalim.Saygiyi sevgiyi hak edene gösterelim birsey yolunda gitmiyorsa diger taraftan söyle bir geri cekilip,kendimize ve arkadasligimiza uzaktan bakmayi deneyelim,iliski de neler yanlis düzeltme yoksa dosttumus olamaz ...güle güle deyip iliskiyi keselim hak etmemistir BiZi...
Güzel dostluklar yasasin ! Arkadasliklar solmasin...


alıntı
 

BURLAHATUN

Yasaklı Üye
Katılım
21 Tem 2008
Mesajlar
5,116
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
TÜRKİYE
Delileri çok severim oldum olası.
Çocuktum... Sabahları okula giderken, her tenefüs sonunda derse girerken, okulumuzun çevresinde dolanıp duran deli ömer e hayrandım.


“Ne güzel” derdim. “Hiç okula gitmiyor. Ders çalışma derdi yok, yazılı, sözlü sorunu yok.”

Yaşım kaç bilmem, bu duygum çeşitli değişikliklere uğradı zaman içinde ama hiç kaybolmadı.

Şimdi bakıyorum da...yardım adı altında paralar hortumlanıyor,çeteler cirit atıyor,kanlar akıyor, birileri yeşil sahalarda golf oynuyor.... Çevremizde binbir dolap dönüyor.

“Akıllı” olduğumuz için kazıklandığımızı, soyulduğumuzu, aldatıldığımızı görüyoruz, ve tüm bunları yaşıyoruz. “Akıllı”yız da ne oluyor? Ne yapabiliyoruz? Elimizden ne geliyor seyretmekten başka? Üstelik durumun farkında olmak daha da kötü.

Düşünün ki, evinize bir hırsız girmiş, her şeyi yüklenip götürüyor gözünüzün içine baka baka... Ama adam silahlı, suratının nuru silinmiş zebani gibi biri. Hiç ses çıkaramıyorsunuz. Adam hoş bir gülümseme ile kapıdan çıkıp gidiyor. Neye yaradı evde olmanız, uyanık olmanız?

Bunun gibi bir şey yani.

Hani “akıllı” idik!..

Oysa deliler kendi dünyalarındalar her zaman. Orada mutlular mıdır, değiller midir bilemeyiz ama en azından bizim dünyamızda olup bitenler onların umurunda bile değil.

Belki de yüzlerinden eksik olmayan, o saf gülümsemenin nedeni budur.

Halimize bakıp bakıp gülüyorlardır.

“Yuh!” diyorlardır... “Bir de akıllı olacaklar!..” J akıllıyız değil mi?

Grip bende tuhaf duygular hissettirmeye başladı:))
 

BURLAHATUN

Yasaklı Üye
Katılım
21 Tem 2008
Mesajlar
5,116
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
TÜRKİYE
22102008165910ask_131.jpg
Kız: Lütfen yavaşla, ben korkuyorum.
Delikanlı: Hayır, bak ne kadar eğlenceli !
Kız: Lütfen lütfen, çok korkuyorum.
Delikanlı: Peki beni sevdiğini söyle.
Kız: Seni çok seviyorum, lütfen yavaşla.
Delikanlı: Şimdi de bana sıkıca sarıl. Kız delikanlıya sıkıca sarılır.
Delikanlı: Şapkamı alıp kendine takar mısın ? Başımı çok sıktı ...

Ertesi gün gazetelerde şöyle bir haber çıktı: Motorsiklet kazası; motorsiklet fren arızası nedeniyle bir binaya çarptı. Üzerindeki iki kişiden sadece biri kurtuldu.

Gerçek ise şöyleydi; yolun yarısında delikanlı frenlerin bozulduğunu anlamış ama bunu kıza belli etmek istememişti. Bunun yerine kızdan kendisini sevdiğini söylemesini istemiş ve kendisine son defa sarılmasını istemişti. Sonra da kendi ölümü pahasına kızın başlığı takmasını ve hayatta kalmasını sağlamıştı. İşte gerçek aşkın anlamı da buydu.

alıntı
 

BURLAHATUN

Yasaklı Üye
Katılım
21 Tem 2008
Mesajlar
5,116
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
TÜRKİYE
A.Hamdi Tanpınar: sorumluluğunu taşıyacağın fikrin adamı ol.

Mevlana: söz yuva gibidir, mana kuş gibi , cisim ırmak gibidir ruh akıp giden su gibidir.

Bertrand Russell: sürekli olarak kendini yönetebilmek insanın sahip olabileceği en değerli yeteneklerden birisidir.

Samuel Hohnson: şüphe, çoğunlukla faydası olmayan bir ıstıraptır.

Voltaire: tanrım, beni dostlarıma karşı koru, kendimi düşmanlarıma karşı korurum.

Destouches: tenkit kolay, sanat güçtür.

R.W.Emerson: terbiyenin sırrı öğrenciye saygı ile başlar.

B.Russel: tüm uzmanların aynı görüşte olmaları, hepsinin yanılmaları anlamına da gelebilir.

AtatürkT: ürkiye Cumhuriyeti''nin temeli kültürdür. Kültür, okumak, anlamak, görebilmek, görebildiğinden anlam çıkarmak, ders almak,düşünmek, zekayı eğitmektir.

Lloyd George: türkler her şeyini feda eder, ama istiklalini asla.

Napeleon: türkler öldürülebilir, fakat yenilgiye uğratılamazlar.

Robert Louis Stevenson: umutla yolculuk etmek, gidilecek yere varmaktan çok daha güzeldir.

Benjam: unutulmak istemiyorsan, ya okunacak şeyler yaz,ya da yazılmaya değer şeyler yap.
 

BURLAHATUN

Yasaklı Üye
Katılım
21 Tem 2008
Mesajlar
5,116
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
TÜRKİYE
221020082248131111.jpg

Arkadaş

~~

0kuup6.png


Evvela dişlerimiz döküldü
Sonra saçlarımız
Arkasından birer birer arkadaşlarımız
Şu canım dünyanın orta yerinde
Yalnız başına yapayalnız
Kırılmış kolumuz, kanadımız
Tatlı canımızdan usanmışız

Bir şüphedir sarmış yüreğimizi
Ya kendini aldatıyor demişiz ya bizi
Bir şüphedir demir atmış ciğerimize
Pamuk ipliği ile bağlamışlar bizi
Düğüm üstüne düğüm şöyle dursun
Bir çalım bir kurum hepimizde
Nereden inceyse oradan kopsun

Bu canım dünyanın orta yerinde
Hayvanlar kadar bağlanamamışız birbirimize
Yalan mı? Gözünü sevdiğim karıncalar
İşte: Hamsiler sürü sürü
Arılar bölük bölük geçer
Leylekler tabur tabur

Ya bizler? Eşref-i mahlukat! ..
Boğazımıza kadar kendi murdar karanlığımıza gömülmüşüz

Bizler bölük bölük, bizler tabur tabur
Bizler sürü sepet
Yalnız birbirimizi öldürmüşüz



0ymrdapa8.jpg
 

BURLAHATUN

Yasaklı Üye
Katılım
21 Tem 2008
Mesajlar
5,116
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
TÜRKİYE
22102008231650yaz.jpg
f8390191mu3.jpg

Bir anlık düştür hayat.

Bu düşün sonunda aldanışın türküsünü söylememek, meyvesiz bir ömür geride bırakmamak için toprağın çiçekler uzatan yönünü yakalamak gerekir.

Bütün düşler saniyelerle sınırlıdır. Aynı düşü yakalamak ise çoğunlukla imkânsızdır. Bu düşün neticesinde dil ile değil, hal ile veda zamanı geldi mi, bütün çırpınışlar bütün sedâlar yetersiz kalır.
Bazen bütün güzelliklerin başladığı mesut bir bahar akşamı hayatın veda çığlığını işitirsiniz acımasızca. En beklenmedik bir zamanda misafirlerin en büyüğü kapıyı çalmıştır; kimin emanetinin vakti dolmuşsa onu alıp götürmeye gelmiştir. Bakarsınız hayat bir müddet önce gülen, konuşan, hisseden; ama şimdi önünüze uzatılan bir cesedin kirpiklerinin altına gizlenmiştir. Ruhunuz karışır, garip bir hüzünle sarsılırsınız. Gönlünüz gözünüzden akan yaşları tercümeye çalışır. Gönül ile gözyaşının düğümlendiği yerde, hüzün ve acı kesişir. İsyan etmek istersiniz, ne isyan ne de gözyaşı geri getirmez gideni. Giden, bir meçhule yelken açmış ve dönüşü olmayan yolculuğa çıkmıştır artık. Geride kalanlara, önce feryat sonra da suskunluk kalmıştır.

2da293ab244208c1.jpg
Temennimiz bütün insanların bir anlık düşün sonunda geride bıraktıklarına tebessüm etmeleridir.

"Ey dost, canı sen aldıktan sonra, ölmek şeker gibi tatlı. Seninle olduktan sonra ölüm, tatlı candan daha tatlı." (Mevlana)

Hüner ne pekiyi? Cevabı şair versin:

"O demde ki perdeler kalkar perdeler iner
Azrâil''e hoş geldin diyebilmekte hüner."

vshkdl1hgd5.jpg

 

BURLAHATUN

Yasaklı Üye
Katılım
21 Tem 2008
Mesajlar
5,116
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
TÜRKİYE
sirilsiklam3mo.jpg


Merak Etme !
Sana Siirler Yazmam Artik,Sana Türküler Yakmam.
Bir Eylül Aksami Sokagindan Gecip
Seni Aglatmam..


i6jspu.gif

Sen benim anlaşılması zor olan şiirimsin
Sonu gelmeyen
Her gün üzerine bir iki cümle yazdığım,
Cümlelerimdeki duygularımsın
Sesi olmayan
Yazımsın, yazgımsın
Gözyaşlarıyla yüreğimin
Kuytu bir kösesinde yazılı olan
Can cağazsin
Üzüntüsünde dünyayı titretenimsin
Dahası ömrümsün yaşanılmaması olmayan
Sen benim mezarımsın taşında adı olan
Sen benim sevdamsın
Başlığı adın, sonu olmayan.

sEn benim BekLENENiMsin

Sen BenİM bekLEDİğİMsin TEK umutLA

kopyasbloem361blo9404jb3.gif
19.gif


Bekliyorum
Öyle bir havada gel ki,
vazgeçmek mümkün olmasın!




alıntı
&nbsp
 

BURLAHATUN

Yasaklı Üye
Katılım
21 Tem 2008
Mesajlar
5,116
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
TÜRKİYE
Seni Hep Sabah Yağmurlarıyla
seni hep sabah yağmurlarıyla anımsıyorum
üstünde yeşil yağmurluğun
dişlerinin bembeyazlığıyla

saçlarımız çamurlarla dost
sapı kırık şemsiye evimiz olurdu
ıslık çalmayı beceremezdik
ellerimiz dudaklaşırdı
ellerimizle öpüşürdük
biz okul zamanı yağmurlarında
tutuşurduk
kimseler anlamazdı


çiçekli eteğini giydiğinde
kalbim orkestra olurdu
aşık olmak ince fikirli bir orkestraydı
ben yüreğimdekilerle söylerdim söyleyeceğimi
gönül mahzenimden sunduğum gözyaşlarım
ikimize de yeterdi
seninse saçların
zaten her şeye kâfi gelirdi

ve mutluluğuna dönerdin
mutluluğun dut ağaçlı bir evdi
benimse mutluluğum da ağacım da sendin
tek mutluluk ağacım

her öykünün sonunda giderdin
yaşayacak başka öyküm olmazdı
öyküleyecek bir başkalığım
olmazlayacak bir yaşamım
aslında sen gitmezdin çocukluğum giderdi
çaresiz alışırdım ayaklar altında olmana
büyüdükçe azalırdı günahsızlığın
yağmura bakarak yalan söylerdin ya
azalırdı dokunulmamışlığın

aslında sen gitmezdin arsız bir tufan kopardı
saçlarınla gidişini lacivert gözlerine yakıştıramazdım
beni unutmakla bırakmazdın yaralanmışlığımı
beni unutmayı da unuturdun
yağmura bakarak yalan söylediğini
Kağan İşçen
 

BURLAHATUN

Yasaklı Üye
Katılım
21 Tem 2008
Mesajlar
5,116
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
TÜRKİYE
Sustum

Sustum... söyleyecek sözüm kalmadı
Küstüm kaderime küstüm
Neler umdum neler bekliyordum
Kalbim anıların sessiz rıhtımı oldu
Yağmur inad etti yine kuraklık
Güneş batıp gitti yine karanlık
Beklemek boş yere umut yok artık

Sevdim umutsuzca sevdim ben yazık

Gittin... dönüşünden umut kalmadı
Düştüm ah ateşine düştüm
Artık yarınlarım sensiz olacak

Yağmur inat etti yine kuraklık
Sevdim umutsuzca sevdim ben yazık

Söz: Gönül Şen
Müzik: Ahmet Meter

 

BURLAHATUN

Yasaklı Üye
Katılım
21 Tem 2008
Mesajlar
5,116
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
TÜRKİYE
<H3>En sevdiğin elbiseni giydim
Bu gece kokunu sürdüm
Solgun yüzünü okşadım
Sessizce saçlarından öptüm
Yazdığın mektupları okudum
Kana kana su içer gibi
Plaklarını çaldım ah!
En çok o şarkıda özledim seni.

Issızlık kapıyı çaldı, açmaya korktum
gece yarısı
Şehir uykuya daldı, baktım dışarıya
katran karası
Rüzgar telaşla kokunu getirdi bana
aldım koynuma
Buseni hafızamdan koparıp
iliştirdim dudaklarıma
Üşüdüm karanlıkta
Tenine dokundum hissetsin diye
Aç gözlerini

Erguvanlarına su verdim
İçerken benimle konuştular
Yastığını okşadım, kokladım
Anılar uçuştular
Soluğun saçlarımı yaladı sanki yine
bir meltem gibi
Teninin kokusu karıştı kokuma
Yakıştılar

Boğuldum karanlıkta
Yanı başımdasın benden çok
uzaklarda
Ellerimi tut dokun bana
Aç gözlerini.

Attım kendimi caddelere
Yeşil ceketin sardı beni
Yürüdüm üstüne karanlığın korkusuz
Tuttum ellerini.
</H3>
Can Dündar
 

BURLAHATUN

Yasaklı Üye
Katılım
21 Tem 2008
Mesajlar
5,116
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
TÜRKİYE
Hepsinin gelmesini bekleme;
Bir kişi gelmeyecek.

Sen alışmayasın diye,
Korkmayasın diye,
Düşünesin diye...

Kendine yetmen için..
Herkesin kendinden kaçacağı yerlerde
Sen kaçmayasın diye.

Gelenler gitmeyecekmiş gibi..
Doğumlarda ölümlerde
Duyasın diye.

Bildiğini bildirmek için
Bilmeme''yi öğrenmelisin.
Tam kalasın diye.

Hepsinin gelmesini bekleme,
Sen var olasın diye.
Bir kişi gelmeyecek,
Sen, bir olasın diye.



Özdemir Asaf
 

BURLAHATUN

Yasaklı Üye
Katılım
21 Tem 2008
Mesajlar
5,116
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Konum
TÜRKİYE
Henüz 18 yaşındaydı, hayatının baharındaydı ama çaresi olmayan bi kanser hastalığına yakalanmıştı, gitmedik hastane gitmedik doktor kalmamıştı ölecekti, son günlerini evinde geçiriyordu o ve annesi başka kimsesi yoktu, annesi oğlunun bu halini gördükçe içi parçalanıyordu ama yapacak bişey yoktu.
Çocuk evde oturmaktan iyice sıkılmıştı, bi gün sokağa çıkmaya karar verdi ve çıktı, vitrinlerin önünden geçerken gözleri birden bi cd dükkanının içindeki güzel bi kıza ilişti hani ilk görüşte aşk derler ya öyle vurulmuştu kıza, hemen içeri girdi, kız gülümseyerek buyrun dedi nasıl yardımcı olabilirim? çocuk ordan rastgele bi cd gösterip almak istediğini söyledi. kız cd yi alıp arka tarafta paketleyip çocuğa getirdi çocuk cd yi alıp koşarak evine gitmişti. o gece hiç uyuyamamıştı hep o kızı düşünmüştü. sonraki gün sabah erkenden yine o dükkana gitti ve tekrar rastgele bi cd aldı, kız yine cd yi arkada paketleyip çocuğa getirdi, çocuk cd yi alıp yine koşa koşa evine gitmişti.... günler haftalar hep böyle devam ediyordu ama çocuk artık dayanamıyordu kızla konuşmak istiyordu ve buna cesareti yoktu sonunda annesine açıldı ve kızı sevdiğini söyledi, anneside git konuş dedi anlat ona elbet dinler seni demişti.
Çocuk diğer gün sabah erkenden tekrar o dükkana gitti yine rastgele bi cd aldı, kız cd yi arkada paketlerken, çocuk elinde; MERHABA, EĞER SİZCE Bİ SAKINCASI YOKSA YARIN AKŞAM DIŞARDA YEMEK YİYEBİLİRMİYİZ; yazılı kağıdı kasanın yanına gizlice bırakıp cd sini alıp koşarak dükkandan çıkmıştı kağıdın altınada ev telefonunun numarasını yazmıştı. Evde sabırsızlıkla aramasını bekliyordu aradan iki gün geçmişti kız yeni görmüştü o kağıdı, hemen çocuğun evini aradı, telefona annesi çıkmıştı, çocuğu sordu kız, annesi duymadınızmı dedi.. Ağlamaklı bi sesle oğlum dün vefat etti, kanser hastasıydı... Kız olduğu yerde yıkılıp kalmıştı.
aradan haftalar geçmişti ve bi gün annesi oğlunun odasına girdi, dolabın içinde açılmamış bir sürü cd paketi görmüştü, eline alıp tek tek açıyordu cd leri, sonra bi baktı ki bi cd paketinin içinde küçük bi not, kız yazmış, SELAM SİZ ÇOK TATLI BİRİSİSİNİZ Bİ AKŞAM BENİ GEZMEYE DAVET EDERMİSİNİZ, SEVGİLER AÇELYA.. sonra bi başka paketin içindede bi not görmüş, SELAM HADİ AMA BU GECE DAVET EDİN BENİ SEVGİLER AÇELYA..... Ama çocuk o paketleri açmadığı için görememiş...


alıntı
 
Üst